Köseler 18, Elmadere 11 çocuğunu kaybetti. Anneler, eşler, babalar, çocuklar ağlıyor. Acı kelimelere sığmıyor.
Devlet bütün gücüyle orada. Yardım çadırları, kamyonlar dolusu su, yemek, itfaiye, jandarma, polisiyle.
Binlerce kadın-erkek bekliyor ayakta. Annelerin ağıtlarının dermanı bitmiş. Gözler, ölüm ocağının ağzından çıkacak sedyelerde. Kalabalık, o çok seyrek gelen naaşlara hamle ediyor. “Açın yüzünü” diyorlar görevlilere.
Gencecik, güzel yüzleri, burun ve gözlerinden akan kanlarla bezeli. Ayaklarında çamurlu madenci çizmeleri.
Annelerin eşlerin feryadı yüreklerimizi parçalıyor.
YERİN ALTINDALAR
Sabah sedyeler birbiri ardına çıkıyor. Arama kurtarma ekipleri, çevredeki üç maden ocağından ve Kütahya’dan gelen arkadaşları:
“Oksijen maskeleri yetmiyor.
Arkadaşlarımız havasızlıktan baygınlık geçiriyor.
Ölüleri alamadan çıkıyoruz.
Gördükleriniz, üstten aldıklarımız.
Orada 300 ile 500 arasında arkadaşımızın yattığını tahmin ediyoruz.”
KINIK VE KÖYLERİ MATEM YERİ
Soma nüfusunun büyük bölümünü kömür işçileri oluşturuyor.
Kırkağaç’ta da madenci nüfusu çok yoğun.
Maden ocaklarına Kınık ilçesi 85, Köseler köyü 18 (3’ü henüz çıkarılamadı), Elmadere köyü 11 çocuğunu kurban verdi.
Kınık Fatih Mahallesi’nde yas var. Yüzlerce kadın ve erkek acı içinde. Az önce dört çocuk babası Tuncay Şahin’in (38) cenazesi getirildi.
Eşi Hanım, bahçedeki yüzlerce kadınla birlikte ağlıyor. Yürek dayanacak gibi değil.
‘TEDBİR VE SIĞINMA EVİ YOK’
Matemdeki erkekler, “Hepimiz madenciyiz. Çoğumuz o ocakta çalışıyoruz” diyor.
Erkan (25), söz alıyor:
“5 yıldır günlüğü 55 liraya o ocakta çalışıyorum. 2 saniyeyle kurtuldum. 24 saat yeraltında arkadaşlarımızı aradık. Tedbir yok o ocakta. Sığınma cebi yok. Galerilerde sürünülerek gidiliyor. Bakım değil, üretim yapılıyor.”
Ersan (35) devam ediyor:
“Grizu değil, yangın çıktı. 6 bin voltluk dört pano (trafo), dayanamadı 7/24 saat çalışmaya, patladı. Trafonun dinlenmesi lazımken daha çok kömür daha çok kâr uğruna hep çalıştırıldı.
İŞÇİLER: TOPLU KATLİAM
Kıvılcımlar kömürü tutuşturdu. Arkadaşlarım dumandan boğuldu.”
Emekli işçi Mahmut Akın
(62), “Ben o ocaktan emekli oldum. Yıllardır böyle katliam olmadı. Bu bir toplu katliam. Ölenler çoğunlukla 25-35 yaşları arasında” diyor.
İbrahim Köseler, “130 hanenin 115’i madenci. Ben, yıllık izinde olduğum için kurtuldum” diyor.
Köseler köyünde en acı vedalaşma
En çok kayıp veren Köseler, orman içinde, topraksız yoksul bir köy.
Tüm geliri kömür işçiliğinden. Köseler’in kocaları, oğulları, her gün üç vardiya, iki saatte gittikleri kömür ocağında hayatlarını kaybettiler.
Şimdi tüm köy, 15’i Kırkağaç’taki morgda, 3’ü dipteki evlatlarının mateminde. Her evden ağıtlar yükseliyor.
Saat 18.00’de Köseler Köyüne 9 cenaze geldi.
4 cenazenin işlemleri bitmemişti. Evren Sarı, Beytullah Çakır, Mehmet Yetim, Mustafa Dağlı, Şerif Gezgin, Selahattin Kayrak, Sadık Çakır, Mustafa Taş’ın cenazeleri, köy meydanına getirildi.
Saat 19.00’da cenaze namazı, köy okulunun bahçesinde kılındıktan 9 gencin naaşı sonra toprağa verildi.
Ailelerin vedalaşmaları herkesi ağlattı. Kadın ve çocukların çırpınışları yürekleri parçaladı.
Soma’ya psikolog desteği
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Soma faciası üzerine bir kriz masası oluşturdu. Bu masanın ilk kararı, bakanlığa bağlı 100 kadar psikolog ve sosyal çalışanı Soma’ya göndermek oldu.
Psikologlar, yakınlarının ölüm haberini alanlar ile halen madenden çıkamayan yakınlarını umutla bekleyenlere gerekli tüm desteği sağlayacak.
Sosyal çalışanlar ise ailelerin ihtiyaçlarını tespit edecek.
Bakanlık yetkilileri, ihtiyaç sahibi olduğu belirlenen ailelere maaş bağlanması ve bir süre psikolog gözetiminde tutulmaları gibi tedbirler almayı planlıyor.