Türk hukuk tarihinin en kapsamlı iddianamelerinden olan "Ergenekon Terör Örgütü İddianamesi" bölücü örgüt PKK ve derin bağlantıları hakkında dikkat çekici bilgiler içeriyor. İddianamede Ergenekon'un terör örgütlerinin yok edilmesinden çok yönetimlerini ele geçirmeye çalıştıklarını anlatıyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen Ergenekon İddianamesi, Örgütün başta PKK olmak üzere pek çok yasadışı yapıyla irtibat içinde olduğunu gösteriyor. Tanık ifadelerinden yola çıkılarak yapılan tespitlerde, yasadışı Ergenekon yapılanmasının, terör örgütleriyle olan ilişkileri, çarpıcı bir biçimde dile getiriliyor. DARBEYİ HABER ALMIŞLAR "Deniz" isimli gizli tanık, ifadesinde, 12 Eylül askeri darbesinden hemen önce kanlı örgüte darbe olacağının haber verildiğini, haberi alan örgütün "Maraş Katliamı Üzerine" isimli broşür yayınlayarak, teröristlerin Türkiye'yi terk etmesini sağladığını anlatıyor. MUMCU NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ? İddianameye yansıyan ifadesinde Gizli Tanık "Galip" ise gazeteci Uğur Mumcu'nun suikastinden sonra teröristbaşının "Mumcu, pilot Necati ve Kesire Yıldırım ile olan ilişkimi araştırdığı için öldürüldü" dediğini aktarıyor. İKİ AYRI YERDE AYNI BELGE Bu arada iddianamede örgütün sıkça başvurduğu yöntemlerden birinin de, terör örgütleriyle bağlantı kurmak ve gerektiğinde naylon terör örgütleri kurarak, bunları yönetmek olduğu öne sürülüyordu. PANZEHİR isimli bu belge, iki ayrı yerde ele geçirildi. Bunlardan biri, Ergenekon'un kurucu ve yöneticisi olarak yargılanacak olan Veli Küçük'ün evi, diğeri ise 28 Şubat döneminde Emire Kalkancı ve Fadime Şahin gibi isimlerin kanallarla bağlantısını kuran Ümit Oğuztan adlı kişinin özel arşiviydi. PANZEHİR'DE NELER VAR? Belge, terör örgütü PKK'nın Ergenekon tarafından kullanıldığı bildiriyordu. Söz konusu belgeye göre Teröristbaşı Suriye'den ayrılmadan önce Veli Küçük'e haber ve mektup göndererek 'Teslim olmak için muhatap arıyorum' demişti: İddianame "Panzehir" adlı belgeden hareketle Ergenekon liderlerinin, "emekli edilmemiş" dedikleri terörist başını kendi amaçları doğrultusunda kullandıkları ve kullanmaya devam ettiklerine dikkat çekildi. İddianameye göre, Ergenekoncular PKK terörünün yok edilmesi yerine örgüt yönetiminin ele geçirilmesi üzerinde çalışmış, hatta bu amaçla bazı askeri personeli örgüt bünyesinde görevlendirme planları dahi yapmışlardı.