Yolsuzluk, KCK/PKK ve  Selam Tevhid örgütü soruşturmalarında görevli polislere yönelik 22 Temmuz’da sahur baskınıyla başlayan operasyonda mahkeme aşamasına geçildi. Hukuksuz operasyonun taşları Başbakan Erdoğan’ın talimatlarıyla döşendi. Erdoğan, 22 Haziran 2014’te Fransa ve Avusturya ziyaretinden dönerken gazetecilere “Yasal düzenlemeler Cumhurbaşkanı’nın önünde. Bir proje geliştiriyoruz. Bu işin altyapısını oluşturuyoruz.” dedi. Altyapı hazırlandıktan sonra 18 Temmuz’da HSYK, hukukun ‘doğal hâkimlik ilkesi’ni yok sayarak 6 sulh ceza hâkimi atadı. Atananlar arasında yolsuzluk zanlılarını serbest bırakan, Başbakan hayranlığını sosyal medyada açıkça beyan eden hâkimlerin de bulunması dikkat çekti. Başbakan, 20 Temmuz’da Ordu’da “Yargı süreci başlıyor. Sulh ceza mahkemeleri götürecek.” dedikten bir gün sonra, Hatay’da “Sulh ceza hâkimleri ve yeni savcılar yarın işe başlayacak.” ifadesini kullandı. İnsan Hakları Akademisi Başkanı Avukat Hüsnü Öndül, sulh ceza hâkimliklerinin şaibeli olduğunu, buradan adaletin çıkmayacağını söyledi.

Yolsuzluk ve KCK/PKK, Selam Tevhid Terör Örgütü soruşturmalarına bakan ve daha birçok başarılı soruşturmaya imza atan polislerle ilgili 22 Temmuz’da yapılan sahur operasyonunda mahkeme aşamasına geçildi. 115 polis iki ayrı soruşturma çerçevesinde ifadeleri alınıp savcılıklara, ardından sulh ceza hakimliklerine çıkarıldı. Dün adliyeye çıkarılan 22 isimden 8’i tutuklandı, diğer polis memurları ve amirleri serbest kaldı.

Yaklaşık 5 gündür süren hukuksuzluk süreci Başbakan Erdoğan’ın bir ay önce ‘proje hazırlıyoruz’ sözleriyle başladı. Ardından sulh ceza hakimliği sürecine geçildi. Polis müdürlerine yönelik hukuksuzluğun taşları adım adım döşendi. Gözaltıların talimatını veren Sulh Ceza Hakimliklerinin sırf bu soruşturma için kurulduğu bizzat Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarıyla ortaya çıktı. İktidarın Adana’daki TIR soruşturması ve Ankara’daki böcek soruşturmalarında istediğini alamaması üzerine Sulh Ceza Hakimliklerinin kurulması yoluna gidildiği anlaşıldı. Hiçbir somut delil ve suçu bulunmayan emniyet mensupları iki soruşturmada da mahkemelerce serbest bırakılmıştı. Erdoğan, Fransa, Avusturya ziyaretleri dönüşü kendisine yöneltilen ‘Camiaya operasyon yapılacak mı?’ yönündeki soruya, “Yürütmenin adımlarını paralel yargı köstekliyor. Şimdi yaptığımız bazı yasal düzenlemeler Cumhurbaşkanı’nın önünde. Onun tarafından onaylanınca, hızlı adımlar atılacak.” demişti. Sulh ceza hakimliklerinin kurulacağını ve amaçlarının ‘paralel yapı’ ile mücadele olduğunu itiraf etmişti. Başbakan’ın açıklamasında yer alan ‘yürütmenin adımları’ ifadesi soruşturmalarının asıl talimatının siyasi iktidardan gittiğini göstermişti.

Sulh ceza hakimlikleri yasa değişikliği Meclis Genel Kurulu’ndan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayından geçtikten sonra Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) bu hakimliklere önceki hafta skandal atamalar gerçekleştirdi. HSYK’nın İstanbul’a görevlendirdiği hâkimlerin yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında tutuklanan üç bakanın çocukları ile Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan ve İran kökenli işadamı Reza Zarrab’ı tahliye eden ve mal varlıkları hakkında tedbir kararını kaldıran hakimlerden seçmesi dikkat çekti. HSYK, Reza Zarrab ve bakan çocuklarını tahliye eden İslam Çiçek’i İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği, Süleyman Aslan’ın da aralarında olduğu 6 kişiyi tahliye eden Hulusi Pur’u İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimi olarak atadı. İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliğine getirilen isim ise Süleyman Aslan’ın mal varlığı hakkında koyulan tedbir kararını kaldıran hakim Recep Uyanık oldu. 1. Sulh Ceza hakimi olarak atanan Hakim Bekir Altun’un adı da Selam soruşturmasında, TÜRGEV’in de aralarında yer aldığı yarım kalan 25 Aralık soruşturmasında gündeme gelmişti. Bu önemli göreve getirilen hakimlerden İslam Çiçek’in sosyal medyada yaptığı paylaşımlarda Başbakan Tayyip Erdoğan hayranı olduğu ortaya çıkmıştı.

Zaman'ın haberine göre, bu atamalardan sonra Başbakan Ordu mitingi dönüşü gazetecilere “Şimdi yargı süreci başlıyor. Sulh ceza hakimleri götürecek.” ifadesini kullandı. Bu sözlerden bir gün sonra hakim, savcı ve polis atamalarının Hizmet Hareketi’ne yönelik operasyon için ayarlandığını açıkça dile getirdi. “Paralel yapıyla mücadele konusunda biliyorsunuz atamalar yapıldı. Bu atamaların yanında sulh ceza hakimliği ile alakalı atamalar da yapıldı. Bunların hepsi yarından itibaren görevlerini yapmaya başlayacaklar. Gerek emniyette gerek yargıda nelerin olacağını göreceğiz.” dedi. Bu talimatın üzerinden daha saatler geçmeden sulh ceza hâkimleri göreve getirilmelerinin ilk iş gününde, 21 Temmuz’da, operasyon kararlarına imza attı. İstanbul Emniyeti’nde 17-25 Aralık yolsuzluk rüşvet ve Selam soruşturmalarında görev alan polisler hakkında yakalama ve arama kararı çıkardı, gece yarısı operasyon talimatı verdi. Toplamda iki farklı soruşturma kapsamında 115 polis hakkında arama ve gözaltı kararı veren 2 No’lu Sulh Hakimi Hulusi Pur’un dosyayı detaylı bir şekilde inceleyip incelemediği ise soru işareti olarak kaldı. Hulusi Pur, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında evinde 4 milyon Euro para yakalanan ve ayakkabı kutusu ile gündeme gelen eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ı tahliye etmişti. Pur’un kararına itirazları ise yolsuzluk dosyasında Reza Zerrab ve bakan çocuklarını tahliye eden 3 No’lu Sulh Hakimi İslam Çiçek değerlendirecekti.