Ergenekon Davasında
iddianamenin açıklanmasından itibaren belli çevrelerden gelen dezenformasyon da gecikmedi. Eski
Yargıtay Savcısı
Ahmet Gündel, Ergenekon Davası'nı Samanyolu Haber'e yorumladı.
İddianamede büyük yer tutan
telefon kayıtları
savcılık izniyle gerçekleştiği için
delil niteliği taşıyor. Gündel, savcılık izniyle ele geçirilen delillerin kabul edilemez gösterilmeye çalışılmasını "yanlış kamuoyu oluşturuluyor" şeklinde açıklıyor.
Davada en kritik konulardan biri de gizli
tanıklar. Bazı çevrelerin tanık koruma kanunu çerçevesine girmeyeceğini savundukları
gizli tanıklarla ilgili Eski Yargıtay Savcısı’nın önemli bir tespiti var:
“Tanık Koruma Kanunu kapsamında gizli tanık önemlidir. Terör davalarında önemlidir. Ama korunması da gerekir. Çünkü terör örgütleri acımasızdır”
Eski Yargıtay Savcısı Gündel, baştan beri davayı yönlendirme girişimlerinde dikkat çekiyor. Gündel'in önemli bir çağrısı daha var.
“Dava ile ilgili kimse konuşmamalıdır, suçtur. Yargıçları rahat bırakın”
Bu tip terör davalarında uzun süren bir çalışma sonucu kapsamlı bir iddianame ortaya çıkmasını "bu her zaman böyle olmuştur " diye açıklayan Eski Yargıtay Savcısı, Ak Parti'ye açılan
kapatma davasının, Ergenekon Davası'nı nasıl etkileyeceği noktasında ise kritik bir tespitte bulundu.
“Son bağlantılarla ilgili hükümetin ciddi destekleri var. Hükümet marifetiyle önemli mesafeler kat edildi. Ak Parti'ye bir kapatma kararı çıkarsa dava sağlıklı bir şekilde sürmez.”