Daha önce
Alparslan Arslan ile Hüseyin Görüm'ün ofisinde tanıştıklarını belirten Özcan'ın,
Alparslan Arslan ile ilk kez 2002 yılında mesajlaştığı, ancak tanışmasına vesile olan Hüseyin Görüm ile ilk
telefon konuşmasını 2005 yılında yaptığına ilişkin
kayıtlar
mahkemede okundu. Ayrıca İbrahim Özcan'ın, Raif Görüm'e SIM kartı vermediğini söylemesi üzerine üye hakim Hasan
Hüseyin Özese, Raif Görüm tarafından kullanılan 7 farklı SIM kartının Özcan adına kayıtlı olduğunu söyledi.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülmekte olan Birleştirilen
Ergenekon davasının bugünkü oturumuna aralarında
İnönü Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr.
Fatih Hilmioğlu,
Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet
Haberal,
emekli Tuğgeneral Levent Ersöz,
Mustafa Dönmez,
Oğuzhan Saıroğlu,
Muzaffer Öztürk ve Taylan Özgür Kırmızı getirilmedi. Diğer 34
tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklardan Teğmen Noyan Çalıkuşu duruşmada hazır bulundu.
Tutuklu sanık İbrahim Özcan'ın çapraz sorgusuna kaldığı yerden devam edilmesiyle duruşmaya başlandı. Üye
Hakim Hasan Hüseyin Özese, sanık İbrahim Özcan'a, kendisine ait telefon numaralarıyla alakalı
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) kayıtlarını okudu. Daha sonra Özese, önceki ifadelerinde Alparslan Arslan ile Hüseyin Görüm'ün ofisinde tanıştığını belirten Özcan'a, "Kayıtlarda Alparslan Arslan ile ilk mesajlaşma tarihiniz 2002 yılında görülüyor. Hüseyin Görüm ile ilk telefon görüşmeniz ise 2005 yılında olduğu görülüyor." dedi. Özese'nin, bu konuyu aydınlatmasını istediği Özcan, soruya
cevap vermedi.
Özese, yaptığı bir telefon konuşmasıyla ilgili olarak "
Jandarma Genel Komutanlığı ile yaptığınız bir konuşmada" ifadesini kullanınca Özcan, "Jandarma Genel Komutanlığı'nın böyle bir numarası yok." cevabını verdi. Daha sonra bu numaranın kendisine de ait olmadığını belirten Özcan, karşısındaki numaranın kendisine ait olduğunu söyledi. İlk numarayı kullanan kişinin Jandarma Genel Komutanlığı'nda görevli bir kişi olup olmadığını da bilmediğini söyledi.
Ergenekon ana dava sanıklarından Raif Görüm ile yine aynı dava sanıklarından Hüseyin Görüm'ün ofisinde tanıştığını belirten sanık Özcan, Raif Görüm'e hiçbir sim kartını vermediğini söyledi. Üye hakim Hasan Hüseyin Özese'nin, "Raif Görüm'ün kullandığı (numaraları söyleyerek) 7 telefon numarasının sizin üzerinize kayıtlı olduğu görülüyor." dedi. Bunun üzerine tutuklu sanık İbrahim Özcan, "Bu kayıtları bana verin, hemen işlem başlatayım. Bundan benim haberim yok. Sanık İbrahim Özcan, hakim Özese'nin, Kuva-i Milliye derneğine ne zaman ve nasıl üye olduğu şeklindeki sorularına, "Ben o dernekte üye yada
yönetici olmadım." cevabını verdi. Özese'nin bu cevabına rağmen üyeliği ile alakalı benzer sorular sorması üzerine Özcan, "Beni zorla derneğe yamamaya çalışıyorsunuz. Ben hiçbir zaman üye olmadım. Sadece derneğin Milli Emlak'a ait metruk haldeki ilk binasının tadilatı konusunda kendilerine
yardım ettim." dedi.
Öte yandan, tutuklu sanık gazeteci
Tuncay Özkan, dün
Taraf gazetesinde Neşe Düzel'e konuşan
Star gazetesi yazarı
Ergun Babahan'ın, kendisi hakkında "MİT'le ilişkileri biliniyordu. Mesut Yılmaz'ın önünde Fatih Altaylı'yla
Tuncay Özkan 'MİT'e kim
gönüllü, kim maaşlı çalışıyordu?' diye tartışmışlar." iddialarına yazılı cevap verdi. Özkan, yargılandığı mahkeme salonunda avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, "Taraf gazetesinde Neşe Düzel'e
röportaj veren Ergun Babahan'ın sözlerinin tamamı gerçek dışıdır İftiradır." dedi.
Ergun Babahan'ın çirkin iftiralarının hesabını hukuk önünde vereceğini iddia eden Özkan, "Tarihte taşların balı köpeklerin serbest olduğu zamanlar görülmüştür. Bu dönemlerin çoğu gitmiş azı kalmıştır. Sözlerini ispatlayamayanlar günümüzde müfteridir" ifadesini kullandı.
Özkan ayrıca, sanık Mustafa
Balbay ile birlikte "
Siyasi partilere açık
mektup" başlıklı bir mektubu da duruşmayı izleyen basın mensuplarına gönderdi. Siyasi partilerin yaptıklarının yanı sıra yapmadıklarından da sorumlu oldukları belirtilen mektupta sanık ve avukatlarının söz aldığı bir cuma günü siyasi parti temsilcilerinin duruşmayı izlemeleri istendi. Dilekçede, "Ön yargılarından arınmış, gerçekleri görmek isteyen herkes bir günlük izlenim sonunda bile davayla ilgili düşüncelerini netleştirecektir." denildi.
Hukuksuzluklara
kulak tıkayanların, hukuksuzluğu sahneye koyanlar kadar sorumlu olduğu belirtilen duruşmada "Her şeye karşın hukukun üstün geleceğine olan inancımızla sizlere sesleniyoruz; Bu gidişe
seyirci kalmayın, yakından izleyin!" ifadesi kullanıldı.
(CİHAN)