Erdoğan tek şartını açıkladı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "MHP ve BDP 'terörle ortak mücadeleye varız. Ortak harekete varız. Terörün son bulmasına varız' diyorlarsa, bu konularda somut bir önerileri varsa görüşülür" dedi.

Erdoğan tek şartını açıkladı

Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, DSP, SP, BBP ve CHP liderlerinin görüşme taleplerine olumlu cevap verdiği için teşekkür etti. Erdoğan, terörle mücadele gibi milli bir meseleyi görüşmek için bir araya gelmelerinin, ülkenin ve millet adına son derece yararlı olduğunu belirterek, "Benzeri görüşmeleri biz her milli meselede ülkemizin her kronik meselesinde görmek istiyoruz." ifadesini kullandı. Partilerin birbirlerine kapılarını kapatmalarının demokratik olgunluğun oluşmadığını gösterdiğini ifade eden Erdoğan, "Bu hafta gerçekleşen görüşmeler demokrasimiz açısından çok çok memnuniyet vericidir. Milletimiz de bu gelişmelerden büyük bir memnuniyet duymuştur. Umarım bu tecrübe demokrasimiz için büyük bir başlangıç olur. 7.5 yıllık süreçte biz istişareden diyalogdan uzlaşmadan, eleştiriden hiçbir zaman kaçmadık, milletimizin yararına olacaksa oturur konuşuruz dedik." diye konuştu. Kendilerinin hiçbir zaman kapıları kapatan taraf olmadığını anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "İşte başbakan sanatçılarla, futbolcularla, yazarla şairlerle toplanmış diye bu demokratik açılım sürecini ne yazık ki eleştirenler oldu. Biz hiçbir zaman küsmedik. Diyalog kanallarını ortadan kaldırmadık. Görüşme çağrılarımız karşılık bulmadı, kimi zaman elimiz havada kaldı, davetlerimiz reddedildi. Şu hususa dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Bunu söylemek zorundayım." MHP'YE ELEŞTİRİ Erdoğan, MHP lideri ve yönetiminin birçok konuda olduğu gibi milli birlik ve kardeşlik süreci terörle mücadele konusunda yapıcı bir muhalefet sergilemek yerine yıkıcı bir muhalefeti tercih ettiğini belirtti. Erdoğan, gerek şahsına, arkadaşlarına, hatta ailelerine yönelik siyasi tarihte olmayan bir üslup ve nezaketsizlikle saldırılar yapıldığını vurguladı. Erdoğan, Türkiye'ye faydadan çok zarar getiren bu üslubun milli birliğe katkı sağlamadığı gibi kitleleri tahrik ederek zarar verdiğine işaret etti. Erdoğan şöyle konuştu: "Bu üslup ülkenin meselelerine ışık tutmaktan, ülkenin ve milletin hak ve hukukun savunmaktan uzaktır. Bu görüntü alanen terörün, terör ortamının, istismarıdır. Bu üslup başta şehitlerimiz olmak üzere, milletimizin hissiyatının istismarıdır. Buna rağmen bu istismar politikalarına, şehitlerimiz üzerinden nemalanmalarına rağmen biz MHP'ye kapımızı açık tutmakla kalmadık, kendileriyle görüşmekten kaçınmayacağımızı ilan ettik. Her seferinde uzattığımız el havada kaldı. Nezaketsiz ifadelerle kapılar kapatıldı. Ben bunu aziz milletimizin takdirine havale ediyorum." Konuşmasında MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın Meclis'teki vuvuzelalı basın toplantısını eleştiren Erdoğan, "Affedersiniz teessüf ediyorum, Güney Afrika'da kullanılan vuvuzelayı kullanıp onunla basın toplantısı yaparak bu işi düşürüyorlar. Bunu TBMM çatısı altında yapıyorlar. Ben inanıyorum ki MHP tabanı bu sulu gayri ciddi, demokrasiyle yakından uzaktan alakası olmayan bu anlayışı inanıyorum ki 12 Eylül'de en güzel şekilde tersleyecek." diye konuştu. "TERÖRLE ARASINA MESAFE KOYMAYAN BİR PARTİYLE GÖRÜŞMEK ANLAMSIZ" BDP ile niçin görüşmediğini de açıklayan Erdoğan, şunları söyledi: "BDP'yle parlamento çatısı altında arkadaşlarım bir kez de ben kendileriyle görüştüm. Bu olayda da görüşmeyi arzu ediyordum. Biz randevu istedik, görüştük, doğru. Ama terörle arasına mesafe koyup demokrasi tarafında duramayan bir siyasi partiyle terörle mücadeleyi bu şartlarda görüşmenin anlamsız olacağını bana gönderilmiş bir mektupla, artık belgeli halde duruyor. Ne diyor? BDP gönderdiği mektupta, bir başında millet meclisinin oradaki rozeti öbür tarafta da kendi partisinin rozeti bana bir yazı gönderdiniz. Bu yazıda PKK örgütüne mensup kişilerin, terörle mücadele esnasında öldürüldüğünü iddia ediyorlar, gönderdikleri ekteki CD'yle bu cesetlerin durumunun bir insanlık suçu olduğunu, bunun karşısında ne düşündüğümüzü soruyor. Kim genel başkan soruyor. AB üyesi ülkelerin, dünya ülkelerinin büyük bir kısmının, BM'nin, terör örgütü olarak ilan ettiği PKK'nın avukatlığını yapmak sana mı kaldı?" Güvenlik güçlerinden ve vatandaşlar arasından 10 bin şehit olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları söyledi: "Şehitlerimize uygulananlar, onların resimleri, onları da biz size mi göndereceğiz? Şurada sadece GATA'daki özürlü hale gelmiş olan kardeşlerimiz, o yaralı gazilerimizin halleri zaten bu konudaki duruşu çok açık net ortaya koyuyor. Ayakları olmayan, kolları olmayan, sağır duruma düşmüş olan orada gazilerimiz var. Onları nereye koyacağız. Siyasi partisin, senin terör örgütüyle arana mesafe koyman şart. Sana avukatlık görevi düşmez." Bölgedeki parti teşkilatlarının terör örgütü tarafından bombalandığını ve yakıldığını kaydeden Erdoğan, "Demokrasi mücadelesi bu mu? Sonra da çıkıp barış yanlısıyız diyor. Böyle barış yanlılığı olur mu? Sonra köşe yazarları diyor ki, buna rağmen gidin görüşün. Kusura bakmayın o kadar meraklıysanız gidin siz görüşün. Adres olarak kendisini değil İmralı'yı gösteren bir partiyle neyi görüşebilirsiniz?" "ELİNİ YUMRUK YAPANLA TOKALAŞILMAZ" PKK ve BDP'nin Kürt kökenli vatandaşların temsilcisi olmadığını ifade eden Erdoğan, "Bizim ayrımcılığımız yok, biz doğusundan batısına kuzeyinden güneyinden, Türkiye'nin tüm etnik unsurlarından oluşmuş bir siyasi partiyiz. Teröre karşı ortak mücadeleye yanaşmayan, kendisini demokrasinin tarafında terörün karşısında görmeyen bir anlayışla görüşmek nasıl bir katkı sağlayabilir? MHP ve BDP 'terörle ortak mücadeleye varız. Ortak harekete varız. Terörün son bulmasına varız' diyorlarsa, bu konularda somut bir önerileri varsa görüşülür, elini yumruk yapanla tokalaşılmaz." diye konuştu.
<< Önceki Haber Erdoğan tek şartını açıkladı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER