Erzurum'un bayrağı-YORUM

Erzurum, Türkiye'nin sahip olduğu her şeyden önce gelir. Çünkü sahip olduklarımızın hepsi Erzurum'un üzerine inşa edilmiştir.

Erzurum'un bayrağı-YORUM

Erzurum, şehirlerden bir şehir değil, yaşadığımız toprakların, yaşadıklarımızın ve yaşatacaklarımızın ruhu ve özüdür. Bağımsızlığımızın temelleri burada atılmıştır. Ordusuz kalmış millet, yeni ordusunu burada kurmuştur. Kurtuluş Savaşı'nı başlatanlar sırtını Erzurum'a dayamıştır. Atatürk, üzerindeki üniformayı burada çıkarmış ve Erzurum'a güvenerek yola çıkmıştır. Türkiye'nin tapusu orada kayıtlıdır. Millî irade burada ayağa kalkmıştır. Ve Türk bayrağı göndere Erzurum'da çekilmiştir. Erzurum'a bayrak hesabı sormak, bu mübarek şehre ve bu şehrin insanlarına saygısızlıktır. Ancak Erzurum'u bilmeyenler, Erzurumluyu tanımayanlar Erzurum caddelerindeki bayrakları saymaya kalkabilir. Erzurum'dan Türk bayrağının hesabını soran biri, ancak Aziziye Tabyası'ndaki Krup topu kadar bu ülkeye aittir. Çünkü Erzurum, başka birçok şeyden önce Türk bayrağının bizatihi kendisidir. *** Erzurum'daki Korgeneral'in, 19 Mayıs Bayramı'nda caddelerdeki bayrakları az bulduğu için mülkî ve mahallî erkâna "fırça attığı" haberlerini gazetelerde okuyunca, içimde yaşattığım Erzurum'un kırgınlığını, üzüntüsünü iliklerime kadar hissettim. Çocukluğumun upuzun iki yılını Erzurum'da geçirdim. Oranın sert kışı ile hayata hazırlanırken, tarihin ve bu ülkenin bir parçası haline geldim. Beni ben yapan ve bu ülkeye ait kılan olumlu bütün elemanları bu şehirden edindim. Bütün sıcaklığı, iyiliği ve güzelliği ile fedakâr ve cefakâr Anadolu insanının tevazuu içindeki büyüklüğünü orada tanıdım. Bir insan olduğumu, üstelik bu topraklara ve millete ait olduğumu Erzurumlulardan öğrendim. Vatan sevgisinin iman derecesinde olması gerektiğini orada anladım. Bir şehrin, sadece bir şehir olmadığını, bir ruhunun ve şahsiyetinin olduğunu fark ettim. Dinlediğim 93 Harbi hikâyelerinden, vatanın sadece ordular tarafından savunulmadığını öğrendim. Kadını, yaşlısı ve çocuğuyla bir halkın yaşadığı şehri düşmana karşı savunurken nasıl dev gibi bir millet haline geldiğini anladım. Üzerindeki üniformayla birinin kalkıp Erzurum'dan bayrak hesabı sorması, temsil ettiği kurumu halka yabancılaştırması demektir. Bunun adı Erzurum'un ve Erzurumlunun şahsında milletin savunma reflekslerine darbe vurmaktır. Erzurum'un Kurtuluş Savaşı'nda yaptığı gibi eğer kalmadıysa yeni bir ordu vücuda getirecek gücü ve iradesi her zaman bulunur. Ama Erzurum olmadan bu ülkeyi kimse savunamaz. *** Siyasî rekabetin, artık hiçbir şekilde tartışılmaması gereken rejimin ortak değerleri üzerinden yürütülmesi doğrudan rejime zarar veriyor. Devlet içindeki iktidar mücadelesinin kutsal semboller üzerinden yapılması da, milletin ortak değerlerini tahrip ediyor. Bayrak bizim kutsalımızdır. Cumhuriyetin değerleri hepimizin ortak değerleridir. Bu değerleri rekabet konusu yapmak, bu değerler etrafında düşman kanatlar oluşturmak değil mi? Peki düşmanı nereden bulacaksınız? Bayrağı, kutsal bir sembol olmaktan çıkartıp bir fetişe dönüştürenlerin bu sorunun cevabını vermesi lâzım. Siyasî görüşünüzü Türk bayrağının arkasına sakladığınız zaman o bayrağın temsil ettiği değerler ne hale gelir? Bayrak, bizim bağımsızlığımızın, hür yaşama irademizin ve üzerinde hisse sahibi olduğumuz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sembolüdür. Bu sembol Osmanlı İmparatorluğu'ndan devralınmıştır; yani bu topraklarda bağımsız devlet olarak yaşama irademizin tam on asra yayılan devamlılığını temsil etmektedir. Erzurum işte bu iradenin ruhu ve özüdür. Erzurum'dan bayrağın hesabını sormak, Erzurumlunun şahsında Türk milletine hakarettir. Bu hesabı soran Paşa, hemen bütün Erzurumlulardan özür dilemelidir.
<< Önceki Haber Erzurum'un bayrağı-YORUM Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER