Eski savcı Gültekin
Avcı,
Ergenekon savcılarının İtalya'da
Gladyo soruşturmasını yürüten savcılar gibi gerektiğinde açıklama yapabilmesi gerektiğini dile getirdi. Avcı, "
Savcılar kendini savunamadığı zaman, adli mekanizmanın
savcılık ayağı yıpranıyor." dedi.
Sacit Kayasu da, açıklama
yetkisi verilen başsavcıların Türkiye'de yeteri kadar bu görevi yerine getirmediğini söyledi.
Eski savcılar
Gültekin Avcı ve Sacit Kayasu, Ergenekon savcılarının geçtiğimiz
Cuma günü yaptıkları açıklamaya
destek verdi. Savcıların açıklama yapmasını doğru bulduğunu belirten Gültekin Avcı, "İtalya'da Savcı Tano Grasso, Gladyo soruşturmasına dahil edilen eski
Başbakan Andreotti hakkında, 'bu kişi başbakan olduğu sürece
mafya bitmez' diye bir açıklama yapmıştı. İtalya'da savcıların kendi iddianamelerini sonuna kadar
savunma yetkileri vardı. Basına açıklama yetkisi vardı. Türkiye'de
Hakimler ve Savcılar Kanunu olsun, mevzuatımız olsun, idari mevzuat olsun savcıların konuşmasını engelliyor. Sadece
Cumhuriyet Başsavcıları Adalet Bakanı'nın izniyle yazılı açıklama yapabiliyor. İtalya'da savcıdan bundan dolayı güçlüydü.
HSYK, yargının üzerindeki en büyük prangadır. Her savcı hareket ederken 'acaba bana bir şey olur mu? tayinimde değişiklik olur mu?' diye endişe etmektedir." diye konuştu.
Yargılama aşamasının bir ayağı olan savunmanın her yerde, her ortamda istedikleri gibi konuştuğunu belirten Avcı, savcıların da soruşturmayı rencide etmeyecek şekilde, gizli
delilleri açıklamamak kaydıyla kendilerini savunabilmeleri gerektiğini vurguladı. Avcı, "Savcılar taraftır zaten. Savcıların tarafsızlığı diye bir şey söz konusu değildir. Savcılar kendini savunmadığı zaman, adli mekanizmanın savcılık cephesi yıpranıyor. Türkiye'de savcıları sağduyulu hukukçular savunuyor. Savcılar çıkıp konuşsa daha etkili olur." şeklinde konuştu.
-"DEVLETİN KIRMIZI ÇİZGİLERİNİ GÖZETEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR"-
Türkiye'de birçok hukukçunun belli ideolojilere angaje olduğunu söyleyen Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "
Yargıtay, Ergenekon ile
Danıştay saldırısının birleştirilmesi yönünde karar verdi. Birçok delil bularak iki davanın birbiriyle ilişkisinin olabileceğine hükmetti ve davanın Ergenekon davasıyla birleştirilmesine karar verdi. Ancak Danıştay 5. Daire başkanı, hukukla ilgisi olmayan, adeta cahil insanın söyleyeceği sözleri sarf etti. Saldırıyı türbanla ilişkilendiriyor. Operasyonu yapanlar türbanla ilişkilendirmeyi amaçlıyordu zaten. İllegal amaçlara
Ahmet Necdet Sezer ve Sumru Cörtoğlu alet olursa millet ne yapacak o zaman. Yani onlar feraset ve basiret göstermesi gerekirken önce atılan oltaya anlar yakalanıyor. Cumhurbaşkanı seviyesinden yakalanıyorsunuz atılan oltaya. Önce milleti gözeten bir
adalet olmalı. Önc
e devletin kırmızı çizgilerini gözeten bir adalet adalet değildir. Yani Avrupa'da önce milleti gözeten bir adalet olduğu için hakim ve savcılar sıkıntı çekmezler. Bizde HSYK'da önce resmi ideolojiye göre bir perspektif geliştirilir, hakimler ve savcılar buna göre sıraya dizilir ve buna göre değerlendirilir."
Eski savcı Sacit Kayus da, Ergenekon savcılarının açıklamasını yerinde gördüğünü söyledi. Kayasu, "Savcılar soruşturma sürecinde ordu düşmanı olmakla suçlandılar ve savcılar da bu açıklamayı yaptılar. Savcılar durduk yerde bir açıklama yapmazlar. Bir yoğun
baskı var ki açıklama yaptılar. Savcıların açıklamasında yer verdikleri konular da bana göre doğru. Yani Ergenekon savcıları, TSK ile Ergenekon sürecinde
sanık olanları ayırmış oluyorlar.
Ordu düşmanlığı değil, orduyu koruma gayreti açık. Ordu bizim ordumuz. Ordu düşmanlığı ile elimize bir şey geçmez. Önemli olan;
darbe yanlısı
sivil ve asker kişilerin kınanmasıdır." diye konuştu.
Türkiye'de savcıların
devlet memuru oldukları için açıklama yapamadıklarına değinen Kayasu, açıklama yetkisinin başsavcılara verildiğini ifade etti. Kayasu, "Aslında savcılar gerekli durumlarda kendilerini savunabilmelidir. Bu sefer de herkes açıklama yapmaya kalkarsa bir kargaşa doğar. Bunun bir düzene sokulması açısından bakanlığın getirdiği
sistem bir yerde doğru. Ama açıklama yapma yetkisini başsavcıların kullanması gerekir. Bu yetki kullanılmış olsa kamuoyu aydınlanır. Üstelik başsavcılar, iddianameyi hazırlamadıkları için bir taraftan da tarafsız olacaklar. Ama Türkiye'de başsavcıların, bu görevlerini yeteri kadar yerine getirmediğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
(CİHAN)