Burkay, "Eylemci
PKK'lı da olsa, Kandil'de PKK tarafından eğitilmiş başka bir
örgütün elemanı da olsa, durum değişmiyor. Bu kişiyi o gün, o saatte Taksim'e yönlendirenler
diyalog sürecini sabote etmek istediler." dedi.
Ergenekon'un provokasyon
düzenleme yeteneğinin sıfırlanamadığını belirten Burkay, şöyle konuştu: "Eğer saf değilsek, Ergenekon'un süreci tersine çevirmek ve kendisinden
hesap soranlardan hesap sormak için çabayı elden bıraktığını düşünemeyiz."
Bunu düzenleyenlerin, ne PKK'nın
silah bırakmasını ne de barışı istediğini dile getiren Burkay, savaşın sürmesinde çıkarı olan,
Kürt sorununun çözümüne şiddetle karşı olan kesimlerin bu olayı gerçekleştirdiğini belirtti. "Eğer saf değilsek, Ergenekon'un hâlâ gerilim yaratıp süreci tersine çevirmek,
Silivri belasını atlatmak, kendisinden hesap soranlardan hesap sormak için umut ve çabayı elden bıraktığını düşünemeyiz." diyen Burkay, Ergenekon'un provokasyon düzenleme yeteneğinin sıfırlanamadığını ve onun PKK içindeki elinin bilindiğini aktardı. Burkay, "Bunu
Öcalan bile dile getirdi. Reşadiye ve
İskenderun olayları, iç içe geçen PKK-
JİTEM eylemleri henüz taze. Bu kesimlerin PKK içinde belli unsurları harekete geçirmeleri hiç zor değil. Bir başka deyişle, diyalog ve barışa karşı olan el hem devlet hem de PKK içinde var." dedi.
Böyle bir eylemi merkezi planda PKK'nın düzenlemiş olamayacağını, PKK veya KCK merkezi planda eylemsizlik kararını sekiz ay uzattığını vurgulayan
Kemal Burkay, "Bu kararı alan örgüt belli ki diyalog arıyor ve muhatap alınmak istiyor, kendince çözüm de istiyor. Bunu yapan bir örgüt, en azından bu aşamada Taksim'e canlı
bomba göndermez." diye konuştu. Eylemi, örgütün denetleyemediği grupların yapmış olabileceği ihtimali üzerinde de duran Kürt aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kanımca saldırıyı yaptıran
derin devlet, daha somut olarak da Ergenekon'dur. Eylemler düzenleyebilir, bu işte PKK militanlarını kullanabilir. Geçmişte bunun birçok örneği var. Böylesi çok ses veren bir eylemi yaptıranlar kamuoyuna şu mesajı vermek istediler bence: 'PKK eylemsizlik kararında samimi değil, bakın acımasız eylemlerini sürdürüyor. O halde PKK-BDP kesiminden ve içeride-dışarıda diğer çevrelerden gelen diyalog ve barış çağrılarına aldırmadan teröre karşı mücadeleyi, ordu ve polisin operasyonlarını sürdürmeli.' Bu is
e devletin Kürt sorununda şiddetle çözüm almaya yönelik eski yöntemlerinde, yani çözümsüzlük
politikasında ısrarı olur." Bu eylemin
açılım sürecini tıkama, başa dönme çabası olduğunun altını çizen Burkay, "Onlar çatışma ve gerilim ortamının sürmesini istiyorlar, çıkarları bunda. Kürt sorununun çözümü, barış ve
demokrasi işlerine gelmiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Burkay, bu tür provokasyonları düzenleyenlerin umutlarını boşa çıkaracak aklıselim bir politika izlenmesi gerektiğini vurguladı.
RAMAZAN KERPETEN