BAĞIMSIZ
Cumhuriyet Partisi (BCP) Genel Başkanı
Mümtaz Soysal,
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ın
Davos'ta
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon
Peres ile birlikte katıldığı paneli terk etmesi ve sonrasında gelişen olayların, iç
politikada Başbakan açısından başarılı bir olay sayılabilecekken,
dış politikada aynı şekilde sonuçlanmayacağını söyledi. Soysal, “Batı dünyası Başbakan Erdoğan’ın üzerini ik
inci defa çizmiştir” dedi.
Atlantik Konseyi’nin bu yıl 17’ncisi gerçekleştirdiği ‘Değişen
Güvenlik Ortamı ve 21’inci Yüzyıl İçin Yeni bir Transatlantik Vizyonu’ başlıklı Uluslararası
Antalya Güvenlik ve İşbirliği Konferansı'nı izlemek için Antalya'ya gelen Mümtaz Soysal, Başbakan Erdoğan'ın Davos'taki tavrıyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. Olayın
sürpriz olmadığını kaydeden Prof. Dr. Soysal şöyle konuştu:
“Devlet adamlarının Davos gibi toplantılara gitmesinin bazı riskleri var. Çünkü orada medya önünde danışmanları ve diplomatları olmadan yalnız başlarınalar. Diplomasinin desteği olmadan dış politika yapmak çok zordur. Bazen insanı zor durumlara düşürebilir. Bir bakıma Sayın Başbakan'ın oradaki davranışı, karşısındaki insanın tutumuna göre haklı bir davranıştı. Peres’e ya da toplantıyı düzenleyenlere böyle bir
ders vermek gerekiyordu belki. Ama ölçü kaçtı.”
‘HALKIMIZ BEĞENECEKTİR’
Başbakanın, İsrail Cumhurbaşkanı Peres’e hitabında ‘ekselans’, ‘sayın devlet başkanı’ gibi sıfatları
tercih etmesi gerekirken ‘sen’ diye konuştuğunu kaydeden Soysal, “Bereket
İngilizceye ‘sen’ kelimesi çevrildiğinde, hem ‘sen’ hem ‘siz’ anlamına geliyor. Fakat Fransızcaya çevrilse biraz kaba kaçardı. İngilizce sayesinde bu kabalık bir ölçüde örtülmüş oldu” diye konuştu. Başbakan’ın en büyük yanlışının sinirlerine
egemen olamayışı olduğunu, fakat bunun
halk nezdinde beğeniyle karşılanacağını belirten Mümtaz Soysal, “Daha alçak sesle konuşabilir, karşısındakinin sesi yüksek olmasına rağmen daha kibar davranabilirdi. Olmadı. Ama halkımız beğenecektir. Çünkü halkımız dış politikada çok eziklik yaşadı. AB ile ilişkiler, askere çuval giydirilmiş olması,
Kıbrıs konusunda hem haklı, hem güçlü olduğumuz konuda kafa tutamayış, eziklik yarattı. Onun giderilmesi bakımından ve çok oy toplama bakımından kendi açısından başarılı oldu.”
‘SİYASİ SONUCU KÖTÜ OLUR’
Erdoğan’ın Davos’u terk etmesinin siyasi sonuçlarının kötü olacağını kaydeden Soysal,
Türkiye Ortadoğu’da rol oynamak istiyorsa, özellikle İsrail’le Araplar arasındaki tutumlarda,
Filistin konusunda rol oynamak istiyorsa bu o rolü çok güçleştirmiş oldu. Bir de büyük hata bence. Karşısındaki bir İsrail. Dolayısıyla
Musevi lobisini düşünmesi gerekirdi. ‘Siz adam öldürmeyi iyi bilirsiniz’ deyince, artık ABD’deki Musevi lobisinin bu soykırım meselesinde bizden yana çıkmasına imkan kalmadı. ‘Siz daha çok öldürdünüz’ diyeceklerdir. Bu konularda çok dikkatli olmak gerekir” dedi.
HAMAS’IN AVUKATI
Eski
Dışişleri Bakanı da olan Soysal, Türkiye’nin bölgede daha dengeli bir rol oynayabilecekken, Başbakan’ın
Hamas’ın savunucusu, avukatı durumuna düştüğünü belirterek “Filistinlilerin de onurunu gözetleyerek, daha dikkatli davranabilirdi. Zaten bir süre önce de üstü çizilmişti. Şimdi ikinci bir çizgi daha atılmış oldu. Dolayısıyla bundan sonra Ortadoğu’da arabuluculuğa falan soyunmaması gerekiyor. Başka şeyler yapabilir” diye konuştu. Başbakan’ın bu tutumunun Arap yöneticiler tarafından da olumlu karşılanmayacağını savunan Soysal, şöyle dedi:
“Arap kamuoyunda bu çok iyi karşılanmıştır, ama Arap kamuoyu
Libya dışında pek o kadar serbest ifadede bulunabilen bir kamuoyu değil. Yöneticiler, bundan memnun olmuyorlar tabi. Bir Türk böylesine kafa tutabiliyorsa, onların kendi halkları gözünde itibarları biraz zedeleniyor. Bütün bunları düşünmek gerekiyor.
Ürdün’le,
Mısır’la birşey yapmayı düşünüyorsan daha dikkatli davranmak gerekiyor. Ama yok biz Ortadoğu’dan vazgeçtik deniyorsa,
Avrupa’da da başarı yok. Avrupa da dışlıyor. O bakımdan bence olay iç politika bakımından başarılı bir olay sayılabilir. Dış politikada değil.”
DHA