Daha önce
Musa Anter cinayetine karıştığını
itiraf eden eski
JİTEM'ci
Abdülkadir Aygan, şimdi de aynı dönemde ortadan kaybolan İlyas Eren ile
infaz edilen Mehmet
Emin Ayhan'ın ailesi ile avukatlarına e-
mail yazıp, cinayetlerin detayını anlattı
Birçok
faili meçhul cinayetin
tetikçilerinden eski Jİ- TEM'ci
PKK itirafçısı
Abdulkadir Aygan, 11
Mart 1997'de kaybolan İlyas Eren'in akıbetini soran
Diyarbakır Barosu avukatlarından Semir Güzel'e ve Diyarbakır
Silvan'da 14 yıl önce faili meçhul bir cinayete
kurban giden Dr. Mehmet Emin Ayhan'ın eşi Cennet Ayhan'a,
İsveç"ten yazdığı e- maillerle
yanıt verdi.
1990-1999 tarihleri arasında Diyarbakır'da yaşadığını ve bu yılların 48 yıllık ömrünün en ağır ve en acı yılları olduğunu ifade eden Aygan, "Mümkün olsa da ömrümün bu kesimini hayatımdan silebilseydim. Fakat ne mümkün hayat bir film şeridi değilki geriye sarabilesin" dedikten sonra, Türkiye'nin AİHM'deki
davasında 30 bin euro tazminat ödemeye mahkum olduğu İlyas Eren'in akıbeti hakkında şunları kaydetti: "Ok yaydan çıktı. Şimdi ne desek nafile.
Kayıplarımız çok oldu. O lanetli yıllarda Saraykapı denilen eski alay binasında çalışıyorduk. Aynı binada Diyarbakır Jandarma
İstihbarat Timi de kalıyordu. JİTEM Grup Komutanlığı adam
kaçırma, öldürme gibi faaliyetleri durdurmuştu. Aynı yıl
Binbaşı Ali Yıldız Grup Komutanlığı'na
tayin edilmişti. O da sadece istihbarat işiyle uğraşmamızı emretti. Fakat nedenini bilmiyorum, TİM komutanı
Yüzbaşı Zahit Engin emrindeki rütbelilerle birlikte dur
durak bilmiyordu. Hergün tanımadığımız insanlar, gözleri ve elleri bağlanarak beyaz Toros arabalarla Saraykapı'ya getirilip hücrelere atılıyordu. Bu insanların çığlıkları en
hain Kürt"ü bile çileden çıkarmaya yeterdi. O tarihlerde azılı faşist Zahit Engin'in timi durmadan
Kulp bölgesine gidiyor ve insanları avlar gibi tutup getiriyorlardı. Diyarbakır merkezinde de gündüz gözüyle yurtsever insanları 'PKK'lı
terörist' suclamasıyla
ölüm hücrelerinde boğuyorlardı. Bu ölum mangasının başında Yüzbaşı Astsubay Nuri Ateş (Oguz),
Uzman çavuş Yüksel Uğur Zaza Sexo), Uzman Çavuş Abdulkadir
Öztürk, Uzman Çavuş
Cemal Kılıç (Hakan), Astsubay Levent ve Uzman Çavuş Ali adlı şahıslar vardı."
KAYIP DOKTORUN EŞİNE DE YANIT VERDİ
Aygan, Diyarbakır'ın Silvan İlçesi"nde 14 yıl önce faili meçhul bir cinayete kurban giden Dr. Mehmet Emin Ayhan'ın eşi Cennet Ayhan'a gönderdiği e-mailde ise, Ayhan'ın öldürülmesinde baş sorumluların Diyarbakır İl Jandarma
Alay Komutanı
Albay İsmet Yedi
yıldız ve Silvan İlçe Jandarma Karakol Komutanı Yüzbaşı Bülent Eroğlu olduğunu ileri sürdü. Aygan, şöyle devam etti: "Ben sadece o sırada kimlerin bu işin peşinden koşturduğunu,
tanık olduğum faaliyeti açıklayacağım. 1992"de
Cem Ersever Ankara'da görevliydi. Onun Dr. Mehmet Emin Ayhan olayıyla ilgisi yok. Olayın baş sorumluları Diyarbakır İl Jandarma Alay Komutanı İsmet Yediyıldız, Silvan İlçe Jandarma Komutanı Bülent Yüzbaşı, MHP'li Zahir
Karadeniz, MİT elemanıyken Silvan'da bir kahvehanede uzun namlulu silahla öldürülen Abdulkadir Topçu'nun oğlu
Muhsin adlı kişilerdir. Eylemi yapan
Adil Timurtaş ve başka bir itirafçıdır. Eylemi gerçekleştirmek için bunlar Yedi Bela İsmet'ten (I.Yediyildiz) ve Bülent Yüzbaşı'dan para almışlardı. O sırada bu olay bu karanlık güçlerin dönemindeydi. Adil benim komşumdu. Ağzı gevşekti. Olayı o ve Zahir Karadeniz anlattılar. Benim çalıştığım yer ile bunların sıkı ilişkisi vardı. JİTEM dışında gerçekleştirilen bu olaydan bu şekilde haberdar olmuştum."
Zanlılar sabıkalı
Mehmet Emin Ayhan'ın öldürülmesinde yer aldığı iddia edilen eski MHP'li ve şimdi İzmir'de bir siyasi parti içinde faaliyet gösteren M.Zahir Karadeniz'in adı, onlarca cinayetten dava açılan JİTEM ana dosyasında da geçiyor.
Halen Diyarbakır Askeri
Ceza Mahkemesi'nde görülen ve birçok faili cinayette yer aldıkları tespit edilen Uzman Çavuş ve itirafçılarla birlikte yargılanan M. Zahir Karadeniz hakkındaki dava devam ediyor. Dönemin Silvan İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Bülent Eroğlu'nun adı ise bölgeye
yabancı değil. 1992 yılında SHP Diyarbakır Genel
Meclis Üyesi Mehmet Menge'nin öldürülmesi için tetikçi tutan Yüzbaşı'nın olayı, dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'e kadar yansımıştı.
BUGÜN