Burada resmi zabıta memuru sayısı ise 45 civarında. İş Kanunu’nun 2. maddesine aykırı olarak, devletin asli görevi olan zabıta memurluğunu taşeron firma çalışanı olarak yürüten ve kısa bir süre önce de işten atılan 12 zabıta memuru yaşadıklarını anlattı.
Zabıtalardan biri 33 yaşındaki Fırat Albay. İşten atılan 12 işçi adına konuşan Albay, 2009 yılında işe başlamış. PEYTEM Sosyal Hizmetler Limited Şirketi çalışanı olduğunu ise maaş bordrosu aldığında öğrenmiş. Albay bu süreci ve sonrasını şöyle anlattı: “Zabıta yardımcı personeli olarak işe girdim ancak dört yıldır resmi zabıta görevlerini icra ediyorum. Bu süre zarfında ben de dahil hepimiz bölge şefliği yaptık, telsiz kullandık, tebligat yazdık, polis tutanağı ile dilenci aldık, resmi kıyafet giydik.” Fırat Albay, taşeron işçi oldukları için diğer zabıtaların yarısı kadar ücret aldıklarını da sözlerine ekledi.
ŞİKAYETÇİ OLAMIYORUZ
Her şeyin kılıfına uydurularak yapıldığını dile getiren Albay, “Tehlikeli işler yapıyoruz. Seyyar satıcıların tezgahlarını kaldırmaya gittiğimizde kavga çıkıyor. Parmağı kırılan, kafası yarılan arkadaşlarımız var. Ancak bizim rapor almamız, şikayetçi olmamız mümkün değil. Seyyar satıcı şikayetçi olduğunda ise bizim gibi taşeron olan zabıtalar mahkemeye çıkamayacağı için Belediye bünyesindeki zabıta memurları hakim karşısına çıkarılıyor” şeklinde konuştu.
MESAİ ÜCRETLERİ İŞÇİLERE ÖDENMEDİ
Çoğu zaman 15 saat ve mesai ücreti almadan çalıştığını dile getiren Albay, “Akşam 17:00’de mesaimin bittiği zaman telsizle amirlerden ikinci bir emre kadar çıkış yok emri geliyor. İtiraz etme şansımız yok. Bazen gece saat 04:00’te bile yıkıma gidiyorduk” dedi. Ayrıca AKP’nin bütün mitinglerine istemeseler de götürüldüklerini dile getiren Albay, miting listeleri hazırlandığını, izin gününde olsalar bile mitinge gitmelerinin zorunlu olduğunu söyledi.
SEÇİM KURBANLARI
İşten atılma sebeplerinin de yerel seçim dönemindeki iş vaatleri olduğunu ifade eden Albay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Seçim döneminde belediye, insanlara belediyede işe alma vaatlerinde bulundu. Seçimlerden sonra da onları almak için bizi çıkardılar.” İşe dönüş davası açtıklarını söyleyen Albay, hukuk mücadelelerini sürdüreceklerini dile getirdi.
İşçilerin avukatı Metin Parlak isi konuyla ilgili şunları söyledi: “Burada asıl sorumluluk asıl iş verendedir. Bu nedenle sorumlu Fatih Belediyesi’dir. Tazminatları da Fatih Belediyesi ödeyecektir. Çünkü taşeron sürekli değişiyor. Son 3 yıldır bu firma ile çalışılıyor. Ondan önce başka bir firma vardı. Bu sebeple tazminat ödeme yükümlülüğünü Belediye karşılamak zorundadır” dedi.
Devlet taşeron çalıştıramaz
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi ekonomist-yazar Süleyman Yaşar, itfaiyecilik, zabıta memurluğu gibi devletin asli ve sürekli görevlerini taşerona yaptırmanın Anayasa’nın 128. maddesine aykırı olduğunu belirtti. Yaşar, “Devletin tam kamusal alanlarda taşeron çalıştırması mümkün değildir. Bu işleri yapan kişinin güvence altında olması gerekir ki kendini tehlikeye atsın” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yerel seçimlerden önce kamuda çalışan taşeron itfaiyeci ve zabıtaları kadroya alacağını söylediğini hatırlatan Yaşar, yasal olmayan bu çalışma biçiminin seçim vaatlerinde açıkça söylenebiliyor olmasının şaşırtıcı olduğunu belirtti. Yaşar, “Bütün bunların üstüne kadroya alacağı yerde bir de işten atıyorlar” dedi.