- Dışişleri eski Bakanı Yaşar Yakış, Türkiye'nin, Suriye, Mısır ve Irak'ta yapılan yanlışlardan dolayı iletişim kanallarını kestiği için o ülkelerde etkili olma imkanını elinden kaçırdığını söyledi.
- "Mısır istemediği takdirde Türkiye'nin Ortadoğu'da bir şey yapması hemen hemen imkansız gibidir." diyen Yakış, yönetim ile ihtilafa düşülse bile iletişim kanallarını kesmek zorunda olunmadığını vurguladı.
Dışişleri eski Bakanı Yaşar Yakış, en uzun süre Ortadoğu'da görev yapan diplomat olduğunu ifade etti. Türkiye'nin Ortadoğu'da çok önemli etkili olmak için çaba sarfeden bir ülke olduğuna dikkat çeken Yakış, çok ciddi rakipleri bulunduğunu ifade etti. Bunlardan bir tanesinin bölgenin yükselen yıldızı İran olduğunu anlatan Yakış, dünyanın merkezinin Türkiye olduğunun düşünüldüğünü ama dışardan bakıldığında pek de öyle olmadığının ortaya çıktığını kaydetti.
ARAP ALEMİNİN TARTIŞILMAZ LİDERİ MISIR'DIR
Türkiye'nin 'küresel aktördür' diye takdim edildiğini hatırlatan Yakış, "Ortadoğu'yu dünyanın merkezi saymaya başladım. Şu anda Ortadoğu çok önemli. Türkiye Ortadoğu'da etkili olmak için çaba sarf eden bir ülkedir. İran gibi çok güçlü rakipleri vardır. İran bölgenin yükselen yıldızıdır. Nükleer teknolojisi ve güçlü diplomasisi vardır. İkinci rakibimiz Mısır'dır. Arap aleminin tartışılmaz lideridir. Mısır Afrika Birliği'nin en önemli ülkesidir. Türkiye Ortadoğu'da yapacağı her şeyi Mısır ile işbirliği yaptığı sürece çok daha kolay yapar. Mısır istemediği takdirde Türkiye'nin Ortadoğu'da bir şey yapması hemen hemen imkansız gibidir." diye konuştu.
"TÜRKİYE O ÜLKELERDE ETKİLİ OLMA İMKANINI ELİNDEN KAÇIRDI"
Irak'la ilişkilerin Maliki yönetiminin yaptığı hatalar sebebiyle gerilediğini vurgulayan Yakış, ama ilişkileri koparmadan sürdürmek gerektiğine dikkat çekti. "Türkiye, Suriye, Mısır ve Irak'ta yapılan yanlışlardan dolayı iletişim kanallarını kestiği için o ülkelerde etkili olma imkanını elinden kaçırmıştır." diyen Yakış, şöyle devam etti: "Kürt otonom bölgesi ile ilişkilerimiz tam benim temenni ettiğim şekilde gelişmiştir. 2001 tarihinde AK Parti'yi kurarken 'Kuzey Irak'ta otonom bir bölge kursunlar da görelim' diyen bir yöneticimiz vardı. Bugün Kuzey Irak'la iyi ilişkilerimiz var. Bağdat'taki makamlarla çelişince sorun oluyor. Hem Bağdat'la hem de Kuzey Irak'la ilişkileri iyi tutmanın yolu diplomasi denen sanatla olabilir. IŞİD'in sebep olduğu gelişmeler var. 49 personelimizi bilinmeyen bir yere götürülmesi bir pazarlık söz konusu. Bunun bir an önce sonuçlanmasını temenni ediyoruz. Bu iş bittikten sora Türkiye'nin Ortadoğu'ya yönelik dış politikasının masaya yatırılıp inceden inceye neler yapılması gerektiğini görmek gerekir. Abant Platformu gibi ön yargısız düşünce platformlarına çok büyük ihtiyaç var. Türkiye Suriye'de diktatör ile halk karşı karşıya geldiğinde halkın yanında yer aldı. Sonra Batı ülkeleri ile yola çıkmıştı. Batı ülkeleri muhalefete sağlanan silah ve paranın yanlış ellere gittiğini görünce frene bastı ve ofsaytta kaldı. Şimdi ince ayarlar yapmaya çalışıyor. Geminin dümeninde olan şahıs hiç hareket etmeden tutarsa her zaman hedefe gitmez. Dümeni tutan şahsın ince ayar yapıp rotayı eski haline getirmesi gerekir. Ortadoğu ve Suriye'deki koşullar değişti Türkiye bu koşullara ayak uyduramadı. Yönetim ile ihtilafa düşerseniz iletişim kanallarını kesmek zorunda değilsiniz. 40 yılda ben ilişkilerin zor olduğu ülkelerle de görev yaptım ama ilişkilerimizi kesmedim. İlişkiler zora girdiğinde sizin orada en fazla bulunmanız gereken zamandır. 3 önemli başkentte Şam'da, Telaviv'de ve Mısır'da büyükelçimiz yok. Böyle bir koşulda o bölgede aktif olma imkanları çok önemli ölçüde sınırlanmaktadır. Sisi seçimi kazandı eleştirilebilir ama o Mısırlıların işidir Türkiye'nin değil. Onunla ilişkilerini sürdürmesi lazımdır. Aynı şey Suriye'de de oldu. Beşar Esed bir 7 yıl daha iktidarda. Seçimlere katılım yüzde 73 oranında oldu. Türkiye'nin bu konularda bir rota düzeltmesi gerekir."
"SIFIR SORUN POLİTİKASI ÖNCE İYİYDİ; İŞLER İYİYE GİTMEYİNCE DALGA GEÇİLDİ"
Avrupa Parlamentosu eski üyesi Joost Lagendijk ise sıfır sorun politikasının önce iyi bir politika olduğunu ancak özellikle de dış politikada işlerin iyiye gitmediği zamanlarda çok dalga geçildiğini ifade etti. Ulaşılmasının imkansız olmasının konuşulduğunu dile getiren Lagendijk, ama Avrupa'da çok takdir görünen bir fikir olduğuna dikkat çekti.
CİHAN