Erdoğan,
AK Parti tabanının, AB konusundaki çalışmaları
ülke geneline yayması gerektiğini, çünkü bu konuda akla hayale gelmeyecek sansasyonel haberler yapıldığını söyledi. Erdoğan: ''Bakıyorsunuz, bir resim karesi yakalıyor, bu resim karesi üzerine iş bina etmeye çalışan zavallılar var. Resim karesi yakalamak problem değil, hatta o resim karelerini bulamayanlar bakıyorsunuz fotomontaj resimlere göre hareket edebiliyor. Bu noktada ahlaki zafiyetleri olanlar var. Çünkü teknoloji artık ona müsait. Biz inandığımız, tanıdığımız, bildiğimiz dostlarımızı, kardeşlerimizi asla bu tip zaafa düşürenlere yedirtmemeliyiz. Bunu bilmeliyiz"
HACIBAYRAM'DA NAMAZ SORUSU
Başbakan Erdoğan, dün basın mensuplarının kendisine ''Ankara'da Hacıbayram Camii'nde bayanları içeriye sokmadılar. Bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?'' diye soru sorduklarını, kendisinin de ''Bir şey söyleyeceğim, ama bunu doğru yansıtacak mısınız? Size güvenim yok'' dedikten sonra ''Eğer doğruyu yansıtacaksanız ve söylediğiniz gibiyse yapılanı doğru bulmuyorum. Orada bayanların girişi ayrı. Eğer bayanların içeri girişi kalabalıksa, erkeklerin dışarıda kalması lazım. Bizim aldığımız
medeniyet terbiyesi de budur'' dediğini hatırlattı.
MEDYA GÜNDEM UYDURUYOR
Başbakan Erdoğan, basın mensuplarının ardından bir soru daha sorduklarını, günlerdir
sanal bir
gündemle meşgul olduklarını söyledi. Özellikle ana muhalefetin, konuşacak bir şey bulamadığı için gündem uydurduğunu söyleyen Erdoğan,
Maliye Bakanı ile ilgili gazetelerde çıkan haberi, Bakan'ın ''
Hayır ben böyle bir şey söylemedim'' diye
yalanlamasına karşın gazetelerin ''böyle dedi'' diye yazmaya devam ettiklerini söyledi. Erdoğan, bunun neyle izah edileceğini de sordu: ''Şimdi bana söylüyorlar. 'Bak filanca lider açıkladı, falanca
açıkladı' diyorlar. Açıkladıkları bir şey yok aslında. Bugün buradan söylüyorum. Tüm medyaya sesleniyorum; bunları aynen yayınlayın, cımbızlamayın. Hakikaten cımbızlama yapmadan aynen yayınlayacaksanız söyleyeyim. Nedir o? Ben dün orada 'mal varlığımı açıklayacağım' demedim. Ama bakın bugün gazetelerde, mal varlığımı açıklayacağım ilan ediliyor. Ama ben keyifli değilim. Çünkü Salı gününe kadar ellerinde çelik çomak
var. Salı günü ne konuşacağımı görecekler. Salı günü yeni malzeme çıktı. Salı gününden sonra da yeni yaptığımız konuşmayla meşgul olacaklar. Ne yapsınlar ellerinde malzeme yok. Hiç olmazsa bir hafta da onunla meşgul olsunlar. Çünkü dış politikayla ilgili söyleyecekleri bir şey olamadı, yok. Ekonomideki gelişmelerle ilgili yok. Ne yapsın?
Mecburen bu tür konularla meşgul olmak durumundalar. Varsın olsun. Eğer bunlar olmasaydı, biz ne yapardık?''