Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bundan iki yıl önce annesi dershane borcu yüzünden hapse giren ve kendisi de intihar eden bir genci örnek verdi. Acı olay herkesi üzmüştü. Dershaneciler ise banka borcu yüzünden de pek çok intihar vakası ve devam eden yüzlerce dava olduğunu hatırlatıyor ve "o zaman bankalar da kapatılsın, devlet hastanesi varken parayla tedavi yapan özel hastaneler de kapatılsın. Hatta evlerde yemek pişiyor, dışarıdaki lokantalar da kapatılsın" diyerek tepki gösteriyor.
"Fırsat eşitliği" sağlamak amacıyla kapatılacağı söylenen dershanelerle ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2 yıl önceki bir olayı örnek verdi.
Semih Sipahi adlı genç 2 yıl önce Fethiye'de annesinin borç yüzünden hapse girmesinin ardından intihar etmişti. Dershane borcu yüzünden yaşandığı söylenen olayla ilgili daha sonra başka iddialar da ortaya atılmış, gencin sevgilisinin ihaneti sebebiyle canına kıydığı öne sürülmüştü.
Sebebi ne olursa olsun bir gencin ölüme sürüklenmesi oldukça üzücü. Ancak dershaneciler olayın bir başka boyutuna dikkat çekiyor ve "fakir fukara buralara çocuğunu gönderemiyor mantığıyla dershaneleri kapatıyorsanız, bu mantıkla ülkede açık kalacak hiçbir özel girişim bırakamazsınız" diyor.
Ilgın: Bankalara açılan davaların sayısı milyonun üzerindedir. Bu bir kapatma nedeni ise aynı mantıkla bankalar da derhal kapatılmalıdır.
Zonguldak Dershaneler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Halil Vecdi Ilgın'a göre kapatma sebebinin anlaşılır yanı yok
Ilgın: Şu sorulara da cevap aranmalıdır: devlet hastaneleri varken varlıklı kesimin daha çok hizmet eden özel hastaneler ne gerek vardır. Devlet okulları varken özel okullara ne gerek vardır. Daha da önemlisi evde yemek pişerken dışarda lokantalara ne gerek vardır.
Ilgın, dershanelerin eğitimdeki eksiklikten doğduğunu belirtiyor ve özel okula dönüştürme fikrinin ise aileler üzerindeki baskıyı daha da arttıracağını vurguluyor.
Ilgın: İlimizdeki 2 özel okul tam kapasite olarak çalışamazken okul kriterlerini tam olarak karşılamayan 10 dershanenin daha okul olması mantıklı değil ve halkın üzerindeki yükü daha da arttırıcıdır.
