Orakoğlu, ''kendi ülkesinin insanını ezdirmeyen, tehdit olarak görmeyen, cumhurbaşkanına, başbakanına, parlamentosuna bağlı ve hukuk kuralları çerçevesi''nde kaldığı sürece ''
derin devlet'' olarak adlandırılan yapılanmanın gerekli olduğunu savundu. Orakoğlu, yeni kitabında bu konunun yanı sıra ağırlıklı olarak ''devlet içindeki çeteleşmeler''e yer vereceğini bildirdi.
''Türkiye'ye yönelik
psikolojik harekat ya da
kaos yaratma'' girişimlerine karşı, ''Türkiye'de istenildiği gibi at koşturulamayacağını, misillemenin geleceğini, kötü niyetli ülkelerin bunu öğrenmesi'' gerektiğini ifade eden Orakoğlu, şöyle konuştu:
''Ülkemizdeki kaos ortamı yaratan hareketleri, cinayetleri önlemenin yolu budur. Bizde derin devlet yoktur. Bizdekiler çeteleşmiştir. Devlet içinde
kontrol edilemeyen bir
takım güçler var. Ama seçimlerden önce bu konuda güvenlik güçlerimiz çok başarılı operasyonlar yapmıştır.''
Birlik ve beraberliğinin, kurumlar arası
diyalog ve işbirliğinin çok önemli olduğunu vurgulayan Orakoğlu, ''Kurumlar birbirine güvenmez ve çatışırsa, kaos yaratmak isteyenler bu ortamda başarılı olur. Bu nedenle kurumların başındakilerin birbiriyle çatışma gibi lüksü yoktur, kalmamıştır'' dedi.
Terör örgütü PKK'nın elindeki silahlar ve mayınların menşei konusu üzerine ısrarla gidilmesi gerektiğini belirten Orakoğlu, ''İnsanlar huzur içinde yaşamak istiyor. Bu nedenle
AK Parti büyük sorumluluk altındadır. Önc
e devlet içindeki çeteleşmiş yapıların ortaya çıkarılması lazım. Bunun yanında
terör örgütüne her türlü desteği veren ülkelerin ciddi şekilde uyarılması gerekiyor. Bunlara silahların nasıl temin edildiğinin peşi bırakılmamalıdır'' diye konuştu.
AA