Erdoğan, toplu
taşıma ücretlerinde 6 yıl öncesine dönüldüğünü belirterek, "Bu ülkede hak, hukuk çok önemli. Böyle bir şeyin kararını da millet zaten en güzel şekilde verir. Halka hizmeti kalkıp da engelleme yolunda bu tür adımlara varmak, 'ben kararı veririm, sen başının çaresine bak anlayıyışla' bir yargı yaklaşımı olamaz." dedi.
Belediyenin aylık 41 milyon TL zarar ettiğini söyleyen Erdoğan, "Bu, bugünkü durumla alakalı. 6 yıl öncesine gidersek ne oluyor? Bu, yılda nereye varıyor? 480-500 milyon TL'ye varıyor. Bunun altından bu belediye kalkar mı? Kapıya kilidi vurur, ondan sonra gelsin
Danıştay burayı işletsin, yürütsün. Başka bir şey olmaz. Ben de bu belediye başkanlığını yaptım. Bize de bu çileleri çektirdiler, olmaz. Vereceğimiz kararları adil verelim. Alacağımız kararlarla da ne neyi alıyor, ne neyi götürüyor, iyi düşünelim. Biz millete
hesap veriyoruz. Ama millet adına karar verenlerin millete hesap vermek gibi bir durumu yok ki." diye konuştu.
Kendilerinin kararı alırken de hesabı verirken de milletin karşısında olduklarını hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Bizim farkımız bu. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir anlayış yoktur. Biz atanmış bir memur değiliz. Biz seçilmişiz. Memurlara saygısızlık yapmıyorum. Memur olduğun zaman zaten yaş haddiyle de 65 yaşına kadar oradasın. Sana kimse dokunmuyor. Bu ülkede atanmış-seçilmiş ayrımını yapmamamız lazım. El ele omuz omuza vereceğiz. Bu ülkeyi aydınlık yarınlara yasamasıyla, yargısıyla nasıl götüreceğiz? Bunu düşünmeliyiz. Bu ülkeyi idare etmek için
siyaset yolu açık. Şehri idare etmek için siyaset yolu açık. Kurarsınız partinizi veya kurulmuş partiler vardır. Ülkem sizi seçerse, ülkeyi de şehri de siz idare edersiniz." (CİHAN)