AİHM'nin “
yaşam hakkının korunamadığı,
ölümün soruşturulmadığı ve
dosyanın kapandığı” gerekçeleriyle
Türkiye hakkında yapılan başvuruyu kabul etmesi, Başbilen
ailesi ve avukatlarının yeni umudu oldu. Acılı
baba Vehbi Başbilen'in en büyük umudu ise
Ergenekon davası. Ailenin ve avukatlarının en büyük delilleri de Ergenekon iddianamesinde yer alan
telefon görüşmeleri ve 3
Adli Tıp
Uzmanının ‘
intihar olamaz' diyerek rapora şerh koymaları. Babadan gelen yeni iddialar da yenilir yutulur cinsten değil.
ASELSAN'da, birçok önemli proje yürüten
makine mühendisi
Hüseyin Başbilen'in, 7
Ağustos 2006 tarihinde aracının içinde esrarengiz bir şekilde ölü bulunmasıyla ilgili başlayan
soruşturma kapatılıp, aile AİHM'nin kapısını çalsa da, soru işaretleri ortada duruyor.
BABA BAŞBİLEN'İN UMUDU ZEKERİYA ÖZ
Daha önce ilk kez Vakit'in gündeme getirdiği ve
cevap beklenen soruları sıraladığı
şüpheli olay, Meclis'in gündemine de gelmesine rağmen, üzerindeki sır perdesi aralanmış değil. AİHM'nin “yaşam hakkının korunamadığı, ölümün soruşturulmadığı ve dosyanın kapandığı” gerekçeleriyle Türkiye hakkında yapılan başvuruyu kabul etmesi, Başbilen ailesi ve avukatlarının yeni umudu oldu. Acılı baba Vehbi Başbilen'in en büyük umudu ise
Ergenekon davası.
GİZLİ DOSYA SIR OLDU
Acılı baba Vehbi Başbilen, kamu adına yürütülen soruşturmada, konusunda uzman 2
profesör ve bir uzman doktorun
Adli Tıp'ta karşı oy kullanarak ‘İntihar olamaz..' diyerek şerh koyduğunu hatırlatarak, “Şüpheler ortada. Bu şüphelerimizi 3 uzman da doğruladı. Ancak biz tüm detayların incelenmesini beklerken, dosya kapatıldı.
Oysa oğlum çok gizli projelerde çalışıyordu ve o gün yanında brifing için hazırladığı çok önemli bir dosya vardı. Ancak evladım araç içinde ölü bulunduğunda, yanında bulunan çantada projeler yoktu. Yetkililer bu projelerin olmadığını gördüğünde, işyerinde ve evinde aramalar yaptı. Onlar da bulamadı. İşte oğlumun ölüm sebebi o dosyalarda gizli. Ben asla oğlumun intihar edeceğini düşünmüyorum. O, inançlı bir insandı.
Sevgi ve umut doluydu” dedi.
DOSYANIN YENİDEN AÇILACAĞINI UMUYORUZ
Dosyanın kapatılmasına çok üzüldüğünü vurgulayan baba Başbilen, “Oğlum
cinayete
kurban gitti; ancak yeterli araştırma ve soruşturma yapılmadı. Bir kişinin bıçakla hem bileğini, hem de boğazını keserek intihar etmesi nasıl mümkün olur? İşte buna inanmadığımız için ve karanlıkta kalan soruların aydınlatılması umuduyla AİHM'ye başvurduk. AİHM, davamızı kabul ederek yeniden umutlanmamızı sağladı. Dilerim Allah'tan davayı kazanır ve dosyanın yeniden açılmasını sağlarız” diye konuştu.
ACILI BABANIN GÖZÜ-KULAĞI ERGENEKON SAVCILARINDA
Kafasını en çok kurcalayan konunun Ergenekon davası olduğunu vurgulayan baba Başbilen, “Ergenekon sanığı Ümit Sayın'ın konuşmaları iddianamede yer aldı.
Emin Gürses ve
Kemal Alemdaroğlu ile yaptığı görüşmede oğlumun olayından söz ediyordu. Konu hakkında ASELSAN'ın konuşmaması konusunda kendisini uyardığını açıkça belirtiyordu. Bu konuşmayı yapan kişi sıradan birisi değil, Adli Tıp Enstitüsü'nde görev yapan Ümit Sayın... Sayın'ın deşifre olan konuşmasında ‘cinayet yönünde deliller var' demesi ve ‘Adli Tıp Raporu olumsuz çıkacak' hatırlatmasında bulunması, bu konuda bilgi sahibi olduğunu gösteriyor. Hangi baba Ergenekon iddianamesinde oğlunun cinayetinin yer aldığını görür de harekete geçmez? Ben davayı yürüten savcıların, bizlerin ifadesine başvuracağını tahmin ediyorum. Ve iddianameye yansıyan bu görüşmelere mercek tutacaklarını da umuyorum” dedi.
ERGENEKON İDDİANAMESİNDE YER ALAN ŞOK GÖRÜŞMELER
Ergenekon
sanıklarının
eylem planları üzerinde çalışırken, bir yandan da ASELSAN'da arka arkaya intihar eden 3 mühendisin ‘şüpheli ölümü'ne ilişkin görüşmeler yaptıkları belirlenmişti. Teknik takip sonucunda Ergenekon iddianamesine de giren telefon görüşmelerinde, Adli Tıp Uzmanı sanık Doç. Dr. Ümit Sayın, Doç. Dr. Emin Gürses'e görüşme yaptığı Adli Tıp uzmanlarının kendisine Başbilen olayının cinayet olabileceğini söylediklerini aktarıyordu. Ergenekon sanığı Sayın, daha Adli Tıp Raporu açıklanmadan da ‘sonuç olumsuz çıkacak' diyordu.
ASELSAN'DA 3 SIR ÖLÜM
6 ay içerisinde ASELSAN'da 3 mühendis şüpheli bir şekilde “intihar” etti. İlk “intihar” olayı 7 Ağustos 2006 tarihinde görülürken, 16 Ocak 2007 ve 26 Ocak 2007 tarihlerinde de iki intihar olayı yaşandı. İntihar eden 3 mühendis de
ODTÜ mezunu ve ASELSAN'da gizli yürütülen
silah projelerinde görev yapıyorlardı.
VAKİT