Erdoğan'dan ÇOK SERT tepki

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye yardım konvoyuna yaptığı saldırıyla ilgili TİM Genel Kurulu'nda çok sert bir konuşma yaptı.

Erdoğan'dan ÇOK SERT tepki

ERDOĞAN'IN İSRAİL'E SERT TEPKİSİNİ İZLEMEK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN

"İsrail tarihi bir yanlış yaptı." İşte Erdoğan'ın Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) 17. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmadan başlıklar: Saldırgan tavırlardan bölgenin hiçbir ülkesi kazanç sağlayamacağı gibi İsrail de kazanç sağlayamaz. Korsan yaklaşım ile şiddet politikaları ile meydan okumalarla hiç kimse bir yere varamaz. Birileri bu zorbalığı teşvik edebilir. Ama biz bu zorbalığa göz yumamayız. Atılması gereken her adımı attık, ancak yapacaklarımız bununla sınırlı değil. Saldırı sonra sesimizi yükseltmemiz Gazze konusunu yeniden gündeme getirdi. Mısır Refah sınır kapısını açtığını duyurdu. İsrail'in şiddet politikaları bölge için büyük bir tehlike haline gelmiştir. Bizim İsrail halkı ile problemimiz yok. Türkiye içinde de bazı basın kuruluşları yanına çekerek kendini haklı çıkarma çabaları gözümüzden kaçmıyor. Anti semitizmi istismar ederek katliamları örtmeye çalışmak artık inandırıcı değil. Bazı ihbarlar üzerinde çalışıyoruz. En tepesinden bu olaylara karışanlarla ilgili suç duyurusunda bulanacağız. İsrail'in güvenlik kaygıları mantık ve insanlık sınırlarını aşan bir travmaya dönmüştür. Bizim İsrail halkıyla sorunumuz yok bizim ve insanlığın İsrail yönetimiyle sorunu var. Türkiye bir güven ülkesidir, istikrar ülkesidir. 22 Arap ülkesine yaptığımız ihracat 3.2 milyar dolar iken 2008'de 25 milyar dolara çıkardık. 2009'da krize rağmen 21 milyar doların üstünde tuttuk. Peki bu nasıl oldu? Proaktif politakayla oldu. Kan ve gözyaşı varsa istemeseniz de etkilenirsiniz. Eksen kaymasından bahsedeler değişimi okuyamıyor ya da okuyamak istemiyor. Ortadoğu yanarken kendisini yalıtılmış dünya inşa edemezsiniz. Ortadoğu'da barış istiyoruz. Gazze için sesimizi yükseltiyorsak bir eksen kayması değildir bu hukukun egemen olması bölgeye barışın gelmesi içindir. Biz kabile devleti değiliz. Gücümüzün farkında olalım. Kendi kendimize yetmesini bilelim. Biz orada atılan imzaları takip ediyoruz. İran sözünde durdukça biz de arkasındayız. Yazılı metin benim de elimde. İsrail bölgedeki en önemli dostunu kaybetmek üzere. Biz ne yapıyoruz demesi lazım. Ne aldanan ne de altadan olacağız. Yok öyle 25 kuruşa simit. Eğer vatanını seviyorsan şimdi bunu söylersin. Mevcut hükümet kulak ardı ediyorsa benim milletim gerekli hesabı sorar bundan hiç endişen olmasın. Seçim öncesi musluklar açılmıştır. Seçim sonrasında har vurup harman savurmanın bedeli ödetilmiştir. Karşılıksız para basmak vatana ihanettir. Biz populizmi ciddi bir siyasi hastalık olarak gördüğümüz için seçimlerde asla tenezzül etmedik. Yapabileceğimizi söyledik. Güven katsayısını hiç kimsenin aşağı çekmeyşe hakkı yok. 2009 işsizlik oranları şubat ayında yüzde 16.1 seviyesinde iken bu yıl Şubat ayında 14.4'e geriledi. 1.500 bin kişi istihdama dahil oldu. İspanya'da işsizlik kriz öncesi 7.8 iken yüzde 18'e çıktı. Dünyaya göre daha iyiyiz diyerek durmayacağız. Teknoloji yoğunluklu istihdama geçiyoruz. Gerçekçi olalım. İktidarda tarlalarda kullanılan traktör adedi kaça çıktı? Ekonomi büyüdükçe, yatırmlar arttıkça çoğaldıkça kronik sorun da makul bir seviyeye gelecek. Böyle bir sorunun hükümet tarafından tek başına çözülmesi mümkün değildir. Ne yazık ki muhalefet kayda değer öneriler formüller üretmiyor. Ben işadamlarımıza güveniyorum. İşsizlik sorununu sıfırlarız derseniz koskaca bir yalan söylersinz dünyada bunu çözen bir ülke yok İskenderun'daki hain saldırıyı bile barışın bir çağrısı olarak ifade edenler var. Biz özgürlük dedikçe terör örgütü silaha sarılmaktadır. Bu oyunu milletimizin iyi okumasını istiyorum. Cenazeler asla istismar alanı olamaz. Oradaki şehit senden slogan beklemez dua bekler. Terör bu milletin ortak sorunudur, siyasi malzeme yapılmamalı. Biz onlar sayesinde varız. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İsrail'in uluslararası bazı basın kuruluşlarını ve maalesef Türkiye içinden de bazı basın kuruluşu ve yazarları kanlı politikalarının yanına çekerek, antisemitizm istismarıyla kendisini haklı gösterme çabaları da dikkatimizden kaçmıyor'' dedi. ''Cesur davrandınız, kararlı şekilde hareket ettiniz. Hiç bir engele takılmadınız, hiç bir mazerete boyun eğmediniz, ihracatımızı sağolasınız bugünlere taşıdınız. Hangi ülkeye gitsem sizin ürünlerinizle karşılaşıyorum. Türkiye'nin markalarını görüyorum. Hangi devlet başkanı hangi başbakan ile konuşursam sizlerden övgü ile söz etiğine şahit oluyorum. Ülkeme, milletime bu gururu yaşatığınız için özellikle sizlere teşekkür ediyorum. Tabii başarılarınızın da artarak devamını diliyorum. Hükümet olarak bize düşen neyse onu yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Biz yol açtık, kapıları araladık, yoldaki engelleri temizledik, teşvik ettik ve sizler de o kapıdan girdiniz o yoldan yürüdünüz ve bugünlere ulaştık.'' Başbakan Erdoğan, 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer alma hedefini yineleyerek, ''Bu hedefimizin içinde ihracat artışının önemli bir payı var. Çünkü ihracat odaklı bir ekonomi anlayışını benimsedik ve 7.5 yıllık süreci bu şekilde geçirdik. 2023 hedefimiz 500 milyar dolar ihracat yapmaktır. Bu asla hayal değil, ulaşılamayacak bir seviye değil. 7 yılda ihraca yaklaşık 4 kat arttı. Önümüzdeki 13 yılda bunu 5 kat daha artırabileceğimize ben inanıyorum. Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin ve onun üyelerini de bu hedefe inandıklarını görmekten büyük memnuniyet duyuyorum'' diye konuştu. Latin Amerika ülkelerini kapsayan ziyareti sırasında iş bağlantıları kurulduğunu kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye nire Brezilya nire... Artık dünyada uzak yok. Artık her yer bir birine yakın yeterki sizin inancınız olsun, kararlılığınız olsun. Yaklaşık 200 yıldır diplomatik ilişkilerimizin bulunduğu Brezilya'yı ilk kez bir Türkiye Başbakanı ziyaret etti. Düşünebiliyor musunuz maziye bakıyorsunuz, 200 yıl ve ilk defa bir Türkiye Başbakanı ziyaret ediyor. Ardından Arjantin programımız yer alıyordu ancak Arjantin'de otonom yerel idare Atatürk Anıtı'nın açılışıyla ilgili daha önce mutabık kalındığı halde, nezaketsiz bir tavır sergiledi ve biz de o zaman 'Arjantin ziyaretimizi iptal ediyoruz' dedik ve Şili'ye gittik. Arjantin karşındaki tavrımıza ve haklı tepkimize verdikleri destekten dolayı tüm işadamlarımıza teşekkür ediyorum'' BAKAR KÖR OLAMAYIZ Başbakan Erdoğan Türkiye ekonomisinin, 7 yıl gibi kısa bir sürede dünya ülkeleri arasında 26. sıradan 17. sıraya yükselmesinin bir tesadüf olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: ''Önce bunu bunu şöyle bir masaya yatırmamız ve bunda da samimi, gerçekçi olmamız lazım. Bu ülke 7 yılda dünyada 26. sıradan 17. sıraya nasıl düşer bunlar durup dururken mi oldu? Nasıl buralara geldik? Türkiye'nin milli gelirini 7.5 yılda yaklaşık 3.5 kat arttırmış olması tüm bu krize rağmen asla bir tesadüf değildir. İhracatın 36 milyar dolardan uluslararası finans krizine, ardından ekonomik krizine rağmen 102 milyar doların üzerine çıkması ki bu, bu sene çok daha fazla yükseliyor. Doğrudan yatırımların, turizm gelirlerinin Cumhuriyet tarihinin rekor seviyelerine ulaşması asla ve asla bir tesadüf değildir. Yani bunlara bakar kör olamayız. Bütün bunlar, sizin çabalarınız, bizim çabalarımızın yanı sıra Türkiye'nin komşularına, bölge ülkelerine, dünyanın tamamına barış mesajlarını samimi şekilde iletmesinin güven vermesinin itimat telkin etmesinin bir neticesi. Yani Türkiye bir güven ülkesidir, istikrar böyle olduğu için Türkiye bir çekim alanı haline geldi.'' İSRAİL YAKLAŞIMLARINI İVEDİLİKLE GÖZDEN GEÇİRMELİ Başbakan Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısından söz ederken, bu konuda uluslararası toplumun tepkisinin çekilmesi, yanlıştan dönülmesi ve yaraların sarılması için ilk planda ne yapılması gerekiyorsa hızla yaptıklarını ve yapmaya devam ettiklerini söyledi. Erdoğan, ''İslam Konferansı Örgütü'ne çağrıda bulunduk ve Pazar günü biraraya geliyorlar. BM İnsan Hakları Konseyi dün Cenevre'de gerçekleştirdiği toplantıda İsrail'in saldırısının uluslararası ve tarafsız bir gerçekleri araştırma komisyonu tarafından incelenmesini kabul etti'' dedi. Yürüttükleri çalışmalar sonucu saldırıda yaralananların ve gemideki gönüllülerin tamamının getirildiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti: ''Türkiye olarak saldırı sonrası sesimizi yükseltmemiz, haklı tepkimizi ortaya koymamız bütün dünyanın ilgisini çekti, Gazze konusunu gündeme farklı bir şekilde getirdi ve Gazze'de 35 aydır süren ablukanın kaldırılması için yaptığımız çağrı bugün düne göre daha önemli bir karşılık buluyor. Nitekim Mısır önceki gün Refah Sınır Kapısı'nı açtığını duyurdu. İsrail hükümetinin saldırgan, hak, hukuk tanımayan, şiddeti kendisi için mübah gören politikaları dünya genelinde daha fazla tepki çekiyor ve herkes şu gerçeği görüyor; bir süredir İsrail hükümetinin bölgede estirdiği şiddet rüzgarları, bölgeyi terörize eden saldırgan tavırları, Orta Doğu'daki barış ve istikrar için büyük bir tehlike haline gelmiştir. İsrail hükümeti kendi ülkesini ve halkının güvenliğini tehdit eder derecede etrafına düşmanlık yaymakta ve hasmane tepkileri üzerine çekmektedir. Bu politikaların başka İsrail olmak üzere kimseye bir faydası yoktur. Bölge için de faydası yoktur, dünya barışı içinde faydası yoktur. İsrail yaklaşımlarını ivedilikle gözden geçirmelidir. Bizim İsrail halkıyla sorunumuz yok, bizim ve insanlığın İsrail yönetimiyle sorunu var. Bunu birbirinden ayırmamız lazım. İsrail halkı pervasız politikalarıyla başını ağrıtan, güvenliğini tehlikeye atan, ülkesinin çıkarlarını ortadan kaldıran, itibar ve saygınlığını zedeleyen iktidar partilerine gereken mesajı vermelidir, diye düşünüyorum.'' BÖLGEMİZDE BARIŞ İSTİYORUZ Sözlerini ''İsrail'in uluslararası bazı basın kuruluşlarını ve maalesef Türkiye içinden de bazı basın kuruluşu ve yazarları kanlı politikalarının yanına çekerek, antisemitizm istismarıyla kendisini haklı gösterme çabaları da dikkatimizden kaçmıyor'' diye sürdüren Başbakan Erdoğan, antisemitizmin bir insanlık suçu olduğunu defalarca söylediğini anımsattı. Türkiye'de ne Musevi vatandaşların ne turistlerin ne diplomatların farklı bir muameleye maruz kalmasına tahammül etmeyeceğini ve izin vermeyeceğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Tamamının güvenliği bizim teminatımız altındadır. Onlar bize emanettir. Bu noktadaki anlayışımız budur. Bu, aynı zamanda bizim değerlerimizden kaynaklanmaktadır. Bizim tarihimizin bize yüklediği sorumluluk da budur. Antisemitizmi istismar ederek tüm dünya nezdinde yaptığı katliamları örtmeye çalışmak artık inandırıcılığını yitirmiştir. Şu anda aldığımız bazı ihbarlar üzerinde de çalışıyoruz. Bunları da göreceğiz. En tepesinden bu olaylara karışmış olanlar için suç duyurumuzu hassasiyetle yaptık, yapıyoruz ve bu işin takipçisi olacağız. İsrail'in güvenlik kaygıları, akıl, mantık ve insanlık sınırlarını aşan bir travmaya dönüşmüştür. Bu politikalar İsrail'in güvenliğini teminat altına almamakta, aksine riske atmaktadır. Tekrar ediyorum, biz bölgemizde barış istiyoruz, huzur istiyoruz, istikrar istiyoruz. Bunu bozanlara, bozma girişiminde bulunanlara karşı da sağduyulu, onurlu gerektiğinde de en sert tepkimizi koymaktan kaçınmayacağız ve kaçınmıyoruz.'' Türkiye'nin dünyadaki hiçbir devlete husumeti olmadığını ve olamayacağını belirten Erdoğan, ''Biz her zaman düşman üretmek yerine, dost kazanmaya anlayışıyla, 'yurtta sulh, cihanda sulh' ideali hareket ettik. Biz tarihi bir ibret vesikası olarak okuyoruz. Oradan gerekli dersleri gerekli, tecrübeleri çıkarıyoruz ve geleceğe de böyle bakıyoruz'' dedi.
<< Önceki Haber Erdoğan'dan ÇOK SERT tepki Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER