Müslümanlar için beddua değil dua ettiklerini sık sık dile getiren Erdoğan, “Ben buradan Said-i Nursi’nin diliyle konuşuyorum; ‘Zalimler için yaşasın cehennem’ diyorum. Çünkü bunları ancak orası paklar.” dedi.
Üst üste ‘özerklik’ açıklamaları yapan BDP’ye tek bir söz bile söylemeyen Erdoğan, Hizmet Hareketi’ne yönelik ‘çözüm sürecini baltalamaya çalışıyorlar’ iftirasında bulundu. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin, “Sulhte hayır vardır. Gerekirse kan içip kızılcık şerbeti denir.” açıklamasına rağmen, “Bu Pensilvanya’daki zat, ‘Kürt olduğu için Said-i Nursi’den uzak kaldığını’ bizzat kendisi ifade etmiş bir zattır. İşte bu ırkçılık, bu düşmanlık bugün aynen devam ediyor.” iddiasında bulundu.
17 Aralık operasyonu ile çözüm sürecinin de hedef alındığını öne sürerek şöyle konuştu: “Kim yaptı bunu? Pensilvanya’daki bir zat. Onun buradaki maşaları, onun buradaki yandaşları. Doğu’daki, Güneydoğu’daki bahar havasından rahatsız oldular. Gençlerin ölmeyecek olmasından rahatsız oldular. En başta kardeşlikten rahatsız oldular. 77 milyonun bir olmasından, beraber olmasından rahatsız oldular, birlikte Türkiye olmasından rahatsız oldular. Şu anda da Pensilvanya’daki zat, terör meselesinin çözümünü engellemek, kardeşliğin, huzurun, birliğin önüne geçmek için ihanet derecesinde hücumlar yapıyor.
Pensilvanya bu CHP’yi, bu MHP’yi çok kötü bir tuzağa düşürdü. Ne dedi biliyor musunuz; ‘17 Aralık’ta hükümeti düşüreceğiz. Elimizde çok önemli dosyalar var, emniyet bizim elimizde, yargı bizim elimizde’ dedi. ‘Elimizde ses kayıtları var, onlar işe yaramazsa elimizde montajlar var, dublajlar var’ dedi. CHP ve MHP genel başkanları bunlara inandılar. Böyle bir darbe girişiminde yer aldılar ama hesapları tutmadı. Ortalıkta kalakaldılar. Ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Üç kafadar, üç şaşkın ördeğe döndüler.”