Kayseri'de Surp Krikor Lusavoriç
Ermeni Kilisesi'nde yapılan
restorasyon çalışması sonrasında düzenlenen Takdis töreninin yöneten Patrik Vekili Ateşyam,
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduklarını ve yaşanılan sorunları da
Türkiye Cumhuriyeti'yle çözeceklerini vurguladı.
Diaspora ve
Ermenistan'ı tanımadıklarını kaydeden Ateşyam, "Ermenistan'a sadece ruhani anlamda bağlılığımız var. Hiç kimse ne burada ne de
diasporadaki Ermeniler iki
toplumu karşı karşıya getirmesinler. Bizi bağlamaz. Türkiye'de Ermeni Patrikhanesi var. Kendi
yetki sınırları içinde çalışır. Ermenistan'a bağlı değiliz. Ermenistan'a ruhani anlamda bağlıyız. Saygımız sonsuzdur. Başpatriğe de oradaki kutsal Eş Miyadük Kilisesi'ne de. Ama ondan dışarı burası Ermeni Patrikhanesi'dir. Bizim iç tüzüğümüz var, kendi kurallarımızla yaşar, idare ederiz. Beyrut'taki Ermenistan'daki Kudüs'teki önderler ne söylemiş bizi bağlamaz. Buradaki Ermeniler kendi
patrikhanesi çatısı altında faaliyetlerini sürdürür, kiliselerini yaşatırlar. Bu cemaatin de görevidir. Kendi elinde bulunan 45 kilise, 16 okul,
hastane ve 3 gazeteyi yaşatmak. Bu kilise de onlardan bir tanesidir. Biz bu
ülkede yaşadığımız ve bu ülkenin vatandaşı olduğumuz için mutluyuz.
Ruhani değerlerimize sadık kaldığımız için mutluyuz." diye konuştu.
DİASPORANIN NE SÖYLEDİĞİ BİZİ İLGİLENDİRMEZ
Türkiye'deki Ermenilerin sıkıntısının kendi devletinde çözüleceğini ifade eden Ateşyam, diasporanın ve ne söylediğinin kendilerini hiç ilgilendirmediğini ve bağlamadığını açıkladı.
Aynı zamanda Ermenistan'ın da ne istediğinin, ne algıladığının kendilerini bağlamayacağını aktaran Ateşyam, "Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Öyle ki bazı gazetelerde orası Ermenistan, burası Türkiye diye başlık atmak çok yanlış. Bu kilise yeni inşa edilmedi. Bin senedir vardı. Onlarca kez onarıldı ve bu günde cemaatimizin verdiği maddi destekle bu kilise onarılmıştır. Her Ermeni bu devlete bağlıdır. Bağlı da olmak zorundadır. Birinci görevi budur. Ancak tabi ki ben
azınlık bir toplum olarak bu ülkede yaşayan bir sıkıntım varsa tabi ki devletimin kapısını çalıp çözümünü bu ülkeden arayacağım. Çünkü ben buranın vatandaşı, buranın evladıyım. Dünya üzerinde iki başka toplum yoktur ki birbirleri için şiirler fermanlar yazsın,
gözyaşı döksünler. Ermeniler Türk komşusunun ölüsü için, Türk
Müslüman kardeşlerimiz de Ermenilerin cenazesi için gözyaşı dökmüştür. Bütün sıkıntılarda bu iki toplum yan yana olmuştur. Sonradan olan üzücü olaylar tabi ki biraz sıkıntı oluşturmuştur ama bunlar iki toplumun yan yana gelmesine engel değildir. Siyasetçiler, ülke yöneticileri sorunları olabilir. Ama halkı bağlamaz. Ermenistan da herhangi bir eve gidin Türk kanalları var. Uydular koymuşlar Türk televizyonlarını izliyorlar.
Türkçe şarkılar söylüyorlar. İki toplum arasında sorun yok." şeklinde konuştu.
Ermeni vatandaşlarına tavsiyelerde bulunan Ateşyam, bugün bu topraklarda yaşayan, bu ülkenin vatandaşı olan herhangi bir Ermeni'ye Türkiye Cumhuriyeti'ne
hizmet etmek,
vergi vermek gerekiyor mu diye sorulsa aklı başında her Ermeni'nin 'getir bana Türk parasını' diyeceğini hatırlattı.
Türk parasının üzerinde Cumhuriyet'in kurucusu
Mustafa Kemal Atatürk'ün resminin olduğunu dile getiren Ateşyam, "O halde Mustafa Kemal'in yani Türkiye Cumhuriyeti'nin hakkını vereceksin. Hizmet edeceksin, vergini ödeyeceksin, askerliğini yapacaksın, yasalara saygılı olacaksın ve diğer taraftan tanrıya olan görevinizi de yerine getireceksiniz. Bu gün olduğu gibi." ifadelerini kullandı.
(CİHAN)