"Soruşturmalar başladığı zaman bazılarının şiddetli eleştiriler yaptığını görürsünüz. Bir zaman sonra bu şiddetli eleştirileri yapan çevrelerden bazılarının da şüpheliler arasında olduğunu anlarsınız. İşte o zaman işler daha da karışır. Hedef aldığınız kesim öyle bir
kulis yapar ki, savcı olarak bizim yaptığımız çalışmaların
yasa dışı olduğu bile ima edilir. Ta ki
soruşturma evresi tam olarak gelişinceye kadar bu böyle gider." İtalya'daki tecrübe böyle. Yaşadığımız sürece ne kadar benziyor değil mi?..
İstanbul'da savcılar, gece gündüz demeden çalışıp soruşturma yapıyor. Ama Ankara'da birileri sanki suç işleniyormuş gibi hava oluşturmaya çalışıyor. Yeni adli yılın açılış resepsiyonunda bazı gazeteciler,
Adalet Bakanı'nı sıkıştırıyor. Bakan'ın ağzından çıkan üç beş kelime, '
Savcı Zekeriya Öz'e soruşturma' başlığı ile bütün
Türkiye'ye duyuruluyor. Bakanlık bürokratları ortada soruşturma olmadığını, rutin bir sürecin yaşandığını anlatmak için gece boyunca ilgili yayın organlarına yalanlama geçiyor. Öyle bir ortam oluşturuluyor ki; Bakan Bey, dün üstüne basa basa soruşturma olmadığını tekrarlamak zorunda kalıyor.
Ergenekon terör örgütünde
yönetici ve üye olmaktan yargılanan gazetecilerin tavrı belli. Onlar soruşturmayı sulandırmak için ellerinden geleni yapıyor. Önce savcının şahsını
hedef aldılar. Akşam evinde izlediği televizyona kadar yazdılar. Soruşturmayı küçümseyip delilleri yok saydılar. İddianame ortaya çıkınca işi magazinleştirmek istediler. Sık sık
Şemdinli'ye atıfta bulunarak savcıyı yıldırmaya çalıştılar. Bu süreçte haber kanalı olarak bildiğimiz bir yayın organı var ki, tanınmaz hale geldi. Darbe günlüklerinde patronlarının uyarıldığı söyleniyordu. Aynı kanal, Ergenekon sanıklarının avukatlığına soyunan Deniz
Baykal'ın mikrofonu gibi çalışıyor. Baykal,
iddianameden sonra Ergenekon
terör örgütü için 'çete' deme aşamasına gelse de yine Şemdinli savcısı üzerinden korku salıyor. Baykal'ın söyleminin ne kadar etkili olduğunu anlamak için son anketlerde CHP'nin yerini görmekte fayda var. Parti her geçen gün eriyor.
İtalya'daki soruşturmada 7 bin 417 kişi sorgulanmış ve bunlar arasında 911
işadamı var. 2 bin 993 kamu görevlisi mahkemeye çıkarılmış. 12 eski
bakan ve parlamenter tutuklanmış. Bu rakamları görünce yaşanan sürecin sancılarını anlamak mümkün. Türkiye henüz yolun başında. Savcı
Zekeriya Öz ve yardımcıları, sağlam adımlarla eleştirilere bakmadan elindeki bulgularla hareket etmeli. Hazırladıkları iddianame Türkiye'nin ezberini bozdu. Ek delillerde nutku tutulanlar, gelecek iddianamenin etki alanını daraltmaya çalışıyor. Soruşturma derinleştikçe yeni bilgiler geliyor. Mesela, Şemdinli savcısını yalnız bırakan bazı isimlerin
Veli Küçük'le dost olduğunu bilmeyen kalmadı. Bunu başta
Başbakan olmak üzere Adalet Bakanı da gördü. Ergenekoncular soruşturmanın başından beri savcıyı engellemek için her yolu denedi. Bu kez de başarılı olamayacaklar.Zaman