Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
KKTC'de başbakan
maaşının 8 bin lira civarında olduğunu belirterek, ''Bir müdür 14 milyara kadar maaş alıyor. Belki Sayın Başbakanım KKTC'de bunu konuşamıyor ama ben konuşuyorum. Diyorum ki bu adil bir yaklaşım değildir'' dedi.
Başbakan Erdoğan ve KKTC Başbakanı
İrsen Küçük,
Başbakanlık Merkez Bina'da yaptıkları görüşmelerin ardından ortak bir
basın toplantısı düzenleyerek, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
KKTC'nin ekonomisindeki olumsuzlukları ifade eden
Kıbrıs'lı bir gazetecinin, ''Siz 'Kıbrıs Türk halkı
balık tutmayı öğrenmeli' demiştiniz. Şu anda bizim elimizde balık havuzu değil, akvaryumumuz kalmadı. Bu noktada sadece Kıbrıs Türk'ünün yaptığı hatalar mı tek sorun yoksa, Türkiye'nin Kıbrıslı yetkililerle hazırladığı ekonomi politikalarında tam teşhis koyamadan mı uyguladı.
Ekonomik alandaki sorunlarda ne kadar kendinizi sorumlu görüyorsunuz?'' sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:
''Kendi kendini ele veriyorsun, dikkat et. Bir defa eski alışkanlıkları bırakmamakta bir kararlılık gösterince, 'hayır ben balık tutmayı değil, ben balığı istiyorum' derseniz, bu süreç böyle devam eder gider. Şu anda
AK Parti iktidarının göreve geldiği günden bu yana KKTC'ye ödediği rakama baktığımızda her yıl katlaya katlaya artmış. İlk göreve geldiğimiz 2002'de rakamı net olarak alırsak 200 milyon dolar civarındaydı. Şu anda 600 milyon dolar. Bu artarak bu şekilde devam ediyor.
Yatırımlar noktasında KKTC'de yapılan alt ve üst yapı yatırımlarını niçin görmüyorsunuz? Biz göreve geldiğimizde duble yol mu vardı KKTC'de? Bu duble yollar bizim sürecimizle, bizim iktidarımızla başladı ve şu anda duble yollarla KKTC bir defa ulaşımda farklı bir medenileşmeyi yakalıyor.''
KIBRIS'TA DUBLE YOLLAR
İktidara geldiklerinde KKTC'de üniversitelerde okuyan öğrenci sayısının 20 bin civarında olduğunu belirten Erdoğan, şu anda bu sayının 42 bin dolayına ulaştığını anlattı.
Bütün bunların, bu süreci ne kadar önemli bir şekilde yükselttiklerinin ifadesi olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, turizm sektöründe de Ada'da önemli adımlar atıldığını söyledi.
Dünya turizmine
servis veren birkaç
otel bulunduğunu ifade eden Erdoğan, ''ama şimdi bakıyorsunuz gururla KKTC'nin değişik yerlerinde 4, 5 yıldızlı oteller var ve bu oteller de ciddi manada turist çekmeye başladı'' dedi.
Bütün bunların yanında atılması gereken bir önemli adımın da narenciye ve teknolojiye yönelik atması gereken adımları olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, ''KKTC'nin iş adamı noktasında parmakla gösterilecek sayıda da olsa iş adamlarının, bu konudaki müteşebbis ruhu önemli. Bakın bir bankacılık
reformundan bahsediyoruz. Niye? Finans sektörünün
Kuzey Kıbrıs'ta ne kadar birbirinden kopuk olduğunu bu ortaya koyuyor'' diye konuştu.
Salondaki ilgili bürokratlara, KKTC'de Merkez Bankası'nın
kredi faiz oranı ve gecelik
faiz oranını soran ve Türkiye'ye oranla çok yüksek olduğuna ilişkin rakamları alan Erdoğan, ''Bakın bu bir defa KKTC'deki
finans sektörünün ne kadar acımasız bir
rekabet içinde olduğunu gösterir. Bu nedir biliyor musunuz? Bu, adeta piyasada fırsatçılığı, finans sektöründe en üst düzeye sıçratmaktır'' dedi.
KKTC BAŞBAKANI'NIN MAAŞI
Yapılacak bankacılık reformu ile bunun
kontrol altına alınacağını kaydeden Erdoğan, iktidara geldiklerinde Türkiye'de devletin borçlanma oranının yüzde 63 olduğunu, şu anda bunun yüzde 8'e indiğini anımsattı.
''Bakın nereden nereye geldik'' diyen Erdoğan, Türkiye'de ekonomideki olumlu gelişmeyi anlattı.
Bu modeli KKTC'de de uygulamak istediklerini belirten Erdoğan, ''Ama KKTC'de üzülerek söylüyorum, bir farklı anlayış vardı. Herkes çalışacak ve herkes çok farklı rakamlarla maaşlar alacak. Bir Başbakan'ın eski rakamla söylüyorum. 8 milyar aldığı bir yerde...'' dedi.
Bu sözlerininden sonra KKTC Başbakanı Küçük'e dönerek aldığı maaşla ilgili, ''Sayın Başbakanım o kadardı değil mi?'' sorusunu yönelten ve ''7.5, 8...'' yanıtını alan Başbakan Erdoğan, KKTC'de bir müdürün aldığı maaşı da sordu. KKTC Başbakanı Küçük'ten, ''14'e kadar çıkıyor'' yanıtını alan Erdoğan, ''Buyurun. 14 milyara kadar maaş alıyor. Belki Sayın Başbakanım KKTC'de bunu konuşamıyor ama ben konuşuyorum. Diyorum ki bu adil bir yaklaşım değildir. Oranın sendikacılarına da sesleniyorum. Bu adil bir hak
arama değildir. Ve bu dengelerin bir defa kurulması lazım. Bu dengeler kurulmadığı sürece KKTC, kendi ayakları üzerinde güçlü duramaz. Dost acı söyler, gerçeği söyler. Ben bu gerçeği söylemek zorundayım.
KKTC
Havayolları... Eğer bu hale geldiyse, bu anlayışla geldi. Eğer önüne gelen, ahbabı, yakını gelir oraya doldurursa ve bunlara da yüksek rakamlarda
ücret ödenirse bu
havayolu bu hale gelir. Bizim de teslim aldığımızda THY'nin hali ortada, şimdiki THY'nin hali ortada.
Bakın THY, dünyada rekabet piyasası açısından en önde gelen havayollarından bir tanesi oldu. İşi ehline vereceksin, suiistimallere asla açık olmayacak ve yere sağlam basacak, bütün hesaplarını her şeyini gayet güzel yapacak, öngörülebilirliği olan anlayışla, geleceğe yürüyecek, istikrar ve güvenle ekonomiyi aydınlık yarınlara taşıyacak. Bilmiyorum anlatabildim mi?''