Erdoğan'dan Diyarbakır'a müjde

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'daki mitingte yaptığı konuşmada, yeni cezaevinin yapımı bittiğinde mevcut Diyarbakır Cezaevi'ni kapatacaklarını söyledi.

Erdoğan'dan Diyarbakır'a müjde

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır Cezaevini kapatacaklarını belirterek, 'Yeni cezaevini süratle yapıyoruz biter bitmez hemen mevcut bu malum Diyarbakır Cezaevini de yıkacağız. İstiyoruz ki orası artık varlığıyla şehrimize 12 Eylül'ü hatırlatmasın'' dedi. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yapılacak halk oylamasının boykot edilmesini antidemokratik bir yaklaşım olarak gördüklerini belirterek, oy pusulasında 'evet'' ve hayır'' dışında bir seçenek bulunmadığını bildirdi. Erdoğan, partisince İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti. Erdoğan, bugüne kadar partisinin programında ne dedilerse onun arkasında durduklarını belirterek, ''hükümet programında ne dediysek, onun arkasında durduk. 2005 yılında, burada, Diyarbakır'da ne söylediysek, onurumuzla, şerefimizle onun arkasında durduk'' dedi. Demokratikleşmenin, bir zihniyet devrimi gerektirdiğini, zihniyet değişmeden, anlayış değişmeden, hiçbir şeyin değişmeyeceğini vurgulayan Erdoğan, ''Biz, Türkiye'de statükocu zihniyet değişmeden hiçbir şeyin değişmeyeceğini çok iyi biliyorduk. Onun için önce zihniyeti değiştirdik, yönetim anlayışını değiştirdik, insana bakışı değiştirdik'' diye konuştu. Ezberleri bozarak, prangaları kırarak işe başladıklarını, değişime direnen anlayışları ellerinin tersiyle iterek yola çıktıklarını dile getiren Başbakan Erdoğan, baskıya, dışlamaya, horlamaya tahammül göstermeyeceklerini ilan ederek yola çıktıklarını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti: ''Olağanüstü Hali geldik, biz kaldırdık. Şimdi kimse hatırlamıyor, her şey normale döndü onun için... Çekiç Gücü biz gönderdik mi? Ama kimse bugün bunu konuşmuyor. Niye? O da unutuldu. Çünkü hafıza-i beşer, nisyan ile maluldür. Hep unutuyor. Dediler ki, 'Devlet Güvenlik Mahkemelerini kaldırın'. Kaldırdık mı? ama o da unutuldu. Birçok kanunu değiştirdik, demokrasinin standartlarını yükselttik. Bilgi Edinme Kanununu getirdik. Anneler, babalar, çocuklarına isim koyarken bile problem yaşıyordu, bu problemi ortadan kaldırdık. Yerleşim yerlerinin isimleri noktasında kısıtlamalar vardı. Bunu ortadan kaldırdık mı? Bazı yerler onları da kaldırıyoruz. Ana dilde yayın hakkı getirdik mi? Ana dilde kurslar açtık mı? Farklı dil ve lehçelerin öğretilmesinin önünü açtık mı? Gazete, dergi, kitap yayınının farklı dil ve lehçelerde yapılmasını sağladık mı? Devletin televizyonu yarım saat yayın yapıyordu. Bize dediler ki 'yarım saatten ne olur?' Biz ne yaptık? Devletin bir kanalını 24 saat yayın yapar hale getirdik mi? TRT Şeş'i kurduk, ardından TRT Arapça'yı kurduk. Cezaevlerinde, görüş günlerinde analar oğullarıyla, kızlarıyla ana dillerinde konuşamıyordu. Bu zulme biz son verdik mi? Suça itilen çocuklarımızla ilgili yasal düzenlemeyi düzenleyerek, bu çocuklarımızın cezaevlerinden çıkmasını hazırladık mı? Bakın bunları AK Parti iktidarı yoğun çalışmalarıyla gerçekleştirdi. Ve hala da gerçekleştirmeye devam ediyor. Köye dönüşü teşvik ettik. Bu çok önemli. Terörden zarar gören vatandaşlarımıza 1 milyar 665 milyon Lira ödeme yaptık. Bunlar, yaptıklarımızın sadece bazıları...'' -BÖLGEYE YÖNELİK YATIRIMLAR- ''Doğu ve Güneydoğu Anadolu kardeşlerime şunu hatırlatmak istiyorum'' diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarını yaptıklarını, 79 yılda yapılmayanları gerçekleştirdiklerini ifade ederek, ''Şu 8 yılda, Doğu ve Güneydoğuya yapılan yatırım 24,5 milyar lira...'' dedi. Doğu ve Güneydoğu illerinde 2002 yılına kadar, yani 79 yılda 53 bin derslik varken, 8 yılda buna 40 bin yeni derslik ilave ettiklerini anlatan Erdoğan, ''2002 yılında 95 bin olan öğretmen sayısını bu iki bölgemizde 143 bine yükselttik. Doğu Anadolu Bölgemizde 12, Güneydoğu Anadolu Bölgemizde 8 yeni üniversite kurduk. Tüm Türkiye'de olduğu gibi bölgemizde de üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı'' dedi. 76 yeni hastane kurduklarını; hastanelere 31 ilave blok eklediklerini, 245 sağlık ocağını bölge illerine kazandırdıkların vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: ''İki bölgeye yaptığımız sağlık yatırımı 2.5 milyar TL'yi aştı. Ambulans helikopter sistemini kurarak sağlık hizmetlerine ulaşımda engelleri ortadan kaldırdık. Doğu Anadolu'muzdaki 251 kilometre bölünmüş yola 2 bin 45 kilometre daha ekledik. Güneydoğu Anadolumuzdaki 326 kilometre bölünmüş yola bin 340 kilometre daha ekledik. Cumhuriyet tarihimizin en büyük yerel kalkınma projelerini uygulamaya geçirdik. Ülke genelinde olduğu gibi Doğu ve Güneydoğu illerimizde de, köylerimizin su ve yol ihtiyacını gidermek için kararlı şekilde mücadele ediyoruz. Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ve Doğu Anadolu Projesi (DAP) bizim dönemimizde yeniden faaliyete geçti, ciddi şekilde ele alınıyor. DAP Kapsamında sulama projelerini başlatarak 75 bin hektar alanı sulamaya açtık. GAP Bölgesinde Sulama projelerinin tamamlanma oranını yüzde 12?den yüzde 28?e çıkardık. Tarımda Cumhuriyet tarihinin en büyük desteklerini sağladık. Doğu Anadolu Bölgemizde 36 bin konutun inşasına başladık, 23 binini tamamladık. Güneydoğu Anadolu Bölgemizde 30 bin 465 konutun inşasına başladık, 26 bin 101'ini tamamladık. Bunlar da yaptıklarımızın, yatırımlarımızın sadece bir kısmı... Eğitimde, sağlıkta, adalet ve emniyette, konutta, ulaştırmada, Cumhuriyet tarihimizin en büyük yatırımlarını bölgeye kazandırdık, bölgenin çehresini değiştirdik, değiştirmeye de devam edeceğiz. Şu 8 yılda Diyarbakır'da 3 bin 185 derslik yaptık.'' -RAHİBE KIYAFETİ- Başbakan Erdoğan, diğer atılımları da anlatarak, anamuhalefet partisi liderini eleştirdi. Anamuhalefet partisi liderinin, ''eğer oyu vermezseniz yeşil kartı kaldıracağız'' dediklerini iddia ettiğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bakınız İstanbul'da afişler asmışlar. Ne diyorlar biliyor musunuz? (Rahibe kıyafetine evet)... Yani benim başörtülü bacımın kıyafetini rahibe kıyafeti ile özdeşleştiren anlayış, CHP bu... Bugüne kadar, ne benim, ne arkadaşlarımın yeşil kart veya başka konularda olsun, asla bizler demokrasinin bir gereği olan bu referandum ile ilgili şunu yaparsanız, şunu yaparız gibi bir tehdidimiz olmamıştır, olamaz. Biz, hayır' diyene de saygı duyarız, 'evet' diyene de saygı duyulmasını isteriz. Beklenen budur. Çünkü demokrasi budur. İşte onun için biz, seçimlerin boykot edilmesini de antidemokratik bir yaklaşım olarak görüyoruz. Zira, oy pusulası içinde 'evet' var, 'hayır' var. Başka bir seçenek yok. Orada A partisi, B partisi de yok. Sizler buradan seçip gönderdiğiniz milletvekillerini niçin parlamentoya gönderiyorsunuz? Gidin, konuşun, haklarınızı savunun, ondan sonra oyunuzu o istikamette verin' diyorsunuz. Ama bunlar bir taraftan diyorlar ki, 'bizim partimiz çok kapatıldı, öbür taraftan da yaptıkları işe bak. Parti kapatmayı zorlaştıracak madde geliyor, hiçbiri oy kabinine gitmiyor. Bu nasıl bir demokrasi mücadelesidir? Aslında bu, demokratik hakları ipotek altına almaktır. Böyle bir yaklaşım, siyasette olmaz.'' AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır Cezaevini kapatacaklarını belirterek, 'Yeni cezaevini süratle yapıyoruz biter bitmez hemen mevcut bu malum Diyarbakır Cezaevini de yıkacağız. İstiyoruz ki orası artık varlığıyla şehrimize 12 Eylül'ü hatırlatmasın'' dedi. Erdoğan, partisince düzenlenen mitingde, Diyarbakır'a yapılan yatırımlar ve hizmetler hakkında da rakamlarla örnekler verdi. Kar yağdığı için yolları kapanan, kızaklarla hasta taşıyan bir Diyarbakır'ın, artık olmadığını anlatan Başbakan Erdoğan, ''Yok artık Diyarbakır;da bir sağlık kampüsü kuruyoruz. Diyarbakır'ı bölgenin sağlık merkezi haline getiriyoruz'' dedi. TOKİ aracılığı ile Diyarbakır'da bugüne kadar 7 bin 404 konut uygulaması başlattıklarını, hemen hemen tamamını teslim ettiklerini anımsatan Erdoğan, tüm engellemelere rağmen kentsel dönüşüm yaptıklarını söyledi. Diyarbakır merkezdeki belediyenin tüm engellemelerine rağmen, çok büyük bir kentsel dönüşümü başlattıklarını, uygulama yapılmaması için bu belediyelerin ellerinden geleni yaptığını anlatan Başbakan Erdoğan, göreve geldiklerinde Diyarbakır'da sadece 44 kilometre bölünmüş yol yapıldığını, kendilerinin 8 yılda tam 243 kilometre bölünmüş yolu Diyarbakır'a kazandırdıklarını anlattı. Erdoğan, şöyle konuştu: ''Hükümetimiz döneminde, Diyarbakır Havaalanı yolcu trafiğinde yüzde 473 artış gerçekleşti, 2002 yılında 185 bin olan yolcu vardı, şimdi 1 milyon 60 bine yükseldi. Demek ki zenginleşiyoruz, para olmazsa uçacağa binilir mi? Şimdi hem fiyatı düşürdük, hem de halkın imkanlarını artırdık. Havayolu, halkın yolu oldu, halkın. Daha verimli hizmetleri getireceğiz. Diyarbakır Havaalanı yeni terminal binasını yapıyoruz. Artık vatandaşımızın kendisini rahat hissedeceği, sivil bir havaalanı terminal binası yapıyoruz. Yılda 5 milyon kapasiteli tesislerin yapımını 2011 programına yapıyoruz. İç ve dış hatlar terminal binası ile diğer binaların yer alacağı, 250 bin metrekare genişliğinde araziyi tespit ettik. Bu arazinin kamulaştırma çalışmaları şu anda devam ediyor. Bu yatırımı hızla tamamlayıp hizmete sunacağız. 2007 yılında Diyarbakır'a doğalgaz arzı sağladık. Şu an konutlarda kullanılıyor. '' Diyarbakır'da, 2003-2010 yılları arasında çiftçilere toplam 1 Milyar 380 Milyon TL ödeme yaptıklarını belirten Erdoğan, ilde 2002 yılında hayvancılığa verilen desteğin sadece eski rakamla 20 milyar olduğunu söyledi. -DİYARBAKIR CEZAEVİ- Millete güvendiklerini, eğilmediklerini, dik durduklarını, sadece alın terlerini değil, başlarını, vücutlarını bu yola koyduklarını ifade eden Erdoğan, sözü Diyarbakır Cezaevi'ne getirerek, konuşmasına şöyle devam etti: ''Şurada bir Diyarbakır Cezaevi var. Hep söyledim. Bugün Diyarbakır'da bir kez daha söylüyorum; Ah şu Diyarbakır Cezaevinin bir dili olsa da konuşsa, 12 Eylül sonrasında yaşananları bir anlatsa... Ah şu 5. koğuş dile gelip, o insanlık dışı işkenceleri, o insanlıktan uzak muameleleri bir söylese... Sözüm var mıydı? Diyarbakır Cezaevini kapatıyoruz. Yeni cezaevini süratle yapıyoruz. Biter bitmez hemen mevcut bu malum Diyarbakır Cezaevini de yıkacağız. İstiyoruz ki orası artık varlığıyla şehrimize 12 Eylül'ü hatırlatmasın. İnşallah bu da bize nasip olur. 12 Eylül darbesini yapanlar, 'Türkiye'de işkence yoktur' diye bas bas bağırırken, Diyarbakır Cezaevi'nden, 5. koğuştan, Diyarbakır semalarına feryatlar, figanlar yükseliyordu. İşte o soğuk betonlarda, pisliklerin içinde o kanalizasyonlarda insanlara nasıl zulm ettiklerini artık kitaplar yazıyor. Tek kişilik hücrelerde 20 kişi çırılçıplak nasıl istiflendiklerini artık kitaplar yazıyor. O tutuklular, ölmek için Allah'a yalvardılar. 'Allahım canımı al' diye feryat ettiler. Ve çocuklarını gözlerinin önüne getirdiler. Şimdi biz bu ayıplara son verdik, son veriyoruz. Allah'ın izniyle bu 12 Eylül, bunlara son verme miladı olacak... Evet mi ? Bakın buradan çıkıp gideceğiz, kimsenin tehdidine aldırmayacağız, sandıklara gideceğiz, değil mi? Tehditler bizi yıldırmayacak değil mi? Tehditler bizleri yıldırırsa o zaman işte o özgür Türkiye'ye, o demokratik Türkiye'ye kavuşamayız. Onun için yoğun mücadele vereceğiz, onun için daha çok koşacağız. Çünkü biz damdan düştük. Biz, Şair;in dediği gibi, tüzüklerle çarpışarak büyüdük. 17 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay'a bir saldırı oldu. Bir yüksek hâkimi katlettiler, bazılarını yaraladılar. Olayın hemen ardından, belli çevreler, adeta düğmeye basılmışcasına hükümeti, AK Parti'yi hedef aldılar. Bize fatura kesmek istediler. Ülkeyi, milleti yönlendirmek, tahrik etmek istediler. Cenaze törenlerini mitinge çevirdiler, bakanlarımıza çirkin saldırılarda bulundular. Bütün yönlendirmelere, bütün karartmalara rağmen o olayın üzerine cesaretle gittik. Perdeyi araladıkça, olayı aydınlattıkça, ne çıktı, Ergenekon çıktı. Bu Ergenokon'un avukatı kim? Anamuhalefet Partisi CHP...'' Referandumda oylanacak paketin neler getirdiğini anlatan Başbakan Erdoğan, bu pakete evet oyu isteyerek, Anayasa Mahkemesi'nin ''Artık birilerinin arka bahçesi değil, milletin ön bahçesi olacağını'' söyledi. 12 Eylül'de, ''hayır'' diyenlerin, ''darbe anayasasını'', ''evet'' diyenlerin ise ''milletin anayasasını'' oylayacağını dile getiren Erdoğan, konuşmasının sonunda ''beraber yürüdük biz bu yollarda'' şarkısını hep birlikte vatandaşlarla söyledi. -MİTİNGDEN NOTLAR- Başbakan Tayyip Erdoğan, Diyarbakır mitinginde spor ve sanat dünyasının ünlülerini de kürsüye davet etti. Erdoğan'ın konuşması öncesinde, ayrıca 8 bakan ve 40'a yakın bölge milletvekili de platforma çıkarak vatandaşı selamladı. Erdoğan miting konuşmasının ardından Galatasaray'ın eski futbolcuları Hakan Şükür, Diyarbakırspor'un teknik direktörlüğünü yürüten eski milli futbolcu Suat Kaya, teknik direktör yardımcısı Mehmet Gülerman ile sanatçı Berdan Mardini'yi kürsüye çıkardı. Kürsüye ''evet'' yazılı şapkalarla çıkan sanatçı ve sporcular Erdoğan ile halkı selamladı. Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından Diyarbakırspor atkısını da boynuna astı. Diyarbakır'da 35. mitingini düzenleyen Erdoğan, ilk kez 8 bakan 40'a yakın milletvekiliyle kürsüye çıktı. Bölgenin hemen hemen tüm vekillerini kürsüye çıkaran Erdoğan'ın konuşmasından önce AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Baki Aksoy da kısa bir konuşma yaptı. Aksoy, konuşmasının başında halkı Kürtçe selamladı. Ardından da dünya dillerinde ''Evet'' diyerek, vatandaştan destek istedi. Mitingde ayrıca Kürtçe ''Sonuna kadar evet'' yazılı bir pankart da dikkat çekti.
<< Önceki Haber Erdoğan'dan Diyarbakır'a müjde Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER