Yakın tarihin en çok tartışılan isimlerinden biri olan ve kayıp
silahlarla ismi gündeme gelen eski
Batman Valisi
Salih Şarman, bugüne kadar
Ergenekon ile ilgili bazı çekincelerinin bulunduğunu; ancak son operasyonlarla birlikte bu şüphelerinin kalmadığını ifade etti.
Şarman, Gölbaşı'ndaki kazıda çıkan silahların
Susurluk'ta kaybolan ilahlarla bağlantılı olabileceğini söyledi.
Eski Vali Şarman, bir araya gelmeleri imkânsız gibi görünen isimlerin Ergenekon'da buluşmalarını ise anlamakta güçlük çektiğini kaydetti.
Şarman,
terörün yoğun olduğu 1993-1997 yılları arasında Batman'da valilik yaptı. Korucu ve askerlerden oluşan "Özel Karma Birlik" oluşturulmasına öncülük etti. Onlar için silah
ithal etti. Eski vali, kurduğu
özel ordu, getirdiği gizli silahlarla
Türkiye tarafından tanındı. Ancak daha sonra Bulgaristan'dan alınan bazı silahların kayıp olduğu iddia edildi. Şarman, silah ithali ve
özel birlik kurmaktan yargılanıp
beraat etti. Ancak rüşvet aldığı gerekçesiyle 6 yıl 3 ay
hapis cezası aldı. 16 ay hapis yattı.
Cihan Haber Ajansı'na konuşan Eski Batman Valisi Şarman, kendi döneminde kayıp silah olmadığının
mahkeme kararıyla da sabit olduğunu söyledi.
Şarman, kendilerinin aldığı silahların Bulgar menşeli olduğunu hatırlatırken, Susurluk'ta çıkan silahların ise İsrail'den alınmış olduğunu iddia etti.
KROKİLERİN ŞAHİN'İN EVİNDE BULUNMASI ANLAMLI
Şarman, Gölbaşı'nda ortaya çıkan silahların Susurluk Komisyonu'nun kayıp olduğunu söylediği silahlar olabileceğini söyledi.
Susurluk sanığı olan İbrahim Şahin'in evinde çıkan
krokiler doğrultusunda çıkmasının da anlamlı olduğunu belirten eski vali, "Bunlar ne olabilir? Ne için gömülmüş olabilir? Bir insanın sakladığı silahlar için kroki çizmesi bir insan için ciddi bir gaflettir. Buradaki silahlar, malzemeler, patlayıcılar ne amaçla gömülmüş? Bunun cevabı İbrahim Şahin'de aramak lazım. Susurluk sanığı olduğu için Susurluk'ta kaybolan silahlarla irtibat kurmamak mümkün değil." dedi.
BU SİLAHLARIN İZAHI YOK
Ergenekon davasına yönelik bazı tereddütler olduğuna dikkat çeken Vali Şarman, ancak son operasyonlarla birlikte buna 'terör örgü' diyenlerin haklı çıktığını ifade etti. Şarman, şöyle konuştu: "Toplumda ses getirecek suikastlar yapmak, toplumda infiale sebep olmak amaçlanmış olabilir. Deliler ortaya çıktıkça elbette bunun değerlendirilmesi lazım. Neyin ne olduğunun en kısa zamanda ortaya çıkması lazım. Evlerde ve kazılarda ortaya çıkan silahlar, patlayıcılar normal miktarı aşıyor. Hatıra olarak saklanamayacağına göre bunun izahını yapmaları lazım. Bunların bir hazırlığın içinde olduğu anlaşılıyor. Elbette Ergenekon için 'bu bir terör örgütüdür' diyenlerin haklı çıktığı anlaşılıyor."
Şarman, kendisinin de ilk zamanlarda bu soruşturmadan bir sonuç çıkmayacağını düşündüğünü ancak gelinen noktada, "Kazılarda savaş malzemelerinin bulunması, insanların evinde
el bombası saklamasının izahı olamaz."
BUNLAR NASIL BİR ARAYA GELDİ?
Kazılarda ve evlerde ortaya çıkan silah ve bağlantıların Ergenekon davasına karşı çıkanların yanıldığını ortaya koymaya başladığını dile getiren Şarman, şöyle konuştu: "Bunların ortaya çıkıyor olması bu soruşturmaya karşı çıkanlarda bu söylemi dillendirecek anlayışı bırakmıyor. İlk zamanlarda bana da çok mantıksız geliyordu, anlam veremiyordum. Ama bu son dalgada bulunan malzemeler bu düşüncemi değiştirdi. Bunlar süratle ortaya çıkarılabilir."
Şarman, çok farklı düşüncelere sahip insanların Ergenekon'da bir araya gelmiş olmasını anlamakta güçlük çektiğini belirterek, "Bu isimler ulusalcılık adına bir araya gelmiş olabilirler ama bu tabloyu izah etmiyor." şeklinde konuştu.
(CİHAN)