Ergenekon davasının
tutuklu sanığı
Muzaffer Şenocak, savunmasında;
yurt dışından getirdiği
bomba imha robotlarını askeriyeye sattığını söyledi. Robotları
emniyetin almadığını söyleyen, Şenocak, "Emniyetin şu an ne kadar ne kadar teknoloji kullanarak
bomba imha ettiklerini görüyoruz." dedi.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde devam eden Ergenekon duruşmasında tutuklu
sanık Muzaffer Senocak'ın savunması alındı.
İş adamı olduğunu yatırımlarıyla alakalı yurt dışı seyahatleri yaptığını belirten Şenocak, "Düşündüğüm projelerle ilgili fikir edinmek ve yatırımcılarla konuşarak onlardan bilgi alıyordum. Bu seyahatlerimde ve ilişkilerimin sonunda çok sayıda
ortaklık teklifi aldım. Ancak yaptığım çalışmalarda herhangi bir
terör örgütünün finanse edilmemesine dikkat ediyordum. Bu yüzden internet ortamında bana teklif veren kişi ya da kurumlarla ilgili bilgi çalışması yapıyordum." diye konuştu.
Yurt dışı seyahatlerinde tutuklu sanıklardan Emekli
Binbaşı Fikret Emek ile tanıştığını belirten Şenocak, bir müddet beraber çalıştıklarını ifade etti. "Hedeflerim çok büyüktü. Zaman isteyen projelerdi. Örneğin; çöplerin işlenerek organik gübreye dönüştürülmesi ile dere ve göletlerin temizlenerek
ıslah edilmesi çalışmaları gibi. Fikret Emek ile maddi konuda sorunlar yaşadığını, zaman zaman tartıştıklarını ifade eden Şenocak, Emek'in evlenmesinden sonra yurt dışına çıktığını ve bir daha da kendisiyle görüşmediğini söyledi.
Yine seyahatleri sırasında kendisini
Kanal 6 televizyonunun sahibi olarak tanıtan Aydın Yüksek ile tanıştığını söyleyen Şenocak, "Elimde bulunan 6 bin ton demirin değerlendirilmesi konusunda beni Ahmet
Özal ile tanıştırdı. Ancak
Ahmet Özal ile anlaşamadık." dedi. Aydın Yüksek ile de bir süre beraber çalıştıklarını belirten Şenocak, "Yurt dışına çıktığım zamanlarda Aydın Yüksek, benim iş ortağımı evine davet ediyor, birlikte kalıyorlardı. Kendisine
baskı yapmaya başlamış. Ortağım bana geldi;
telefonunun Aydın Yüksek tarafından bir şekilde kopyalanıp iş yaptığım kişilere telefon açtı ve beni bu yüzden zor duruma soktu. Hatta aileme telefon edip benim kendisine 250 bin dolar borcum olduğunu söyleyerek para almaya çalışmış. Parayı alamayınca da eski polis olmasından yararlanarak benim kişisel bilgilerimin de içinde yer aldığı bir CD'yi Muzaffer Tekin'e vermiş. Tekin'de bulunan CD, Aydın Yüksek tarafından yapılan CD'dir. CD'nin oluşturulma tarihi 28
Aralık 2006'dır. O tarihlerde ben Afrika'da iş görüşmesi yapıyordum. Türkiye'ye geliş tarihim de 2007'dir." şeklinde konuştu.
Çapraz sorguda sanık Aydın Yüksek, Muzaffer Tekin'de ele geçirilen CD'yi kendisinin hazırladığını, ancak CD içeriğinin Muzaffer Şenocak'a ait disketler içerisindeki bilgiler olduğunu söyledi. Yüksek'in, bu disketler içerisinde askeri bir bilgi olup olmadığını sorması üzerine Şenocak, bilmediğini söyledi. Daha sonra Aydın Yüksek, beraber çalıştığı her kişi ya da kuruma ait özel bilgi ve
belgelerin Şenocak'ta çıktığını öne sürerek, "Sizin her çalıştığınız yerde böyle bilgi ya da belge alma alışkanlığınız var mı?" sorusunu yöneltti. Şenocak'ın avukatı Kenan Aşık, soruya
itiraz etti. Şenocak'ın, Ayşe Elveren ve eski eşi Nezahat Şenocak'a kendisini Özel Kuvvetler'de çalıştığı şeklinde gösterdiğini öne süren Aydın Yüksek, "Eşinize yalan söylemeye utanmadınız mı?" dedi. Şenocak da, yine avukatının müdahalesiyle bu soruya da
cevap vermedi.
Muzaffer Şenocak, polis tarafından ele geçirildiği belirtilen
patlayıcı nitelikli malzemelerle ilgili de açıklama yaptı. Şenocak, polis tarafından ele geçirilen çantanın üzerinde
Düzce-
Kaynaşlı depreminin tozu olduğunu öne sürdü.
Deprem sırasında bölgeye ilk
yardım amaçlı ekibin kendileri olduğunu söyleyen Şenocak, ilk gün içerisinde 11 kişiyi kurtardıklarını ifade etti. Çalışmaları sırasında kamplarının bulunduğu yerde iş makinelerinin paletleri arasında bulduğu Amonyumnitrat'ı
delil torbası içerisinde çantasına koyduğunu söyledi. Çantayı depremden sonra tozuyla birlikte evine bıraktığını ve bir daha da açmadığını ileri süren Şenocak, "Bir daha açmak nasip olmasın." dedi.
Bu arada sanık Aydın Yüksek, söz alarak Şenocak'a, "Hangi zihniyet böyle tehlikeli bir malzemeyi evinde saklar?" diye konuştu. Araya giren Şenocak'ın avukatı Kenan Aşık da, yoruma ilişkin olduğunu söylediği Yüksek'in sorusuna itiraz.
Şenocak'ın Kaynaşlı depremiyle ilgili "5 katlı bir binanın 5 duvarını delerek içerideki insanları ne şartlar altında kurtardığımı ancak ben bilirim. Ne şartlarda çalıştık biz orada, bilmek siz orada bulundunuz mu?" şeklindeki sözlerine üzerine
Savcı Nihat Taşkın, "Evet, ben de oradaydım." yanıtını verdi.
Yurt dışından frekans engelleyici '
Jammer' ve bomba imha robotu da getirdiğini söyleyen Şenocak, "Bu son teknoloji ürünleri emniyet ve askeriyeye getirdim.
Askeriye benden bomba imha cihazını aldı. Emniyetin de şu an ne kadar teknoloji kullanarak bomba imha ettiklerini görüyoruz." diye konuştu.
(CİHAN)