Eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz, yazılı bir açıklama yaparak yurt dışına kaçtığı iddiaları ve kriptolu telefonların dinlenmesi ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Palaz açıklamasında, “kriptolu telefonların dağıtımı, güvenliği ve kontrolü MGK ve MİT’in ilgili birimleri tarafından koordine edilmektedir ve cihazlar toplu olarak Başbakanlık ve MGK gibi kurumlara teslim edilmekte, bu kurumlar bu cihazları uygun gördükleri kişilerin kullanımına sunmaktadır.” ifadelerini kullandı.
"KRİPTOLU CİHAZLARIN DAĞITIMINI MUSTAFA VARANK YAPMAKTADIR"
“Bakanlar dahil ilgili herkes bilmektedir ki Başbakanlığa teslim edilen cihazların dağıtım ve koordinasyonu Başbakan’ın Teknoloji Danışmanı Sayın Mustafa Varank tarafından yapılmaktadır” şeklinde açıklamasını sürdüren Palaz, şöyle devam etti:
“Dolayısı ile Başbakanlığa teslim edilen kriptolu telefonlardan kimin hangi cihazı kullandığı bilgisi ancak Sayın Mustafa Varank ile varsa bilgilendirdiği ya da görevlendirdiği kişi ya da görevlilerde olabilecektir. TÜBİTAK’ın bu bilgiye sahip olma olanağı ve görevi yoktur”
"HAZIRLADIĞIM BÖCEK RAPORU İŞLERİNE GELMEDİ, TEHDİT EDİLDİM..."
Cihazların üreticisi olan TÜBİTAK'ın hangi cihazı kimin kullandığı bilgisine sahip olmadığını belirten Palaz, “Hem işten atıyorlar hem de biz atmadık istifa etti diyorlar. Yalan, yalan, yalan… Tekrar özetliyorum; Hazırlanmasına koordine ettiğim böcek raporu işlerine gelmediği için raporda tahrifat yapmam istendi, tehdit edildim, baskı gördüm, onurlu her insan gibi buna karşı çıktım ve bunun üzerine önce görevden alındım, ardından da yıllarca şerefimle görev yaptığım TÜBİTAK'tan işten atıldım. Aymazlığın bu kadarına artık pes bile diyemiyorum.” diye konuştu..
İŞTE PALAZ’IN AÇIKLAMASININ TAMAMI:
"Cihazların üreticisi olan TÜBİTAK hangi cihazı kimin kullandığı bilgisine sahip değildir.
Bakanlar dahil ilgili herkes bilmektedir ki Başbakanlığa teslim edilen cihazların dağıtım ve koordinasyonu Başbakan’ın Teknoloji Danışmanı Sayın Mustafa VARANK tarafından yapılmaktadır.
Cumartesi günü yine bazı basın-yayın organlarında şahsımı da hedef alan tamamen kasıtlı, yalan, iftira dolu, asılsız ve baştan sona kurmaca haberler yer almıştır. Bu tür konuların basit bir araştırma dahi yapılmadan haberleştirilmesi niyetlerinin ne olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Pek çok kez malum odakların sahsımı hedef alan yalanlarını çürüten açıklamalar yaptım. Yıllarca özveri ile çalıştığım kurumum TÜBİTAK’tan böcek raporunda tahrifat yapmamam nedeni ile işten atılmamdan sonra bu yalanların, iftiraların, karalamaların biteceğini sanmıştım ama yalan haberlerin hız kesmeden devam ettiğini üzülerek görmekteyim. Hakkımda çıkan yalan haberlerle ilgili bir Yalan Haber Cetveli yaptım, inanın sayfalarca oldu.
Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki, bu yalan haberde iddia edildiği gibi kaçmadım, ülkemde evimdeyim. Daha önce bununla ilgili basın açıklaması yaptığım halde ısrarla bu yönde haber yapanların niyetlerini sorgulamak gerekmez mi? İnternette bir tık kadar yakınlıkta olan bu açıklamaları okumamış olduklarını düşünmüyorum.
Ayrıca haberde iddia edildiği gibi istifa da etmedim. Kamuoyuna bununla ilgili de açıklamalar yaptım, ısrarla konuyu buraya taşımak istiyorlar. Hem işten atıyorlar hem de biz atmadık istifa etti diyorlar. Yalan, yalan, yalan… Tekrar özetliyorum; Hazırlanmasına koordine ettiğim böcek raporu işlerine gelmediği için raporda tahrifat yapmam istendi, tehdit edildim, baskı gördüm, onurlu her insan gibi buna karşı çıktım ve bunun üzerine önce görevden alındım, ardından da yıllarca şerefimle görev yaptığım TÜBİTAK'tan işten atıldım. Aymazlığın bu kadarına artık pes bile diyemiyorum.
Yine haberde iddia edildiği üzere TÜBİTAK tarafından geliştirilen kriptolu cep telefonlarının IMEI numaraları listesi konusunda bilgim yoktur. TÜBİTAK’taki görevim ve konumum gereği bu konuda herhangi bir bilgimin olamayacağını en iyi bu yalan habere lojistik destek verenler bilmektedir.
Ayrıca kriptolu cep telefonlarının IMEI numaraları bilgisi aslında çok özel bir bilgi değildir. Cihazlarda kullanılan GSM modemler, ithalatçı firma tarafından IMEI numaraları ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) kayıt ettirildikten sonra kurumumuza teslim edilmektedir.
Yeri gelmişken şunu da belirtmek isterim; kriptolu telefonların dağıtımı, güvenliği ve kontrolü MGK ve MİT’in ilgili birimleri tarafından koordine edilmektedir ve cihazlar toplu olarak Başbakanlık ve MGK gibi kurumlara teslim edilmekte, bu kurumlar bu cihazları uygun gördükleri kişilerin kullanımına sunmaktadır.
Cihazların üreticisi olan TÜBİTAK hangi cihazı kimin kullandığı bilgisine sahip değildir.
Bakanlar dahil ilgili herkes bilmektedir ki Başbakanlığa teslim edilen cihazların dağıtım ve koordinasyonu Başbakan’ın Teknoloji Danışmanı Sayın Mustafa VARANK tarafından yapılmaktadır. Dolayısı ile Başbakanlığa teslim edilen kriptolu telefonlardan kimin hangi cihazı kullandığı bilgisi ancak Sayın Mustafa VARANK ile varsa bilgilendirdiği ya da görevlendirdiği kişi ya da görevlilerde olabilecektir. TÜBİTAK’ın bu bilgiye sahip olma olanağı ve görevi yoktur.
Tekrar tekrar ifade ettiğim gibi bir kez ifade etmek isterim ki; çıkan haberler tamamen hayal mahsulüdür. TÜBİTAK’ta her şeyden ben sorumluymuşum gibi gösteren, şahsımı bir yerlere bağlamaya çalışan maksatlı ve masa başı hazırlanmış son derece kötü niyetli bu haberlerin kaynağının TÜBİTAK’ta çalışan bazı üst düzey görevliler ve malum odaklar olduğunu değerlendirmekteyim.
Hakkımda çıkan bu haberlerle ilgili maddi-manevi bütün haklarımı hukuki yollarla arayacağımı kamuoyuna saygıyla duyururum."
Dr. Hasan Palaz
TÜBİTAK Eski Başkan Yardımcısı
TÜBİTAK BİLGEM Eski Başkanı