Özbek'e 4 yıl boyunca vekillik yapan Taşdemir, atv televizyonuna yaptığı açıklamalarında vicdanının sesine
kulak vererek 'Özbek Hanedanı'nı anlatmak istediğini ifade etti. Taşdemir, "Sendikada tek adam sistemi var. Bütün kararlar
Mustafa Özbek tarafından alınır. Genel kurullar bile sahtedir. Her şey önceden planlanır" dedi. Özbek'in
sendikada iktidarını korumak ve işçileri
baskı altında tutmak için kanundışı oluşumlarla iç içe olduğunu ileri süren Taşdemir şöyle konuştu: "JİTEM'in birçok toplantısı sendikanın genel merkezinde kapalı salonda yapılırdı. Gelenlerin tümü
sivil kıyafetli olurdu. Ancak birbirlerine hitaplarından
subay olduklarını anlıyorduk. Bu kapalı toplantılarda kararlar alıp uyguluyorlardı. 2005'ten sonra mevcut hükümet aleyhinde kararlar alınıp uygulamaya konmaya çalışılırdı. JİTEM'cilerin toplantılarındaki harcamalar sendikanın bütçesinden karşılanırdı."
'İŞÇİLERDEN ÖZÜR DİLİYORUM'
Özbek'in oğluna ait ART televizyonunun işçilerin parasıyla kurulduğunu öne süren Taşdemir, "Frekansı, binaları,
teknik malzeme ve çalışanların ücretlerine kadar bütün giderleri sendikanın bütçesinden karşılandı" dedi. Taşdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: "ART'nin frekansı Kıbrıs'tan satın alındı. Sanırım Rauf
Denktaş'a 3 veya 5 bin dolar verildi. Televizyonun binası ve teknik malzemeleri sendikanın parasıyla alındı. Sahte faturalarla sürekli ART'ye para aktarılıyor. Kıbrıs'taki araziler ve binalar Denktaş aracılığı ile neredeyse bedavaya kapatıldı." Taşdemir, toplu
sözleşmelerle ilgili de şunları anlattı: "Bir işyerinde toplu sözleşme imzası atılmadan önce, işverenin ART'yi vereceği para konuşulurdu. Eğer işveren Özbek'in istediği parayı vermezse sözleşme imzalanmazdı." Taşdemir, 4 yıl boyunca yapılan bu usulsüzlüklere göz yumduğu için suçlu olduğunu ve işçilerden de özür dilediğini sözlerine ekledi.
(
Sabah)