Ümraniye ve
Poyrazköy'ün ardından
Zir Vadisi ve
Sapanca'dabulunan
mühimmatın da Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin envanterine kayıtlı olduğu tespit edildi. Böylece
soruşturmayı tartışmalı hale getirmek isteyenlerin 'cephaneliği polis koydu'
savunması da boşa çıkmış oldu.
Ergenekon soruşturmasında ortaya çıkan mühimmat, devlet kurumları tarafından birer birer
tescil ediliyor. Hazırlanan
iddianamelerin sadece
telefon dinleme kayıtlarına dayandığını ileri süren ve 'cephaneleri polis koydu' diyerek soruşturma üzerinde şaibe oluşturmak isteyenlerin savunmaları ise çürüyor. Buna en son örnek askerî savcılığın 27
Mayıs 2009'da Yarbay
Mustafa Dönmez hakkında hazırladığı iddianame.
Polis ve Jandarma Kriminal, Zir Vadisi ile Dönmez'in Sapanca'daki evinde bulunan bombaların askerî malzeme olduğunu tespit etti.
Askerî savcı hazırlanan
raporları
delil olarak
dava dosyasına koydu. Böylece Ümraniye ve Poyrazköy'de bulunanların ardından Yarbay Dönmez'e ait mühimmatlar da, 'Ergenekon cephaneliği' olarak resmen tescillenmiş oldu.
Savcı, 'askerî eşyayı gizlemek'ten 12 yıla kadar
hapis cezası istediği Ergenekon
tutuklu sanığı Yarbay Mustafa Dönmez'in ordudan da ihracını istedi.
Ergenekon soruşturmasında daha önce tutuklanan
muvazzaf askerler için böyle bir
uygulama yapılmamıştı. Bu arada İbrahim Şahin'in krokileri üzerine
Ankara Gölbaşı'nda ortaya çıkarılan cephanelikle ilgili inceleme ise sürüyor.
Ergenekon soruşturmasında ortaya çıkan LAW
silahları, el bombaları, mermiler ve silahlar bir bir tescilleniyor. İddianamenin sadece
telefon dinlemelerine dayandığını ileri süren ve 'cephaneleri polis koydu' diyerek soruşturma üzerinde şaibe oluşturmak isteyenlerin iddiaları çürüyor. Askerî savcılığın
27 Mayıs 2009'da Yarbay Mustafa Dönmez hakkında hazırladığı iddianame bu kapsamda büyük önem taşıyor. Askerî
savcılık, Polis ve Jandarma kriminalde hazırlanan, Zir Vadisi ile Dönmez'in Sapanca'daki evinde bulunan bombaların askerî malzeme olduğunu gösteren raporları iddianameye delil olarak koydu.
Bu mühimmatlar, 'Ergenekon cephaneliği' olarak resmen tescillenmiş oldu. Ergenekon soruşturmasını yürüten
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da,
Beykoz Poyrazköy'de 21
Nisan 2009'da başlayan kazılarda ele geçirilen LAW silahları ve bombaların kaynağını tespit etmek için Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu'ndan (MKE) inceleme yapmasını istemişti. MKE, 15 Mayıs 2009'da hazırladığı raporda ele geçirilen LAW silahı,
el bombası,
patlayıcı, mermi ve silahların dört ayrı kuvvet komutanlığının talebiyle üretildiğini bildirmişti. Silahlar, kara,
deniz, hava ve
jandarma komutanlıkları ile
Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın envanterinde çıkmıştı.
Ergenekon soruşturmasında ele geçirilen cephanelikler her gün yeni delil ve incelemelerle tescilleniyor. Bunun ilk örneği, 2
1 Nisan 2009'da Poyrazköy'de
Bedrettin Dalan'a ait İstek Vakfı'nın arazisinde başlayan kazılarda ele geçirilen bombalar ve LAW silahlarında yaşandı.
Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ, bombaların ve LAW silahlarının TSK malı olmadığını savunmuştu. Başbuğ, "Bu soruşturma kapsamında 45 adet silah var. Hiçbiri TSK'ya ait değil." demişti. Ancak, MKE'nin hazırladığı rapor tartışmalara noktayı koydu.
Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı, Poyrazköy'de yapılan kazılarda ele geçirilen 15'i dolu 22 LAW, 14 el bombası, 24 el bombası fünyesi, 450 gr C-3 patlayıcı, 7
hakem bombası, 3 gösteri bombası, 5 bubi tuzağı, 2 kullanılmış bubi tuzağı, 23 işaret fişeği, 45 sis bombası, 15 aydınlatma fişeği, 30 metre infilaklı fitil, 38 metre saniyeli fitil ve 3.017 fişeğini MKE'ye sordu. MKE'nin 14 Mayıs 2009 tarihli raporuna göre, mühimmatın büyük bölümü TSK'ya ait. Poyrazköy cephaneliğinin tespitinin ardından Dönmez hakkında hazırlanan askerî savcılık iddianamesi de Sapanca ve Zir Vadisi'nde ele geçirilen bombaları tescil etti.
Silah ve mühimmatlarla ilgili
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın 22 Ocak 2009 tarihli cevabi yazısında, aramalarda bulunan 13 adet silahtan 3 adedinin Mustafa Dönmez'in kendisine ve eşi Müh. Bnb. Fatma Dönmez'e ait olduğu ve KKK şahsi silah envanterinde kayıtlı olduğu bildirildi. Diğer 10 adet silahın KKK'da envanter kaydına rastlanmadığı aktarıldı. Ele geçirilen el bombalarının 12 ayrı
kafileye ait olduğu, söz konusu 12 el bombası kafilesinden ikisinin KKK envanterinde bulunmadığı, kalan 10 ayrı kafile numarasının ise KKK envanterinde bulunan el bombası kafileleri ile aynı olduğunun tespit edildiği kaydedildi. El bombalarının hangi birliklerin zimmetinde bulunduğu tespit edilerek mahkemeye sunuldu.
Yarbay Dönmez, Ergenekon soruşturmasında gözaltına alınmak isterken firar etmişti. Beş gün kaybolan Dönmez, daha sonra Ankara
Merkez Komutanlığı'na teslim olmuştu. Mamak Askeri Cezaevi'ne konulan Yarbay'ın evinde elde edilen krokiler üzerine Yenikent'te yapılan aramada çok sayıda mühimmat bulunmuştu. Dönmez'in Sapanca'daki evinde yapılan aramalarda da 22 el bombasıyla çok sayıda silah ve mermi ele geçirilmişti. Mühimmat ve krokilerin Yarbay Dönmez'e ait olmadığı, olay yerine polisin koyduğu iddia edilmişti. Ancak
askeri savcılık bu iddiaları boşa çıkardı.
Makina Kimya'nın Poyrazköy raporu
3 LAW ve 1 el bombası Jandarma'ya teslim edilenlerden. 4 adet savunma
tipi el bombası, 1984 yılında
Hava Kuvvetleri (200 adet) ve Kara Kuvvetleri'ne (15 bin 460 adet) teslim edildi. 1 adet mandal kısmı
mavi ve kırmızı olan el bombası 1987'de Jandarma'ya teslim edilenler arasında yer alıyor. 2 boş LAW silahı
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı siparişi. MKE, 17 Mayıs 2002'de Gölcük'te 503 LAW silahı teslim etmiş. 1 boş LAW silahı, Deniz ve
Kara Kuvvetleri Komutanlığı siparişleri arasından çıktı. MKE, bu silahlardan 6
Şubat 2001'de 4 bin 500 adet Kara Kuvvetleri'ne,
7 Şubat 2001'de 260 adet Deniz Kuvvetleri'ne teslim etmiş. 1 LAW silahı, 17 Mayıs 2002 günü Gölcük'te
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na teslim edilen 503 adet LAW silahından biri.
TSK, Ümraniye'deki bombaları da onaylamıştı
Ergenekon soruşturmasının başlamasına sebep olan Ümraniye'deki el bombaları ile Beykoz Poyrazköy'de ele geçirilen bombaların TSK'ya ait olduğu belirlenmişti. 1.
Ordu Komutanlığı'nın oluşturduğu bir
heyet, 12 Haziran'da Ümraniye'de ele geçirilen 27 el bombası ve TNT kalıplarını 25 Haziran 2007'de inceleyerek askerîyeye ait olduğunu tespit etmişti. Heyet,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın müsaadesiyle Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde inceleme yapmıştı. Hazırladıkları tutanakta, 15 Haziran 1997 tarihli mühimmat istif kartının TSK'da kullanılan mühimmat istif kartı olduğu, patlayıcıların saklandığı sandığın TSK'daki el bombaları ve mühimmatın taşınmasında kullanılan sandıklarla benzer olduğu tespitinde bulunulmuştu.
ZAMAN