Eşine az rastlanacak tuhaflık

Metin Yıkar Danıştay'ın Meslek Lisesi mezunlarını yıkan kararını yazdı. İşte o yazı:

Eşine az rastlanacak tuhaflık

İŞÇİSİN SEN İŞÇİ KAL “Ustam geldi sırtıma vurdu, unut dedi romanları İşçisin sen işçi kal, giy dedi tulumları” Cem Karaca 8 Şubat 2004'de vefat etti. 6 yıl önce. Yukarıdaki satırlar, onun Tamirci Çırağı isimli şarkısından. Karaca'nın bu şarkıyı 1 Mayıs'ın anısına söylediği konuşulur. Şiirin tamamına bakınca öyle olduğu da açık zaten. Ama dün mahkeme, Meslek Liseli öğrencilere adeta giyin dedi tulumları, ‘işçisiniz siz, işçi kalın'. 28 Şubat sürecinde başlayan bu acı tabloyu maalesef Türkiye aşamadı. İmam Hatipliler'in yolları tıkansın diye koca bir neslin geleceği tüketildi. 10 yıldır meslek liselilere uygulanan katsayı adaletsizliğinde gelinen nokta, biraz dramatik, biraz üzücü, bir miktar moral bozucu hale geldi. YÖK'ün; adaletsizliği kaldırmak, 28 Şubat cuntasının akıl almaz uygulamasını bitirmek için gösterdiği çaba bir kere daha Danıştay'a takıldı kaldı. Bu dengesizlik düzelmezse kim eğitimli marangoz, imam, elektrik teknisyeni, öğretmen olmak ister. Ne olacak bu ihtiyaçlar? Onların üniversite yolunu kaparsak bozulan dengeyi kim, nasıl tamir edecek? İmam Hatip'li, Endüstri Meslek Liseli, Teknik Meslek Liseli, Kız Meslek Liseli daha fazla okumasındı, işçi kalsındı. Aileler 10 senedir git geller yaşıyor. İş adamları 10 senedir çözün bunu, kalifiye eleman bulamıyoruz diyor. Memleket meselesi deniyor da, YÖK'e kim sahip çıkıyor. Ne hikmetse olmuyor. Şu süre içinde ne zeki çocuklar heder olup gittiler. Onlardan adaletli bir dünya beklediğimiz gençlerimiz adaletsizlikle lise sıralarında tanıştılar. Tünele sokup, ışığı göstermediler. Yıl 2010. Türkiye eşine az rastlanacak tuhaflıktaki 2 akreditasyonu gündeminden çıkarıp atamıyor. Birincisi: Zekasına değil, çalışmasına değil, memlekete kazandıracaklarına değil, okuduğu okulun adına feda edilen bir nesil. İkincisi: İşine değil, itibarına değil, izlenilirliğine, tirajına değil, ilgilisinin hoşuna gidip gitmemesine göre akredite edilen medya. Bir tarafta liseliler üniversite kapısında sınıflandırılıyor, adamına göre muamele görüyor. Bir tarafta medya sansürün dik alasıyla boğuşuyor. Bu koca, köklü ülkede bu mu konuşulmalıydı? Aşılmayacak işler değil. Can sıkıcı meseleler elbet geride kalacak. Hatırımızda sadece ‘keşke olmasaydı'lar kalacak. Şeffaflık ve demokrasi bunu gerektiriyor. Gerektiriyor da zaman da geçiyor. Gençlerin işçi olup olmayacaklarına başkaları değil kendileri karar versin. Adaletsizlik bitsin. METİN YIKAR-SAMANYOLUHABER TV GENEL YAYIN YÖNETMENİ
<< Önceki Haber Eşine az rastlanacak tuhaflık Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER