Hizmet Hareketi’ne gönül veren 30 kadar vatandaş daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nefret içeren söylemlerine karşı Ankara Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde 1000 TL’lik manevi tazminat davası açmıştı. Ancak mahkeme, Erdoğan’ın konuşmasında davacıların adının geçmediği gerekçesiyle davaları reddetti. Davacıların avukatı Adnan Şeker ise yerel mahkemede kesinleşen kararlardan sonra bireysel başvuru yoluyla AYM’ye başvurdu.

Şeker’in, Anayasa Mahkemesi’ne sunduğu bireysel başvuru dilekçesinde, Cumhurbaşkanı’nın söylemleriyle, Hizmet Hareketi’ne gönül verenlerin Anayasa’daki hukuk devleti, din ve vicdan hürriyeti, düşünce ve kanaat hürriyeti ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiği belirtildi. 

Hukuk devleti ilkesinin sadece yönetilenlerin değil yönetenlerin ve kamu gücünü elinde bulunduranların da yazılı ve önceden belirlenmiş kurallara uyması gerekliliği sonucunu doğurduğu vurgulandı. Dilekçede, “Müvekkillere hakaret edilmiş, diğer insanlar içinde hakir görülmesi gereken, tehlikeli ve çekinilmesi gereken, suç işleyen bir grup ve grubun mensupları olarak nitelendirilmiş, masumiyet karinesi hiçe sayılarak suçlu ilan edilmiş ve en önemlisi de düşünce, dini ve felsefi inançları  ve kanaatlerinden dolayı kınanmıştır. Buna ilişkin mahkemeler nezdinde yaptığı başvuru ise sonuçsuz kalmıştır. Bu surette başvuru müvekkilin düşünce, dini inanç ve kanaat hürriyeti hakları ihlal edilmiştir.” ifadelerine yer verildi.