CHP liderinin yazısı için "Edep ve adap üslubunun dışında kaleme alınmış" diyen
Başbakan Erdoğan'ın sert bir dil kullandığı görüldü.
CHP lideri
Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başbakan
Tayyip Erdoğan'a gönderdiği sert üsluplu yolsuzluklarla ilgili
mektup yine aynı tonda yanıtlandı. CHP liderinin mektubu için "Edep ve adap üslubunun dışında kaleme alınmış" diyen Erdoğan, cevabi mektubunda Kılıçdaroğlu'na liderlik dersi vererek "İşportacı mantığıyla
siyaset yapanlar,
ucuz hafiyeliğe soyunanlar, günü kurtarmanın derdine düşenler, hiçbir zaman kalıcı başarılar elde edemezler, milletin gönlünde taht kuran bir lidere dönüşemezler" uyarısı yaptı.
MEKTUPLU SİYASET
Erdoğan, tam metnini SABAH'ın yayımladığı mektubunda "Yapıcı bir üsluba, yapıcı eleştirel bakışa, milletimizin hamurunda bulunan edeb ve haya vasıflarına sahip, çarketmeyen, doğru konuşan, masum insanlara
iftira atmayan bir muhalefet özlemimizdir" dedi. Kılıçdaroğlu, kurye ile gönderdiği mektubunda Erdoğan'ın 17
Ekim tarihinde Kızılcahamam'da yaptığı "İsim vermeyeceğim, biri çıkmış siyasetin kirlendiğinden söz ediyor. Biraz haya eden insan bütün
Türkiye'nin duyduğu, kendi partisinin belediye başkanının ifadesiyle, ses kasetlerini hep beraber dinledik. 'Yamyamları doyuramıyorum' diyen kendi belediye başkanının itirafını da duyar da ses verir" sözlerini hatırlatmış ve "Haklısınız, yolsuzluk olunca insan gerçekten de haya eder, ses verir. Peki siz neden haya edip, ses vermiyorsunuz" diye sormuştu.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi'ndeki rüşvet iddialarının yer aldığı mektupla ilgili Başbakan Erdoğan da
AK Parti Grup toplantısında "Sayın Başbakan diye başlayan, saygılarımla biten mektup. İki ifadenin arasındaki metin, edep ve adap üslubunun dışında kaleme alınmış. Kendisine teferruatlı mektupla cevabı veriyorum" demişti.
BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN MEKTUBU
Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU /
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı
Sayın Genel Başkan... Bazı yolsuzluk iddialarına ilişkin olarak tarafıma göndermiş olduğunuz mektubu aldım. Mektubunuzu, gerek üslup ve muhteva, gerek gönderilmesinin ardından basına ve kamuoyuna açıklanması yönüyle, yolsuzluklarla mücadele ve yolsuzluklara karşı hassasiyet noktasında samimiyetten uzak bulduğumu öncelikle ifade etmek durumundayım. Hatırlarsanız, sözkonusu iddiaları Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nde ortaya attınız ve üzerinden dakikalar geçmeden, belgeleriyle, delilleriyle iddialarınızı çürüttüm. Sonraki süreçte de, Kayseri Büyükşehir Belediyemiz başta olmak üzere, asılsız iddialarla töhmet altında bırakılan taraflar, iddiaların ne kadar
çürük ve mesnetsiz olduğunu defeatle kamuoyuna açıkladılar. Her iddianın çürütülmesinin ardından, ortaya atılan yeni iddialar da ciddiyetle takip edildi ve onlar da anında delilleri de gösterilmek suretiyle yalanlandı. Dahası, mesele yargıya intikal etti ve sizin defter olarak nitelendirdiğiniz kağıt parçası da diğer tüm deliller ve belgelerle birlikte yargıya teslim edildi. Yargıyı yok hükmünde görüp, yargısız infazda bulunmak, hukuk devleti anlayışıyla da, devlet adamı ciddiyetiyle de bağdaşmaz. Sayın Genel Başkan, Delilleri sabit olmadan, bir Büyükşehir Belediyesi'ni ve Büyükşehir Belediye Başkanı'nı, kamu yöneticilerini ve siyasileri töhmet altında bırakmanın ne denli büyük bir "haksızlık" örneği olduğunu eminim ki sizler de takdir edersiniz. Daha da ötesi, iddialar tek tek çürütüldüğü, delilleriyle yalanlandığı halde, bu iddiaları sürdürmenin, gerektikçe çekmeceden çıkarıp
gündeme sürmenin faydasız bir siyaset tarzı olduğu aşikardır. AK Parti, kurulduğu günden itibaren, siyaset kurumunun en güvenilir kurum olması, siyasetçilere güven katsayısının yükselmesi için azami gayret göstermiş, bunda da büyük başarı kaydetmiş bir partidir. Bakınız girdiği beş
seçimden de başarıyla çıkan bir partinin genel başkanı olarak size bir dost
tavsiyesinde bulunayım: Siyasette ağırlık ve ciddiyet sahibi olabilmenin önkoşulu ciddi konularla ilgilenmek ve
halkın sorunlarını çözecek yaklaşımlara yoğunlaşmaktır. Ağız dolusu laf edip hiçbir şey söylememek, sabah söylediğinden
akşam çarketmek, ucuz polemiklerle gündem oluşturmaya çalışmak, aslı astarı olmayan iddialar da bulunmak, siyasette anlık ve sahte başarılar getirir. Uzun soluklu ve sahici başarılar, samimi ve tutarlı olmakla, ortaya bir vizyon ve özgün politikalar koymakla mümkündür. İşportacı mantığıyla siyaset yapanlar, ucuz hafiyeliğe soyunanlar, günü kurtarmanın derdine düşenler, hiçbir zaman kalıcı başarılar elde edemezler, milletin gönlünde taht kuran bir lidere dönüşemezler. Türkiye siyaseti, ne yazık ki, mesnetsiz iddialar ortaya atan, iddiaları çürütüldüğünde yüzü kızarmayan siyasetçiler tarafından yıpratılmıştır. Pişkinlik, toplumun farkındalığıyla ve basiretiyle dalga geçmektir. Aziz milletimiz engin feraseti ve basiretiyle olup biten her şeyi layığıyla değerlendirmektedir. Halkımız, doğru konuşmayan, masum insanlara kirli iftiralar atan ve yüzü kızarmayan siyasetçilerden yaka silkmiş, son dönemdeki her seçim ve halkoylamasında da bu tepkisini sandıkta dile getirmiştir. Halkımız, iktidarda görmekte olduğu, dürüst, güvenilir, hakkı savunan ve doğruyu eğilip bükülmeden her platformda cesaretle dile getiren siyasetçi profilini, en az aynı kalibrede anamuhalefet ve muhalefette de görmek istemektedir. Zat-ı Alinizin Genel Başkanlığında girilen 2010 Halkoylamasının ve 2011 Genel Seçimlerinin sonuçları, her şeyden önce işte milletimizin bu mesajlarını haizdir. Parti ve
yönetim olarak milletin verdiği mesajları doğru okumanızı tavsiye ediyorum. Seçimden önce büyük iddialarla bina ettiğiniz siyaset tarzınız, ne hukuken netice verdi, ne de siyaseten size bir başarı getirdi. Milletimizin kahir ekseriyeti, sizin bu siyaset tarzınıza güvenoyu vermediği gibi, iddialarınıza da
prim vermedi. Yapıcı bir üsluba, yapıcı eleştirel bakışa, milletimizin hamurunda bulunan edeb ve haya vasıflarına sahip, çarketmeyen, doğru konuşan, masum insanlara iftira atmayan bir muhalefet özlemi, biliniz ki milletimiz kadar bizim de özlemimizdir.
Yolsuzluklara yönelik hassasiyetinizin öncelikle kendi teşkilatınıza ve partinize matuf iddialarda müşahhas hale gelmesini gönülden temenni ediyorum.
Kamuoyuyla paylaşacağınız iddiaların, sağlam, delilli, mesnetli olması için daha büyük çaba göstereceğinize inanıyor, bugüne kadar sizi yanıltan kılavuzlarınızı bir kez daha sorgulamanız dileğiyle hayırlı işlerinizde başarılar diliyorum.
Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan