Eski
PKK’lı, ABD’nin 80’lerde
Beyrut’a soktuğu
silahların
Ortadoğu ‘silah
pazarında’ satıldığını ve
örgütün
operasyonu ‘istediğini’ söylüyor: Koskoca devletler örgütün karşısında gibi görünüyor ve bu durum örgüte karşı sempati yaratıyor. ABD hiçbir zaman PKK’ya silah vermedi,
yardım da etmedi.
Amerikan silahları denen M-16’lar
Lübnan’dan geliyor
ARKA PLAN
İki hafta önce ünlü Amerikalı gazeteci Seymour Hersh ile yaptığım
röportaj yayımlandı. Hersh ABD’nin
Türkiye’de gizli üsleri bulunduğunu iddia ediyordu. Röportajın yayımlandığı gün
elektronik posta kutuma ilginç bir
mail geldi. Mail’i yazan kişi Hersh’ün bahsettiği üslerin yerini bildiğini iddia ediyor, 10 yıldan fazla süre PKK
kamplarında görev aldığını anlatıyordu.
Yazdığı detayları
kontrol ettim. Bahsettiği yerler ve olaylar doğruydu. Bunun üzerine
telefon numaramı gönderdim. İki gün sonra gazetede buluştuk. Hayalimde çizdiğim portrenin dışında biri ile karşı karşıyaydım. Eğitimli, şehirli ve dağa çıkma kararını kendi kendine vermiş biri ile...
İki gün oturup saatlerce konuştuk. Bana örgütün içinde geçirdiği yılları ve örgütle ilgili bildiği detayları anlattı. Kimliğini saklamam koşuluyla. Bunları anlatma nedenini de şöyle açıkladı: “Medyada PKK ile ilgili öyle yanlış şeyler konuşuluyor ki. Kimse örgütün yapılanmasını, düşünce tarzını doğru dürüst bilmiyor. İçeriden bir göz olarak gerçekleri göstermek istedim. Bunları ilk ve son kez anlatıyorum. Benim kim olduğum önemli değil. Önemli olan sorunları tartışırken önce doğru bilgilere ulaşmak. Ben kendi irademle ve aileme meydan okuyarak dağa çıktım; ama şimdi şiddetin karşılıklı olarak hiçbir şeyi halletmediğini görüyorum.”
Kuzey Irak’taki kamplar operasyonun ardından ne durumda, bilginiz var mı?
Bir kere şunun anlaşılması lazım: Yerleşik kurulmuş bir kamp yok ortada.
Kuzey Irak’ta 8 ayrı
bölge var: Zap,
Hakurk,
Kandil, Lolan, Hinere, Metina, Avaşin ve Haftanin. Bir de ana bölgelerin yanında ara bölgeler var. Metina Dağı gibi. Orada da gruplar üsleniyor ama bir noktada kalma süresi en fazla 2-3 gün. Sonra başka bir noktaya geçiliyor. Kural bu.
KAMP DEDİĞİNİZ NAYLONDAN
Bu bölgelerde mi kamp kuruluyor?
Evet. Mesela Zap kampı diyorlar, yanlış. Zap kampı diye bir şey yok. Zap bölgesi var ve o bölgede kurulan kamplar var. O bölgede 10 değişik kamp yeri var. Sabit bir nokta yok. Bazen çadır bile olmuyor. Naylonlar seriliyor.
KANDİL’DE SAVAŞÇI YOK
Kandil bu bölgelerin içerisinde görece olarak içeride. Neden en stratejik bölge orası?
Kandil yeni bir cephe. En stratejik olanı değil. Orada savaşçı gruplar yok. Yürüyüşle sınıra 10-20 günlük mesafede. Kandil’i geri cephe olarak düşünün. Oradan
lojistik sağlanıyor.
Kadınlar, fiziksel olarak savaşamayacak olanlar orada. Hastane orada. Evlatlar orada hazırlanıyor.
Hava harekatı ne kadar zarar verdi Kandil’deki kaynaklara?
Bütün malzeme yer altında. Dağlar oyulmuş. Açıkta silah olmaz. O yüzden malzemeye çok zarar gelmedi.
En stratejik nokta neresi?
Zap’taki Şkefta Brindera. Yaralı tepe anlamına gelir. Sınıra 6-7 km uzaklıkta. Zaten kara operasyonu da 5-10 km içeri kadar girdi.
Hava harekatı daha çok psikolojik zarar verdi deniyor. Kara harekatı çok daha korkulan bir şeydi, değil mi?
Evet. Hava harekatı tedirgin eder, o kadar. Ama
kara harekatı farklı. Üstelik bu zamanda yapılmasını örgüt beklemiyordu. Kışın bir rehavet oluşur.
BAHARDA HAREKAT ZOR
Baharda mı bekliyorlardı?
Evet, baharda ağaçlar
örtü oluşturduktan sonra onları
izleme şansınız kalmaz. 100 bin asker bile yetmeyebilir. Ama şimdi arazinin dörtte birini kullanabiliyorlar.
Liderler nerede?
Hepsi bölgede. Çatışma bölgelerinin dışında ara alanlar var, oradadırlar. Murat
Karayılan Kandil gibi ismi çıkmış yerlerde bulunmaz.
Cemil Bayık?
Bayık da bölgede. 1980’lerden beri hiç çıkmadı bölgeden. Hep dağlarda. Bayık da Karayılan da arazide yaşar.
Aralarında iktidar kavgası olduğu iddia ediliyor.
İktidar kavgasını, zamanında Şemdin
Sakık ve Mehmet Şener yaptı, sonra
tasfiye edildiler. Bayık ve Karayılan arasında böyle bir şey yok. Cemil Bayık hiyerarşik olarak daha üsttedir. Bu kabul edilir.
Osman Öcalan hangi mertebede?
Hiçbir yerde değil. Olmadı da. Soyadı yüzünden öyle
algılanıyor.
ÖRGÜTTE İLETİŞİM TÜRKÇE
Liderlerin hepsi Kürtçe mi konuşur?
Kürtçe biliyorlar ama örgüt içinde
Türkçe konuşulur. Toplantıların çoğu Türkçe yapılır.
Türkçe konuşmak Kürt diasporasının ağırına gitmiyor mu?
Orası öyle ama örgütte yazışmalar bile Türkçe yapılıyor. Son zamanlarda
Suriye ve
Ürdün’den katılımlar arttığı için Kürtçe’ye daha çok ağırlık veriliyor ama talimatlar genelde Türkçe geliyor, Kürtçe’ye sonradan çevriliyor.
Dağdaki güce verilen zarar, şehirde güç kaybına yol açmaz
Korkutucu bir senaryodan bahsediliyor. Şehirde eylemler başlayabilir deniyor.
Örgüt sorunu Türkiye içine çekmek istiyor. Böyle bir altyapı da var.
Büyük hasar verildi, nasıl toparlanıp da eylem yapacak?
Bu da yaratılmak istenen bir algı. Dağdaki güce zarar verilmesi şehirde güç kaybedildiği anlamına gelmez. Evet psikolojik olarak zarar görür örgüt; ama şehir ve dağ grupları tamamen birbirinden farklı. O yüzden operasyon sırasında verilen kayıplar şehirdeki örgütlenmeyi etkilemez.
Şehre lojistik nasıl sağlanıyor?
Patlayıcının çoğu dediğim bölgelerden geliyor. Şehirlere de getirmek hiç zor değil.
Dağda kaç, şehirde kaç kişi var, biliyor musunuz?
Şehirdeki sayı çok değil. Saymak zor. Sempatizanlara da yaptırılabiliyor eylemler. Dağda Irak tarafında 5 bin civarı. Türkiye’de bin kişi var.
Türkiye’de kaç bölge var?
Üç ana bölge var. Kuzey, orta ve güney. Kuzey bölgesi
Tunceli’den
Erzurum’a kadar. Orada 300 kişilik gruplar var. Orta saha
Diyarbakır’dan
Bitlis’e kadar, güney ise
Mardin’den başlıyor.
Oralardan destek için Kuzey Irak’a geçiş var mı şu sıralar?
Yok olmaz. Birbirlerinden ayrılar. Tam tersine Kuzey Irak’tan içeriye destek olur.
Örgüt mensuplarının nereye gideceğine nasıl karar veriliyor?
Nisan ayında tek bir merkezden dağıtımlar yapılıyor.
Kadınların oranı ne?
Düşük, yüzde 20-30 aktif kadın var. Yani çatışmalara giren kadın.
Kadın-erkek birlikte mi kalınıyor kamplarda?
Hayır, kadın-erkek grupları ayrı. Önce bir kamp alanı belirlenir. O alanın en güvenlikli yerine kadınlar yerleştirilir. Arada en az 200 metre mesafe olur. Onların yönetimleri ayrıdır.
Kadın-erkek ilişkisi serbest mi?
İlişki kurmak
yasak. Cinsellik yasak. Evlenmek yasak. Ama ilişki oluyor tabii gizlice.
SERDE SAMURAYLIK VAR
Örgüt kendi çocuklarını yetiştirmek istemiyor mu?
Örgütün yapısında samuraylık var. Herkes kendini savaşçı olarak ortaya koyar ve ölene kadar savaşçı kalır. Mesela uyuşturucu alıp saldırıyor diyorlar. Böyle bir şey kesinlikle yok. Örgüt üyeleri ayık kafayla eylem yapar, kendilerini kahraman olacaklarına inandırırlar.
Kamplarda içki var mı?
Hayır, yasak.
Örgüt harekât yapılmasını ister
Örgüt neden Dağlıca gibi provokasyonlar yaptı? Operasyonu neden kışkırttı?
“Yeni bir yol getirmezseniz bu savaş yeniden başlar”
mesajı verilmek istendi.
Ama bu mesaj pahalıya mal oldu.
Örgüt operasyonu ister. Böylece koskoca devletler örgütün karşısında gibi görünüyor ve bu durum örgüte karşı sempati yaratıyor.
ABD’nin silah desteği verdiği söyleniyordu. Şimdi o destek de kesildiyse varlığını nasıl devam ettirecek?
ABD hiçbir zaman PKK’ya silah vermedi, yardım da etmedi. Amerikan silahları denen M-16’lar Lübnan’dan geliyor.
HER TÜR SİLAH BULUNUR
Hizbullah’tan mı?
Hayır.
İsrail ve ABD bir dönem Lübnan’daki çatışmalar için Hıristiyan gruplara silah verdiler. Bu yüzden orada 1980’lerden kalma bir pazar oluştu.
ABD’nin PKK’ya helikopterlerle silah yardımı yaptığını iddia edenler var.
Çok
komik bu iddialar. ABD, Türkiye’nin en dürüst ve sadık müttefiki.
Tek kaynak Lübnan mı?
Hayır. Lübnan, İsrail, Suriye, Irak ve
İran’da silah ticareti yapılıyor. Buradaki trafiği kontrol edenler İsrail, İran ve Suriye. Çünkü bu ülkeler açıkça birbirleriyle çatışamıyorlar, örgütleri birbirleriyle çatıştırıyorlar. Mesela İsrail tuzaklı roketler yaptı, bize de geldi. İran’da ise İsrail’e düşman her örgüt mevcut.
Bu merkezlerde her türlü silah bulunuyor mu?
Tank hariç her türlü silah bulunur.
AKŞAM