Paketinin içindeki maddelere karşı olmalarının mümkün olmadığını vurgulayan
Özçelik, isteklerine olumlu
cevap verilmediği için oylamalara katılıp oy kullanmadıklarını ifade etti. Osman Özçelik, "İçimiz kan ağlıyor. Ama siyasette bazen bu tür kararlar almak zorunda kalabiliyor insanlar." dedi.
Darbe ürünü olan 82
Anayasası'nın en büyük acıları kendileri ve
Kürtlere çektirdiğini ileri üren Özçelik, şöyle devam etti: "Biz, 12
Eylül'ün ceberrut yönetiminin getirdiği bu Anayasanın değişmesini gönülden istiyoruz. Ancak oylamaları katılıp oyumuzu kullanamadığımız için üzülüyoruz. Bizim bazı isteklerimiz vardı. Bunların karşılanmasını istiyoruz.
Kürtler en çok
mağdur olan, dolayısıyla temel hak ve özgürlüklere hasret kesimi oluşturuyor. Hepimiz
12 Eylül ürünü bu Anayasa'nın mağduruyuz. Hapishanelerde yattık, dayak yedik. Arkadaşlarımız, insanlık dışı muamelelere maruz kaldı. Kürt sorununun bu noktaya gelmesinde 12 Eylül
darbesinin ürünü olan mevcut Anayasa'nın büyük etkisi var. Dolayısıyla bu değişikliğe karşı çıkmak kendimizle çelişkiye düşmek demektir."
"PAKETE KARŞI OLMAMIZ DÜŞÜNÜLEMEZ"
Bugüne kadar 8 partisi kapatılan bir siyasi geleneği temsil ettiklerini ifade eden
Siirt milletvekili, "Bu maddelere doğrudan karşı olmamız düşünülemez. Partimiz tam 8 kez kapatıldı.
Anayasa Mahkemesi'nin mağduruyuz.
HSYK daha demokratik bir yapıya kavuşuyor. Partilerin kapatılması artık bir başsavcının iki dudağı arasında olmayacak. Parlamentodan çıkan her
kanuni düzenlemeyi iptal gücünü elinde bulunduran Anayasa Mahkemesi daha çoğulcu bir yapıya kavuşuyor." dedi. Özçelik,
Anayasa değişikliğinin AK Parti'yi kurtarmak için yapıldığı yönündeki iddialara da katılmadığını söyledi. BDP'li Özçelik, "Aslında bunlar hemen herkesin olduğu gibi BDP'nin de talepleri. Bunun için bu değişiklikleri önemsiyoruz. Belki yapılmak istenen değişiklikler değil ama statükonun bir nebze de olsa yerinden kıpırdatılması için çok önemli. Zaten bu değişiklik, birilerini ürküttüğü için karşı çıkılıyor." diye konuştu.
"İLKELERİMİZLE ÇELİŞMEZSE 2. TURDA DESTEK VEREBİLİRİZ"
Özçelik, Anayasa değişikliği teklifine '
evet' oyu vermedikleri için
CHP ve MHP ile aynı kareye girmekten de son derece rahatsız. CHP ve MHP'nin
destek vermemesi ile kendilerinin destek vermemelerinin farklı nedenlere dayandığını kaydeden Özçelik, "CHP ve MHP statükonun devamından yana tavır alıyor. Oysa biz, bazı taleplerimiz karşılanmadığı için ilkeler bazında karşı çıkıyoruz. Genel Kurul'daki konuşmalarımız bunun göstergesi. Ancak sonuç itibari oylamaya girmeyen CHP ve ret oyu veren MHP ile aynı kareye girdi eleştirilerini de biliyoruz. Kamuoyunda böyle bir
algı oluştu. Daha önümüzde birkaç gün var. Kendi içimizde müzakerelerimiz devam ediyor. Halkımız bundan rahatsız. Bizim tabanımız biz ne desek bunu kabul ediyor. Ama Kürtlerin geneline karşı bunu izah etmekte zorlanacaksak bunu oturup bir durum değerlendirmesi yapacağız. İlkelerimizle çelişmezse 2. turda destek verebiliriz. O kapı açık blunuyor." ifadelerini kullandı.
Özçelik, BDP olarak Anayasa değişikliğine ilişkin taleplerini ertelediklerini; ancak
taş atan çocuklar, siyasi partilere
Hazine yardımı ile Terörle Mücadele Yasası'nda bazı değişikliklerin yapılması gibi taleplerinin olduğunu hatırlattı. Bunların karşılanması durumunda tutumlarını yeniden gözden geçirebileceklerini söyledi.
"BUNU HALKIMIZA İZAH EDEMEYİZ"
"Tüm eksikliklere rağmen, bu durum sizin pakete destek vermemenizi yeterince izah ediyor mu?" sorusuna Özçelik, şu karşılığı verdi: "Biz şuan işi en zor olan parti durumundayız. Yukarı tükürsen
bıyık, aşağı tükürsen sakal misali. İki arada bir deredeyiz yani. Önümüze tarihi bir fırsat geldi. Ama bizim taleplerimiz karşılanmadı. Hiç olmazsa bizim bazı yasal taleplerimize bir umut ışığı görmediğimiz için destek vermiyoruz. İçimiz kan ağlıyor. Ama siyasette bazen bu tür kararlar almak zorunda kalabiliyor insanlar. Bizim ilkesel bir duruşumuz var. Statükonun korunmasından yana bir tutumumuz olamaz. İzah etmekte yetersiz kalıyor. Bunun için her şeye rağmen destek verebilir miyiz diye kendi içimizde tartışıyoruz."
BDP'li diğer siyasetçilerin kafası da karışık. Aralarında
Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal, Muş Milletvekili
Nuri Yaman,
İstanbul Milletvekili
Ufuk Uras ve
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın da bulunduğu bazı milletvekilleri, HSYK'nın ile Anayasa Mahkemesi'nin yapısı ile parti kapatmalar ve 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasını sağlayacak geçici 15. maddeye destek verilmesini istiyor. Partinin
Meclis grubu dışındaki 'şahin' MYK üyeleri "İlke açısından bizim için bütün maddeler aynı." gerekçesini öne sürerek değişikliğe karşı çıkıyor.
CİHAN