BDP'nin yanı sıra bir grup sözde aydının “zararsız
sivil” diye lanse etmeye çalıştığı
KCK tutuklusu Prof. Dr.
Büşra Ersanlı'nın,
terör örgütü
PKK'nın ortalığı savaş alanına çevirdiği
molotoflu
eylemlerine de katıldığı ortaya çıktı. Ersanlı'nın, Hatip Dicle'nin adaylığının YSK'da iptalinin ardından 26 Haziran'da
Taksim'de düzenlenen eyleme katıldığını kabul ettiği öğrenildi. Ersanlı'nın çeşitli dinleme kayıtlarında pek çok eylemin içinde yer aldığını ortaya koydu.
Büşrü Ersanlı'nın el yazması notlarında “PKK,
terörist listesinden çıkmalı” deyip, “
Kürt devletinin kurulması için şartların uygun olduğundan” söz eden ve özerkliğin tek taraflı olmayacağı ama devlet kurmanın tek taraflı olabileceğinden,
Kürdistan devletinde tüm kamusal alanların
Kürtler tarafından yönetileceğinden bahseden KCK tutuklusu Prof. Dr. Büşra Ersanlı ile ilgili yeni şok bilgilere ulaştık. BDP'nin yanı sıra bir grup sözde aydının “zararsız sivil” diye lanse etmeye çalıştığı KCK tutuklusu Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın,
terör örgütü PKK'nın ortalığı savaş alanına çevirdiği molotoflu eylemlerine de katıldığı ortaya çıktı.
9 POLİS YARALANMIŞTI
Haziran ayında genel
seçimler öncesinde bazı BDP bağımsız milletvekili adaylarının adaylıklarının
Yüksek Seçim Kurulu tarafından iptal edilmesi sonrasında
İstanbul'da
PKK yandaşları tarafından gerçekleştirilen molotoflu
protesto eylemine Prof. Ersanlı'nın da katıldığı tespit edildi. Ersanlı'nın
savcılık sorgusunda bu eyleme katıldığını kabul ettiği öğrenildi.
Hatip Dicle'nin milletvekilliği adaylığının düşürülmesi üzerine PKK yandaşları tarafından 26 Haziran 2011'de Taksim meydanında izinsiz protesto eylemi gerçekleştirilmek istenmişti. BDP organizesinde Cevahir İşmerkezi önünde Halaskargazi caddesi üzerinde toplanan kalabalık, polisin izin vermemesi üzerine, yolu trafiğe kapatmış, yüzleri kapalı PKK yandaşları da etrafa molotof atarak, taşlı sopalı saldırılarda bulunmuştu. PKK yandaşlarının gerçekleştirdiği bu eylemlerde toplam 9 polis yaralanırken, 28 işyerinde ve park halindeki araçlarda
hasar meydana gelmiş, olaylar sonrasında 42 PKK sempatizanı gözaltına alınmıştı.
POLİS GAZINDAN ETKİLENMİŞ
Operasyon öncesi şüpheler üzerine
telefonları dinlenen Prof. Ersanlı'nın yaptığı bir görüşmede polis gazından etkilendiğini söylediği de görülüyor. Resmi dinleme kayıtlarına göre, Ersanlı, 22 Haziran 2011 günü Meral Danış
Bektaş isimli şahısla telefonda konuşurken, polis gazı yediğini anlatıyor:
PKK MARŞI SÖYLEYEN,ÖCALAN SLOGANI ATAN BİR PROFESÖR
Büşra Ersanlı'nın sadece Hatip Dicle'nin adaylığının iptal edilmesi sonrasında değil, başka birçok PKK sempatizanının düzenlediği yasadışı protesto eylemine katıldığı belirlendi. Soruşturma dosyasına yansıyan başka bir bilgide de Ersanlı'nın PKK marşı söylediği ve
Öcalan lehine sloganlar attığı görülüyor.
ÇADIR KURULDU MU GÜLTEN?
PKK eylemlerinin organize edilmesinde de görev aldığı öğrenilen Ersanlı, 27
Mart 2011 günü Gülten isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde “
Çadır kuruldu mu?” diye soruyor ve “Tamam geliyorum” diyor.
TAKSİM'DEKİ ÇADIRLI EYLEM
Ersanlı'nın katıldığı bu eylemin, 27 Mart 2011'de “Kürt sorununda yürütülen çözümsüzlük politikalarına tepki vermek” adı altında İstanbul Demokratik
Kent Konseyi ve Barış ve Demokrasi Partisi'nin desteğiyle Taksim'de çadır kurularak bekleme eylemi olduğu öğrenildi. Bekleme eylemine katıldığı belirlenen Ersanlı'nın diğer eylemciler ile birlikte PKK terör örgütünün marşlarının söylediği ve
Abdullah Öcalan lehine slogan attığı tespit edildi.
BİR BAŞKA PKK EYLEMİNDE ERSANLI
Soruşturma dosyasına yansıyan bu bilgiden de Ersanlı'nın, PKK yandaşlarının 22 Haziran 2011'de İstanbul Taksim'de gerçekleştirdiği ve
Tarlabaşı Bulvarı'nın trafiğe kapatılması ile
İETT otobüsüne hasar verilmesi ve 1 polis memurunun yaralanması ile sonuçlanan eyleme katıldığı anlaşıldı. İşte o bilgi:
ÖCALAN'IN KURDURDUĞU KESİNLEŞTİ
Öte yandan, Ersanlı'nın da
ders verdiği BDP'nin sözde Siyaset Akademileri'nin
teröristbaşı Öcalan'ın talimatıyla kurulduğu kesinleşti. PKK'nın birçok silahlı saldırısının talimatını veren üst düzey yöneticilerinden
Cemil Bayık, 30 Mart 2008'de PKK'ya yakın bir internet sitesinden şunları yazmış: “
Önder Apo son görüşme notlarından ısrarla, Demokratik Siyaset Akademisi'nin açılmasının önemini dile getirmiştir. Her ne kadar daha önceleri de Önder tarafından bu konu farklı çerçevelerde değerlendirilmişse de, biz de buradan söylüyoruz; bu şekilde bir önerinin yerine getirilmeme durumu
eleştiri konusudur...”
Aynı zamanda KCK Yürütme Kurulu Üyesi olan Cemil Bayık, şöyle devam ediyor: “Demokratik Siyaset Akademisi'nin kurumsallaşması için gereken şartlar hazırdır. Halk direnişi (mücadelesi) ilerlemekte ve buna imkan vermektedir. Demokratik Siyaset Akademisi, Önder Apo tarafından işaret edilmiş ve bu gerçekler arasında yerini almıştır. Demokratik Siyaset Akademisi'nin önünde bir engel yoktur. Her parti kendi parti okullarına (eğitimlerine) sahiptir. Buralarda parti yöneticileri ve kadrolar eğitilmektedir ve hazırlanmaktadır. Halkımız devletsiz
demokrasiyi yürütebileceğini gösterdi. Önder Apo bu gerçekten yola çıkıyor. Demokratik Siyaset Akademisi gerekliliğini şimdi önümüze koydu. Başta da dediğimiz gibi bir özeleştiri de yaparak, bu görev yerine getirilmelidir.”
Fatih AKKAYA -
Yeni Akit