İddianamenin uzunluğundan şikayetçi olan Perinçek, "Avukat Uğur Alakaptan savcının koltuğuna oturtulmalıdır." dedi. Perinçek'in, "Türkiye'de ne zaman
darbe olsa yargılanırım." sözleri dikkatlerden kaçmadı.
DURUŞMADAN İLGİNÇ KARELER İÇİN TIKLAYIN
Müdahillik taleplerinde bulunanların dilekçeleri arasında en ilgi çekeni, mahallesindeki kaçak inşaatlarla ilgili aradığı haklarını bulamadığını belirten Haldun Çelebi'nin
Ergenekon örgütü tarafından yasal haklarının kısıtlanması iddiasıyla davaya müdahil olmak için verdiği dilekçe oldu. Sanık Mehmet Demirtaş, "Bu davanın açılmasına sebep olan tutuksuz
sanık Ali Yiğit'in her duruşmada hazır bulundurulmasını talep ediyorum." dedi.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde devam eden duruşmada söz alan
İşçi Partisi Genel Başkanı
Doğu Perinçek, "Sayın Başkan" diyerek başladığı cümlesinde, "
Yassıada duruşmasında ülkeyi 10 yıl yönetmiş olan aralarında generellarin ve milletvekillerinin de bulunduğu 400'ün üzerinde sanık yargılandı. İddianame 312 sayfadan ibaretti. Bu Türkiye'deki ilk gladyo yargılamasıdır. On yıllık bir araştırmayı kapsar. MHP davasında 12 Eylül'de 800 sanıklı davada,
iddianame 600 sayfayı geçmemiştir. Türkiye'de ne zaman darbe olsa yargılanırım. Beni darbeciler yargılar. Ben de burada onlarla savaşıyorum.
İddianamenin bir amacı vardır: Aylarca iddianame okunacak,
tutukluların, tutukluluk süreleri uzatılacak. Hurşit Tolon'ların iddianamesi hazırlanacak. Bir de onların iddianamesi okunacak. Sonra
Adil Serdar Saçan'ların iddianamesi hazırlanacak ve o okunacak. Böyle hukuk olmaz.
İddianamenin 2 bin 455 sayfa olması ben hemen kısaltayım; iddianamede bir
telefon tapesi 16 yerde geçiyor. Başka bir iddia 9 yerde geçiyor. Mahkemeniz böyle bir iddianameyi kabul ederek
hukuksuzluk yapmıştır. Deliller dosyaya sahtekarlıkla konulmuştur. Bizim özgürlüğümüzü kısıtlayamazsınız. Perinçek, biz iddianamenin okunmasını istemiyoruz. Ancak
avukat Uğur Alacakaptan, iddianamenin okunmasında bir savcıymış gibi ısrar ediyor. Alacakaptan savcının koltuğuna oturtulmalıdır." şeklinde konuştu.
Uğur Alacakaptan ise, "Doğu Perinçek'in psikolojisini kendime de cezaevinde yatmış birisi olarak anlıyorum.
Cumhuriyet Savcısı makamının yanına beni
tayin ederek ne kadar haksızlık ettiğinin de farkında değil. İddianamede sanıkların açık olarak neyle suçlandığı belirtilmemiştir. Bu yasal düzenlemede,
itiraz hakkı verilmemiştir. Ancak bu durum,
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırıdır. Biz en azından iddiaların özetlenerek kime hangi suçlamanın yapıldığının söylenmesini istiyoruz. Bilmiyorum sanık Perinçek beni hala savcının yanında görmek istiyor mu?" diye
cevap verdi.
Sanık Bekir
Öztürk de, iddinamede bahsedilen suikast planının gerçekte olmadığını ileri sürdü. Mahkeme başkanı da, "Savunmanızda bunları söyleyeceksiniz. 20 defa da söylersiniz." şeklinde konuştu.
Sanık
Zekeriya Öztürk ise, "
Cumhuriyet Savcısının iddianameyi okurken 83. sayfadan 85. sayfaya atladığını ileri sürdü. Öztürk, "Okunmama sebebi nedir? "Burada örgüt şeması ile anlatımlar arasında aykırılıklar vardır. Terörist ilan edilmek istenen benim. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görevli olduğum sürede yaptığım çalışmalardır." diye konuştu.
Bu arada, tutuksuz sanık Fuat Ermiş ile tutuklu sanık
Muhammed Yüce ve Ali Kutlu yargılamada 4. oturuma gelinmesine rağmen henüz avukatları bulunmadığını belirterek kendilerine avukat tayin edilmesini istedi.
Sanık
Muzaffer Tekin'in avukatı Engin Çelikkadıgil, "İddia makamına güvenimiz yok. Devletin parası ile hazırlanan Power Point sunumundan bir
kopya da bize verilmesini istioyorum." dedi.
Sanık
Gazi Güder'in avukatı da, "Burada yargılama durmuştur. Hukuk durmuştur. Şu salonda bulunanlar 2455 sayfalık bir romanın okunmasını bekliyorlar. Burada tutuklu sanıkların iddianamenin okunmasını beklemek için
vakit kaybettirilmesin.
Adli kontrol hükümleri uygulansın." dedi.
Sanık
Veli Küçük'ün avukatı olan kızı Zeynep Küçük ise, savcı tarafından okunan iddianamede telefon tapelerinden bazılarının okunduğunu bazılarının da okunmadığını ileri sürdü. Savcının insiyatifine bırakılmaması gerektiğini belirten Küçük, "Bu tapelerin ya tamamı okunmalı yada hiçbirisi okunmasın. Bize göre tamamının çıkarılmasını istiyoruz." diye konuştu.
Rahatsızlanarak sağlık kontrolünden geçirilen sanık Hayrettin Ertekin'in avukatı
Taner Uzun da, müvekkili tarafından kendisine bir kağıt yollandığını; kağıtta tansiyonunun 19-20 ye çıktığını, bunu da
mahkemeye izah etmesini istediğini söyledi.
Daha sonra Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın, üçüncü oturumda yapılan taleplerle ilgili mütala sundu. Mütelasında cezaevi koşullarının iyi olmadığından şikayet eden sanık
Oktay Yıldırım ile ilgili ,
banyo ve diğer ihtiyaçları ile ilgili taleplerinin değerlendirilmesi için cezaevine yazı yazılmasına, bazı sanık ve avukatlar tarafından yapılan televizyon ya da internetten naklen yayın yapılması, Cumhuriyet savcılarınn bilgisayarlarının internete bağlı olup olmadığnıın tespit edilmesi yönündeki taleplerin de reddini talep etti.
Başka suçtan
Kandıra Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve duruşmalara gelmek istemediği belirtilen sanık Sedat Peker'in duruşmalarda hazır bulundurulması için Kandıra Cezaevi'ne yazı yazılmasını istedi.
20
Ekim 2008 tarihinde başlayan davadan bu yana, iddia makamına ve heyete yönelik
iftira ve haksız suçlamaların tespit edilerek bu konuyla ilgili
Silivri Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi talep edildi. Tutuksuz sanık
İlhan Selçuk'un resmi bir sağlık kuruluşundan
rapor alındıktan sonra duruşmalara katılmama talebinin değerlendirilmesi talep edildi.
Savcının mütalasının ardından mahkeme heyeti ara kararı vermek için oturuma ara verdi.
CİHAN