Birleştirilen Ergenekon davasında tutuksuz sanıklar Tunç Akkoç ile Adnan Türkkan'ın avukatı Servet Bora, üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu hakkında, bir taşınmazın satın alınması konusunda etki kullandığı gerekçesiyle redd-i hakim talebinde bulundu. Mahkeme talebi reddetti. Talep nedeniyle savunmasına başlanamayan tutuklu sanık Birol Başaran'ın avukatı Celal Ülgen de talebin zamansız yapılmasını eleştirdi. Silivri cezaevindeki mahkeme salonunda İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yürütülen birleştirilen Ergenekon davasının 24. duruşmasına tutuklu sanıklar Levent Ersöz, Adil Serdar Saçan, Fatih Hilmioğlu, Mehmet Ali Çelebi, Mustafa Dönmez ve Mehmet Haberal katılmazken 42 tutuklu sanık hazır bulundu. Tutuklu sanıklardan Birol Başaran'ın dün yarıda kesilen avukatlarına ait savunmalarına devam edilmesi beklenirken tutuksuz sanıklar Tunç Akkoç ile Adnan Türkkan'ın avukatı Servet Bora, "Redd-i Hakim" talebinde bulunacaklarını söyleyerek söz istedi. Avukat Servet Bora, üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun Çatalca Sulh Ceza Mahkemesi'nde görevliyken eşinin dayısı Eyüp Aytemur adına Çatalca İcra Müdürlüğü'nden ucuz taşınmaz satın almaya çalıştığını, bu sırada da, Çatalca İcra Müdürü'ne baskı uyguladığı iddiasında bulundu. Avukat Bora, bu gerekçe ile mahkemeye yazılı olarak da sunduğu talep dilekçesinde sağlıklı, vicdanlı karar verebileceğine yahut heyete doğru katkıda bulunabileceğine inanmadıklarını belirterek Haşıloğlu hakkında redd-i hakim talebinde bulundu. Redd-i hakim talebi nedeniyle avukatlığını yürüttüğü tutuklu sanık Birol Başaran'ın savunmasını yapması engellenen avukat Celal Ülgen ise, "Bizim savunmamız sırasında meslektaşlarımızın bunu yapmaması gerekirdi. Savunmamızı bölmemelerini beklerdim. Taleplerini öğleden sonraki talepler bölümünde yapabilirlerdi." diyerek talebe tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, talebi değerlendirmek için duruşmaya ara verdi. Yaklaşık 20 dakikalık bir aranın ardından Mahkeme heyeti başkanı Köksal Şengün, bu konuyla ilgili daha önceden yapılan taleplerin değerlendirildiğini, tekrar karar verilmesine gerek görülmediğini de belirterek, talebin geri çevrilmesine karar verdiklerini açıkladı. Öte yandan, geceden beri yağan yağmur nedeniyle mahkemenin görüldüğü binanın tavanından, basın odasının bulunduğu bölümde yağmur sularının aktığı ve odanın etkilendiği gözlendi. Aynı davanın 8 Eylül 2009 tarihli celsesinde, mahkeme salonunun çatısından yağmur suyu akmış, binanın elektrik sisteminde kısa devre olmuş, sanık Hurşit Tolon'un kantinde oturduğu masanın hemen yanına asma tavandan büyük bir çökme meydana gelmişti. 20 Kasım 2009 tarihli celsede ise asma tavandan 4 parça mahkeme heyetinin üzerine düşmüştü. Her iki davada da duruşmalara ara verilmiş, binanın çatısı ve tavanı tamir edilmişti. (CİHAN)