Fazıl Say
Vatan'dan
Buket Aşçı'ya konuştu. Sanatçı
Kültür Bakanı
Günay için "çok
ucuz bir insan" nitelemesinde bulundu.
BAYAĞI KOMİKLER
Sabah gazetede fotoğrafı gördüm, kahkaha atmaktan yere düştüm. Çok
komik fotoğraflar.
İdil Biret, yanında adam, oturmuşlar. Bayağı komikler,
karikatür gibi... Sonra adam, “Bizim gençler biraz fazla celallenmiş” gibi laflar ediyor. Evet, Madımak’ta biraz daha celallenmişlerdi. Ama kötü... Biraz daha dellenselerdi ne olacaktı? Bir de bir şarap içilmesi niye önemli anlamadım. Gerçekten. Ben bunu umursamıyorum. İlgimi bile çekmiyor. Ama bazı insanlar
tahrik oluyor. Neden? Veya niye ben Metin Altıok’un ölmesinden ötürü 16 yıldır acı çekiyorum da bazı insanların bu umurunda bile değil. Ne kadar farklı yerlerdeyiz aynı ülkede. Birimiz Çin’de, birimiz Brezilya’da değiliz. Aynı ülkedeyiz, yeter artık... Aslında ilginç ve tahrik edici de bir durum. Yaratıcılığa yön veren... Ama
yaşaması çok çok zor...
KÜLTÜR BAKANI ÇOK UCUZ BİR İNSAN
Onu sevmiyorum ki, bu konuda bir şey düşüneyim. Önce özür dilemesini bekliyorum. Frankfurt
Kitap Fuarı’nda Nazım Hikmet Oratoryosu’nu koymuştuk. Ama bir baktık, değiştirilmiş, hem de bize söylenmeden. Olup biteni gazeteden okuduk. Sonra Bakan, “Nazım Hikmet’in sırtından para kazananlar” diye laf etti. Bu insanın canını acıtıyor. Kültür
bakanı bu lafı ettiği için çok ucuz bir adam. Benim tavrım çok net: Asıl Beethoven’ın sırtından 40 katını kazandım! Buna ne diyecek! Benim de sırtımdan 40 katını kazanan 80 yaşında bir
Alman piyanist var. Nazım’ın sırtından kendi de para kazandı, Kültür Bakanı olduğu için. Bütün bunlar ucuz dengeler. Buradan dönmesi gerek. Bakın, Alperenler bile özür diliyor, o da dilesin.
FAZIL SAY'I ENDİŞELENDİREN ASIL ŞEY!
Vakit Gazetesi benimle ilgili üç hafta özel sayı yaptı. Yani onlar böyle şeyler yapar. Oradaki insanları Almanya’daki yıllarımdan tanıyorum. Kaldığım yurtta vardı, o tipler. Tehlikelidirler, baskıcıdırlar. Beni burada endişelendiren Vakit Gazetesi’nin bu tür yayınları değil. Beni asıl endişelendiren,
Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün onları uçağına alması, o gazeteyi okuyor olması. Çünkü onun yüzde 47 oyu var.
FAZIL SAY'IN TÜRKİYE TİPİ
Benim
tipimdeki bir insan
Türkiye’de hangi partiye oy verir. Mantıklı düşünelim: Yaşam biçimim ve görüşümden ötürü AKP’ye kesinlikle oy veremem. MHP’yi aşırı sağ buluyorum, DTP bir etnik parti,
Saadet Partisi ise şeriatçı. Geriye
CHP kalıyor. Ama o da işini yarım yamalak görüyorsa ortada
eleştirilecek bir şey vardır. Çünkü artık dünyanın en iyi müzisyenlerinden olmamıza rağmen, biri çıkıp “Beethoven’ı iyi çalışmamış” diyebilir. Haklı ya da haksız... Çünkü eleştiri diye bir şey var dünyada. Ben de Deniz Baykal’ın eksikliklerini saydım. Bunu sayan ne ilk benim, ne de son. Ama benim saymam ağırlık kazandıran bir unsur. Bu kitabı imzalayıp Deniz Baykal’a da göndereceğim. “Her zaman saygıyla ve sevgiyle” diye imzalayarak... Vatan