Türkiye,
Libya'da can güvenliği tehlikeye giren 25 bin Türk'ün ülkeye getirilmesi için tarihte görülmemiş bir
tahliye operasyonuna
imza attı. Libya'daki olayların 19
Şubat Cumartesi günü ortaya çıkmasından sonra konu hemen devletin zirvesinde ele alındı.
Başbakan Tayyip Erdoğan, önce Libya lideri Muammer
Kaddafi ile
telefon görüşmesi yaptı ve 25 bin Türk'ün tahliyesi için "yollar açılsın" dedi. İçerde de ilgili birimlere "tahliye operasyonunda sıfır hata istiyorum" talimatı veren Erdoğan,
Genelkurmay'a da "Tahliyeye
destek için her türlü önlemi alın" emri verdi. Erdoğan'ın talimatları sonrası
Dışişleri Bakanlığı'nda 120 diplomat, bürokrat ve askerden oluşan bir
kriz merkezi oluşturuldu. Libya'daki
tahliyeler başta olmak üzere
bölgedeki gelişmeler de bugün yapılacak Milli
Güvenlik Kurulu toplantısının gündemine alındı.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, tahliye operasyonu
hazırlıklarında tam anlamıyla mekik dokudu. Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan ve
Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner Dışişleri tarafından sürekli bilgilendirildi.
Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı
Feridun Sinirlioğlu, askeri makamlarla gün boyu temas sağladı. Başbakan Erdoğan, Davutoğlu ile önceki gece durum değerlendirmesi yaptı. Kriz süresince
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın katılımı ile toplantılar gerçekleştirildi. Libya'daki ölü sayısının 200'ü aşması üzerine, ortaya çıkan kritik durum 22 Şubat Salı günü Başbakan Erdoğan'ın
Malezya Başkanı
Necip Abdülrezzak ile yaptığı basın toplantısına da yansıdı.
Başbakanlık Sözcüsü
Lütfullah Göktaş, toplantı öncesinde "Arkadaşlar Libya'daki durum çok kritik bir noktada, onun için bu konuda soru almıyoruz" uyarısında bulundu.
ADIM ADIM TAHLİYE
Başbakan Erdoğan'ın "
Sıfır hata" talimatıyla start verdiği tahliye operasyonunun perde arkasında yaşanan gelişmeler şöyle oldu:
Libya'da
halk hareketinin başlaması ile birlikte, Ankara'da Libya lideri Kaddafi'nin harekete yönelik sert tutumu da dikkate alınarak ayrıntılı bir durum değerlendirmesi yapıldı. Kaddafi'nin
yönetim stratejisi dikkate alınarak 25 bin Türk'ün tahliyesi için tüm kanalların açık tutulmasına özen gösterildi. Bunun için de sessiz diplomasi yolu seçildi.
Başbakan Erdoğan, bir yandan ekibine "temkinli olun" uyarısında bulundu, bir yandan da Libya lideri Kaddafi ile iki
telefon görüşmesi yaparak Türklerin tahliyesinin önündeki engellerin kaldırılmasını istedi. Kaddafi'den bu konuda olumlu
cevap alındı.
Başbakan Erdoğan, konuyu ilgili bakanlarla değerlendirdi ve tahliye için "sıfır hata istiyorum" dedi. Erdoğan, operasyonunu gerçekleştirecek kara,
deniz, hava
ulaşım araçlarına güvenlik ve
lojistik destek için de Genelkurmay'a "Her türlü önlemi alın" talimatı verdi.
Tahliye operasyonu öncesinde Genelkurmay,
Deniz Kuvvetleri ve
Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na "olası risk"lere göre hazırlık yapmaları talimatı verdi.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargâhı harekat merkezinden de Akdeniz'deki seferler yakın izlemeye alındı.
Genelkurmay Başkanlığı emri ile
Güney Deniz Saha Komutanlığı Aksaz Üssü'ndeki fırkateynler Libya'ya giden gemileri koruma ve lojistik amaçlı görevlendirildi. Görevli deniz unsurlarının yanısıra bazı fırkateyn ve hücumbotlara da olası her türlü gelişmeye karşı açık deniz görev emri verildi. Bu çerçevede 3 fırkateyn ile 5 sahil güvenlik gemisi ve hücumbot Akdeniz'e açıldı.
"Olası risk" üzerine
İzmir Hava Üssü ile
Konya 3. Ana Jet Hava Üsleri'ne, tahliye amaçlı görev yapacak
uçak ve gemilerin gerektiğinde yol güvenliğinin sağlanması için "hazır ol" emri verildi.
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bugün yapacağı Şubat ayı olağan toplantısında Fas,
Mısır ve Libya başta olmak üzere bölge ülkelerinde yaşanan gelişmeleri değerlendirecek. Toplantıda Dışişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı, haritalar eşliğinde sunum yapacak. Milli
İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) ilgili ülkelerde yaşanan ve yaşanması olası gelişmelere ilişkin hazırladığı
dosya da ele alınacak.