Türkiye'de yaşanan ve sürekli değiştirilen düzenlemeler tepkilere sebep oluyor. Özellikle eğitim ve sağlık alanında sürekli değiştirilen sistemler yüzünden vatandaşların da kafası karışmış durumda. Son olarak gündeme gelen 'Torba Yasa' ile de yine hayatımızda pek çok yeni düzenleme uygulamaya geçecek. Bu uygulamalardan birisi de 'makul şüphe... Yani bir kişi 'Makul şüphe' denilip tutuklanabilecek, mal varlığına el konulabilecek! Başkasının tweetini paylaşana bile ceza verilecek…
Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt da son yazısında AK Parti'nin sürekli düzenlemeleri İngilizler’in, Amerika’dan Hindistan’a kadar uzanan uçsuz bucaksız alanda 'güneş batmayan imparatorluk' kurabilmesinin formülü olan 'Divide and Rule' yani 'Böl-Yönet' prensibi ile örneklendiriyor.
İşte Erhan Başyurt'un o yazısı:
"İngilizler’in, Amerika’dan Hindistan’a kadar uzanan uçsuz bucaksız alanda “güneş batmayan imparatorluk” kurabilmesinin formülü “Divide and Rule” yani “Böl-Yönet” olarak özetlenir.
İngilizler’in, ülkeleri içten bölerek sömürgelerini yönetmede çok başarılı olduklarından şüphe yok! AK Parti'nin ülkeyi yönetme tarzı da giderek benzer bir formül üzerine oturmaya başladı.
Sürekli yasaları değiştir, sürekli yeni düşman üret, toplumu böl ve kolayca yönet! Eğitimden hukuka, ekonomiden sağlığa her şey
böyle yürüyor.
Sınav sistemleri ve eğitim düzenimiz her yıl değişiyor. SBS, OKS, TEOG… Tek sınav, 3 sınav, hiç sınav… 4+4+4… 5 yaş, 6 yaş… Sağlık sistemimiz de sürekli “tekâmül” (!) arayışında. Özel hastanelere ödenen pay, ilaç farkı, tam gün yasası, SGK düzenlemeleri sürekli yenileniyor.
Ekonomide yasal düzenlemeleri takip mümkün değil... Sadece ihale yasası AK Parti döneminde 170 kez değiştirildi.
İlk “makul şüpheli” bir gazeteci
“Mülkün temeli” adalette de durum farklı değil. 10 yılda Ceza Mahkemeleri Kanunu’nu 15 kez değiştirdiler. Son 3 yılda 6 ayrı yargı reform paketi “torba” ile Meclis’ten geçirildi.
Şimdi 35 maddelik yeni bir “torba” yargı paketi Meclis’e sunuldu. Önceki tüm paketlerdeki özgürlükçü maddeler tek tek çıkarılıyor.
“Makul şüphe” denilip herkes tutuklanabilecek, mal varlığına el konulabilecek! Başkasının tweetini paylaşana bile ceza verilecek…
Yeni paketin ilk denemesi dün yapıldı. “Fuat Avni” kitabının yazarı gazeteci Aytekin Gezici’yi daha yasa çıkmadan “makul şüphe”
gerekçesiyle attığı tweetlerden dolayı gözaltına aldılar.
“Geriye gidiş”, “Darbe dönemi uygulamaları” diyenler fazlasıyla haklı. Sistemi demokrasi temelinde restore etmek, evrensel standartlarda reform yapmak hedeflerini çoktan bir yana bıraktılar.
Yasalar artık “Carpe diem” yani “Anı yaşa” felsefesiyle çıkarılıyor. Değişen “hedef” kitleyi bitirebileceği uygulamalar ne ise “Hitler dönemi uygulamaları” da olsa gözü kapalı hayata geçiriyorlar. “Hedefe götüren her yol mübah” düşüncesiyle hareket ediyorlar.
Güç ve kibir sarhoşluğu…
Algı yönetimindeki başarıları, ellerindeki medya gücü, çoğunluk tabanlarının teslimiyet içinde verdiği sorgusuz destek nedeniyle, en dostça uyarıları bile “düşmanlık” olarak görüyorlar. 2015’e kadar değil, 2071’e kadar mutlak iktidar kalacaklarmış gibi kendilerinden eminler.
Kurdukları “giyotin”in, bir gün kendilerini de biçmesinden bu öz güvenle endişe etmiyorlar. Siyasallaştırdıkları hukukun “bumerang” etkisi
olabileceğinden bu nedenle kaygı duymuyorlar. Özerk kurumları yok edip, güvenlik bürokrasisinde “kontrol ve denge” sistemini bozmalarının, kendilerini de vuracağından 2071’e kadar korkuları yok!
Oysa “güneş batmayan imparatorluk” bütün başarısına rağmen “Böl-Yönet” stratejisinin kurbanı oldu. “Yenilmez armada, seçim
kaybetmeyen parti” de “güç ve kibir sarhoşluğu” içinde icra ettiği “Yap-Boz-Yürüt” stratejisinin kendilerini bir uçuruma sürüklediğini
yaşayarak öğrenmeden uyanır umarım…"
BUGÜN