Uçak
kaçırma eyleminin gerçekleştiği 18
Ağustos Cumartesi günü teslim olan, dört gün süreyle
Antalya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde sorgulanan ve dün adliyeye sevk edilen iki hava korsanı,
Cumhuriyet Savcısı Sabri Yılmaz'a ifade verdiler.
TALİKH'DEN, ÖZLÜ'YE ''KOLLAMA VE YARDIM''
AA muhabirinin Antalya Cumhuriyet Savcılığı yetkililerinden aldığı bilgiye göre, bir yıl kadar önce Talikh'in KKTC'de öğrenim gören kardeşi M. Talikh'in arkadaşı olduğu için Mehmet Reşat Özlü ile tanıştığı,
Arapça konuşmaları nedeniyle samimiyetlerinin arttığı, son bir ayda ise parasal
destek de sağlayarak, Özlü ile aynı evde yaşamaya başladığı anlaşıldı.
Şanlıurfa doğumlu Mehmet Reşat Özlü'nün
ekonomik durumunun kötü olduğunu, öğrenim hayatının da başarılı geçmediğini ve KKTC'de inşaat işlerinde çalıştığını bildiren yetkililer, Talikh'in bu durum karşısında, ''kollama ve
yardım'' amacıyla, Mehmet Reşat Özlü'yle geçen ay Girne'de taşındıkları evin kirasını ve depozitosunu ödediğinin belirlendiğini bildirdiler.
Annesi
Mısır, babası
Filistin uyruklu 33 yaşındaki Talikh'in bir süre Mısır ve Libya'da kaldıktan sonra çocukluğundan itibaren ailesinin de halen yaşadığı Suudi Arabistan'da kaldığı ve kardeşinin öğrenim için bulunduğu KKTC'ye bir yıl önce geldiği belirlendi.
Mehmet Reşat Özlü'nün savcılıktaki ifadesine göre, Filistin uyruklu Talikh'in, Girne'de sadece kaldıkları ev ve
internet kafe arasında geçen bir yaşantıya ve anti sosyal bir kişiliğe sahip olduğu da ortaya çıktı.
UÇAK KAÇIRMA PLANI OLAYDAN 5 GÜN ÖNCE YAPILDI
Uçak kaçırma eyleminin yönlendiricisinin Talikh olduğu, iki hava korsanının, eylemi, olayın gerçekleştiği 18 Ağustostan beş gün önce planladıkları öğrenildi.
Talikh'in, uçağın
kaçırılma noktasını önce
Hollanda olarak düşündüğü, ardından da ''ABD ve İsrail'in etkisinde kalmayacak
ülke olarak İran'ı belirlediği ve uçağı
Tahran'a indirmeyi planladığı'' belirtildi.
Uçak kaçırma fikrinin doğmasıyla, Talikh'in internetteki google eart'deki uydu fotoğraflarından Tahran-
Lefkoşa ve Lefkoşa-
İstanbul arasındaki mesafeleri incelediği de tespit edildi.
Talikh'in savcıya verdiği ifadede, kaçırdıkları uçağı Tahran'a indirmeleri halinde tutuklanacaklarını bildiğini, ancak sonrasında
Hizbullah ve
Hamas terör örgütlerinin kendilerine yardım edeceğini, bu terör örgütlerinin yapılanmalarının bulunduğu Afganistan'daki ''Cihat Bölgesine'' gitmeyi
hedeflediklerini söylediği öğrenildi.
Söz konusu terör örgütlerinin herhangi bir üyesiyle eylemin öncesinde bağlantı kurup kurmadığı yönünde ifade vermeyen Talikh'in, savcıya, ''El Kaide'de eğitim aldım, ama bir eylem gerçekleştirmedim. Hamas ve Hizbullah'ın İran'da bize yardımcı olacağına eminim. Bunu biliyorum'' dediği öğrenildi.
İfadesinde, Suudi Arabistan'daki yaşamın Filistin uyruklu kişiler için çok zor olduğunu anlattığı da öğrenilen Talikh'in, Suudi Arabistan'da yaşadığı yıllarda internet kafe işlettiğini ve kısa süreyle otelde çalıştığını söylediği belirtildi.
Talikh'in KKTC'de de güvenlik görevlisi olarak işe başladığı ve iki gün sonra ayrıldığı yönünde bilgilere ulaşılırken, Talikh'in çalışmamasına karşın kaynağı belirlenmeyen paralarla yaşamını sürdürdüğü belirlendi.
Lise mezunu olan Talikh'in, ifadelerinde Filistin halkını çok sevdiği, ''aşırı dinci olmadığı, ancak aşırı milliyetçi'' yaklaşımlarının gözlemlendiği öğrenilirken, Talikh'in, teslim olmalarıyla sonuçlanan
uçak kaçırma eylemini, ''kararlılıkla'' planladığı ve gerçekleştirme hedefini ortaya koyduğu belirtildi.
Talikh'in, eylemde başarısızlık olasılığını aklına getirmediğini ise ''Direk kokpite girerek, uçağı Tahran'a yönlendirecektik'' sözleriyle ortaya koyduğu öğrenildi. Talikh'in kararlılığıyla ilgili
Cumhuriyet Savcısına, ''Hayatım o kadar anlamlı değil'' sözlerini sarf ettiği bildirildi.
''UTANIYORUM-''
Momnen Abdül Aziz Talikh'in, ifadesinde, Filistin halkına destek veren
Türkiye'yi, uçak kaçırma eylemlerinin hiçbir şekilde hedefi görmediklerini söylediği, hatta uçakları araştırırken Türk
Hava Yolları uçağını özellikle hedef haline getirmekten kaçındıklarını ve
Türk uçağı olduğunu bilmedikleri özel hava yolu şirketi
Atlasjet'i
tercih ettiklerini ifade ettiği öğrenildi.
Talikh ve Mehmet Reşat Özlü'nün ifadelerinde, Türkiye sınırlarında sona eren eylemleri için her ikisinin de ''pişmanlık'' duyduklarını söyledikleri öğrenilirken, Talikh'in, Cumhuriyet Savcısı Sabri Yılmaz'a, ''Türk Savcısının karşısına
şüpheli olarak çıkmaktan utanıyorum'' dediği bildirildi.
AA