Karaman’ın Ermenek ilçesinde, 18 işçinin su altında kaldığı Has Şekerler Madencilik Şirketi’nin sahibi Saffet Uyar, Radikal’in sorularını yanıtladı. İşçilerin yerin 350 metre altında ve ocağın tabanında çalıştıkları sırada su altında kaldıklarını kaydetti. Ocakta yaşam odasının bulunmadığını, sadece ilk yardım odasının olduğunu kaydeden Uyar, “Fakat oraya girseler de su gelirse kurtulamazlar, su dinlemez. Ancak aşağıdan yukarıya sürme bacaları var, oraya çıktılarsa kurtulma şanslar var. Oldukları yerde kaldılarsa kurtulma şansı görmüyorum” dedi. Facianın yer altına sularından kaynaklanmış olabileceğini savunan Uyar, ocakta daha önce herhangi bir ölümlü kaza meydana gelmediğini anlattı.
Acaba madendeki son durum nedir?
Saffet Uyar: Ben de tam bilemiyorum. Şehir dışındaydım. Şu anda içeride 18 işçinin olduğunu söylediler. Şu an elektrikli motorlarla suyu tahliye etmeye çalışıyorlar.
Çok mu su birikmiş?
S.U.: Bayağı bir var herhalde ki üç motor koymuşlar, suyu çekiyorlar. Diğer ocaklardan da motor getirip tekrar vuruyorlar.
Su nasıl ocağa doluşmuş, biriken sular mı bunlar?
S.U.: Kaynak suyu mu, yoksa biriken sular mı, kış suları mı, ben de bilemiyorum.
İşçilerin durumu nasıl?
S.U.: Şu anda onlardan haber alamıyoruz. 18 kişiden haber alamıyoruz.
Yerin kaç metre altındalar?
S.U.: 350 metre civarında...
Olay ne zaman ve nasıl meydana gelmiş?
S.U.: Saat 12.15’te, öğleyin. Yemek yiyorlarmış içeride. Yemek yedikleri anda patlamış su. Birden doluşunca... Çok hızlı gelmiş su. Hızlı gelince, sekiz işçi daha varmış, onlar kaçmış. Diğerleri kaçamamış.
Onlar suyun altında mı kaldı?
S.U.: Büyük bir ihtimal suyun altında kaldılar, evet.
Umut var mı?
S.U.: Daha umudu kesmedik. İçeride kaçacak yerler var, oralara kaçabildilerse, suyun gücüne dayanıp da kaçabildilerse, oralarda hayat devam edebilir. Ama sudan kaçamadılarsa, orada, herhalde.... başka bir şey yok.
Daha önce ocakta böyle bir su patlaması oldu mu?
S.U.: Hayır, ilk defa böyle bir şey başımıza geldi. Biz buraya 2009’da başlamıştık. Şu ana kadar bizde ölümle kaza olmamıştı, hiç olmamıştı. Beklenilen bir şey değildi.
Daha önce ihtar olmuş muydu, “Burada kaynak suyu var, patlayabilir” diye...
S.U.: Yok, hayır, bildiğim kadarıyla bize böyle bir şey gelmedi. Böyle bir şeyle de karşılaşmadık. Sabahleyin görüştüm, hiç su yoktu. Bu birden bire nasıl patladı, onu bilmiyoruz.
Kurtarılan işçilerle görüşme şansınız oldu mu?
S.U.: İşçilerle görüşemedim, mühendisle görüştüm. O da oradaymış, kaçmış. “Ekmek yiyorduk” dedi, “İşçiler yemek diyordu bizimle beraber, o an çok büyük bir ses geldi, su geldi. 7-8 tanemiz bir tarafa kaçtık, onlar nereye kaçtı, bilmiyorum” dedi.
Onlar suyun altında mı kaldı?
S.U.: “Başka kaçacak yerler vardı, oralara mı kaçtılar, nereye gittiler, bilmiyorum” dedi mühendis.
O an ocakta kaç işçi varmış?
S.U.: Mühendisle beraber 29 kişi varmış. 21’i içeride kalmış. sonra da üç daha çıkmış, 18’i kalmış.
Madende toplam kaç işçiniz vardı?
S.U.: Toplam 130 civarında çalışanımız vardı. Üç vardiya halinde çalışıyorduk.
Sadece bu galeride mi çalışıyordunuz?
S.U.: Evet, orada çalışıyorduk. Başka galeride çalışmıyorduk.
Madenin zemin katı burası mıydı?
S.U.: Evet, tabana inilmişti.
Siz bu faciayı neye bağlıyorsunuz?
S.U.: Yeraltı suyu. Başka bir şey olamaz.
Burada yaşam odası var mıydı?
S.U.: Yaşam odası yoktu, ilk yardım odası vardı. Hemen yakınlarında... Fakat oraya girseler de su gelirse kurtulamazlar, su dinlemez. Ancak aşağıdan yukarıya sürme bacaları var, oraya çıktılarsa kurtulma şanslar var. Oldukları yerde kaldılarsa kurtulma şansı görmüyorum.