Akşam Gazetesi'nde
"Meydanların Başbakan'ı Erdoğan" diye yazı yazdı. Sonra başına gelmeyen kalmadı. Levent Ersöz’ün iddialarına da yanıt veren Başaran, “Bir hafta 2-3 kişi beni yakın takibe aldı. Adres Ersöz çıkınca üst düzey bir komutandan rica ettim. Randevu alıp görüştüm”.. İşte bir dönemi daha iyi anlatacak çarpıcı ifşaat...
Gazeteci Nuray Başaran,
Ergenekon soruşturmasında tutuklanan
emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün,
“Nuray Başaran’ı gazeteci olarak tanırım. Ziyaretime gelmişti. Başaran’ın tanıştırdığı Faruk Demir bana dört sayfalık bir darbe sunusu getirdi” iddiası için
“Bir hafta 2-3 kişi beni yakın takibe aldı. O dönemde 13 yaşında olan kızımı bile takip etmeye başladılar. Adres Ersöz çıkınca üst düzey bir komutandan rica ettim. Randevu alıp görüştüm. ‘Benden her şey olur ama irticacı olmaz’ dedim. Sonra yakın takip kesildi. Ersöz’le Demir’i ben tanıştırmadım” dedi.
İstihbarat Daire Başkanı olduğu dönemde, makamında yaptığı görüşmeleri gizlice kayda aldırdığı anlaşılmıştı. Ersöz’ün, Başaran’ı takip ettirdiğine yönelik bazı istihbarat notları da ele geçirilmişti.
Savcılık ve mahkemedeki sorgusunda, iddiaları yanıtlayan Ersöz, kendisini ziyaret eden herkesi değil sadece zarar gelebilecek ve şüphelendiği kişileri kayda aldırdığını ifade etti.
Ersöz,
“İsmi geçenlerden Başaran’ı, gazeteci olarak tanırım. Birkaç kez ziyaretime gelmişti. Başaran’ın tanıştırdığı Faruk Demir isimli kişi, bana dört sayfalık bir darbe sunusu getirdi. Belgeyi, Şener Eruygur’a götürdüm. O da ‘gereğini yaparım’ diyerek teslim aldı” iddiasında bulundu. Başaran,
Milliyet’e bu iddiayla ilgili şu açıklamayı yaptı:
TAKİBE ALINDIM: Bu konularda çok konuşmak istemiyorum. Takip edildiğimi gösteren notlar, yaptığım görüşmelerin kayda alındığı zaten ortaya çıktı. Ben Levent Ersöz’le, bu nedenle tanıştım.
O dönemde görev yaptığım grupta çalışan Tuncay Özkan’ın, benim için Ersöz’e ‘irticacı’ diye bilgi verdiğini öğrendim. Ama bunu Özkan’a soramadım. Çünkü o dönemde görev yaptığı grupla ilişiği kesildi. Sonra izlendiğimi fark ettim. Bir hafta süreyle 2-3 kişi beni yakın takibe aldı. Daha sonra o dönemde 13 yaşında olan kızımı da takibe aldıklarını, takip ettiklerini farkettim. Kızım için endişelendim. Bunu kimin yaptırdığını araştırmaya başlattım. ‘Bizi kim izleyebilir’ diye araştırdım.
Jandarma istihbaratın izleyebileceği bilgisine ulaştım. Bu bilgiye ulaşmak da güç oldu. Adres Ersöz çıkınca, tanıdığım bir üst düzey komutandan rica ettim. Zaten o dönemde yakın takibe alındığımı komutanlara siyasilere söylemiştim. Yetkililerin haberi vardı.
İRTİCACI DEĞİLİM: Randevu alıp kendisiyle görüştüm. ‘Beni izlemenize gerek yok, size geldim, bana istediğinizi sorabilirsiniz’ dedim.
‘Benden her şey olur ama irticacı olmaz’ dedim. Bu görüşmeden sonra yakın takip kesildi. Birkaç kez telefonla görüştük. Birkaç kez de kendisini yeniden ziyarete gittim. Hatta bu görüşmelerde izlendiğim konusunu esprili bir biçimde yeniden gündeme getirdim.
BEN TANIŞTIRMADIM: Bu görüşmelerde bana sadece,
‘Tuncay Özkan’ı niye attınız, hükümet mi istedi, hükümet mi attırdı?’ diye sordu. Zaten böyle bir şey yoktu. Bu konu da basına yansıdı. Benden başka bir şey talep edecek noktada da değillerdi. Çünkü görüşmemizin nedeni bu değildi. Demir’i yakından tanırım. Siyasi stratejistlik yapıyordu. Ama Ersöz’le Demir’i ben tanıştırmadım. Zaten benim Ersöz’le tanışma şeklim, böyle bir tanıştırmaya aykırı. Darbe planı ya da bir başka şeyden de haberim yok.
BAŞARAN ATV'YE YAPTIĞI AÇIKLAMALARDA İSE ÇOK AMA ÇOK DAHA İLGİNÇ ŞEYLER ANLATTI