Fehmi Koru, Ruşen Çakır'ın "Doğan grubunda yazmaya başlayacağınız yönde haberler var" sözleri üzerine konuşmasını şöyle sürdürdü: Kesinlikle Hayır! Doğan grubu bünyesinde yer alan herhangi bir yayın organıyla, veya grubun bünyesindeki herhangi bir yönetici ile bu konuda bir temasımız olmadı. Bu tür haberler gerçeği yansıtmıyor. Zaten Yeni Şafak'tan ayrılışımız henüz çok yeni. Bir süre dinlemek istiyorum. Yazmaya devam edeceğim, çünkü önümüzde Türkiye açısından çok önemli olan 2011 seçimleri var. Ve ben bu seçimlerle ilgili fikirlerimi insanlarla paylaşmak istiyorum. Bu yüzden yazmaya devam edeceğim. Fakat ne zaman ve nerede yazacağım konusu ile ilgili henüz hiçbir şey net değil. Belki de bir süre dinlenirim. Yeni Şafak'taki yazılarına bir haftadır son veren Fehmi Koru, yaşanan süreci, hakkındaki iddiaları ve gazeteden neden ayrıldığını NTV'de Ruşen Çakır'a anlattı. Koru, başına gelenlerle ilgili 1 Mart tezkeresinin rövanşının alındığını ileri sürdü ve "Tetikte olmak lazım" dedi. BİRDEN BİRE ORTAYA ÇIKTI Programa "Öncelikle kendisi haber olan bir gazeteci ile konuşacağız. Arkadaşlar sordu alt yazı olarak ne yazalım diye.. Gazeteci yazar diye yazdık..." diyerek giren Ruşen Çakır'ın soruları üzerine yaşanan süreci Fehmi Koru şöyle anlattı: Fehmi Koru: Birden bire bir iddia ortaya çıktı. 1 Mart tezkeresinin hemen sonrasında Edelman'ın yazdığı raporlar, Wikileaks ile yine gündeme geldi. Anladığım kadarı ile gazetemde yazan bir arkadaş "Edelman benim o dönemde kellemi istemişti" diye yazdı. Ben üzerime alınmadım. Sonra bir ikinci yazı çıktı. Sonra sizinki dahil olmak üzere birtakım programlarda adım anılmaya başlandı. Ruşen Çakır: İma yoluyla daha çok. İsminiz anılmamıştı. Fehmi Koru: Evet ama ismim de gündeme geldi. Ben önce üzerime alınmadım ama sonrasında konuyu ciddi mesele yaptım. Olan biten bu... KUYRUKLU YALAN Fehmi Koru "İleri sürülen bu iddianın gerçeklerle hiç ilişkisi yok" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Ne Edelman, ne de başka bir isim bana böyle bir teklifte bulunmuş değil. Ben de herhangi bir yazarımız için böyle bir laf etmiş değilim. Buna benzer, bunu çağırıştırır bir olay yok. Bu kuyruklu bir yalan ve giderek Van canavarına dönüştü. Ben Ankara'da görev yapan bir gazeteciyim. Edelman ile görüştüm ama yanımda daima başkaları varken görüştüm. Edelman'ın özel görüştüğü yazarlar vardı. Ben onlar arasında olmadım hiçbir zaman. Hep bir grup ile ya da Ankara temsilcileri ile beraber görüştüm. Kişisel olarak yakın denilebilecek bir ilişkimiz olmadı. Edelman da duysa güler herhalde... Bu durumun gazetem tarafından yalanlanmasını beklerdim. Çünkü dönemin tanıkları vardı. GAZETEMİN YARALANMASINI İSTEMEDİM Yıllardır yazdığım gazetenin yaralanması istemedim. Çünkü çok önemli bir mecra Yeni Şafak. 28 Şubat sürecinde birçok arkadaşımız yazarlık hakları elinden alındığında Yeni Şafak'ta kendilerini ifade edecekleri bir platform buldular. 2002 seçimlerine gidilen Türkiye'de herkesin yerin dibine batırdığı AK Parti'nin iktidar olmasında önemli bir rolü olmuştur. Tüm darbe girişimlerine karşı duran bir gazete. Dolayısıyla Yeni Şafak'ın yara alması beni de yaralar. Bu işte acaba başka bir iş var mı diye düşündüğüm için şimdiye kadar sustum. Acaba bu saldırı gazeteme karşı mı diye düşündüm. Daha önce de bana saldırılar olmuştu, sonuçta yazarlık hayatım Yeni Şafak'ta bitti. TEZKERENİN RÖVANŞI "1 Mart tezkeresinin rövanşı alındı. Birileri belli ki harekete geçti, kimilerini kasetlerle, kimilerini yalanlarla saf dışı bırakmaya çalışıyorlar!" "1 Mart tezkeresi neo-con'ların hiç unutamadığı bir yenilgi oldu" diyen Koru, tezkereye karşı muhalefet yürüten CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da siyasetten uzaklaşmak zorunda kaldığını ileri sürerek Ruşen Çakır'a "Ben size de tetikte olmanızı tavsiye ederim. Bunlar 1 Mart tezkeresinin rövanşını alma girişimleri. Birileri belli ki harekete geçtiler. Siz de tezkereye muhaliftiniz" dedi. DOĞAN GRUBU'YLA GÖRÜŞTÜ MÜ? Doğan grubuyla bir temasım yok. Ne benden, ne de onlardan yana bir girişim olmadı. Başka herhangi bir gruptan da bu yönlü bir talep olmadı. Zaten olay çok yeni. Hiçbir kırmızı çizgim yok, fikirlerimi rahatça ifade edebildiğim her yerde yazabilirim. Bu mecranın küçük ya da büyük olması önemli değil.