İşte bu önemli iddia ile ilgili şok bir ayrıntı daha ortaya çıktı. Teröristlerin dinlendiği gerekçesiyle alınan dinleme cihazları için hem
Alman hem de
İsrail firmasının ihaleye girdiği ancak
Türkiye'nin İsrailli firmayı
tercih ettiği belirtiliyor.
Genelkurmay Başkanlığı'nın isteğiyle, Savunma
Sanayii Müsteşarlığı tarafından cihazların alımı için ihaleye çıkıldı. İhalede
Almanya ve İsrail yarıştı. Her iki ülkenin sattığı dinleme cihazlarının yazılımı da Ukraynalı bir profesöre ait. Buna rağmen Türkiye alım için İsrail'i seçti.
Cihazları üreten firmaya yapılan ödeme tutarı ise 8 milyon dolar. Cihazlar İsrail'den geldikten sonra Türk yetkililer kabul
testlerini yaptı. Ancak denemeler sırasında ilginç bir olay daha yaşandı. Cihazların kapasitesini test etmek için, il dışındaki bir askeri personele ait cep telefonu da deneme amacıyla dinlendi. Cihazlar alındıktan sonra projenin adı da değiştirildi.
Proje, sinyal analizi ismiyle yürütülüyordu fakat cihazların kullanım amacının ortaya çıkabileceği ve güvenlik zaafiyetine sebep olacağı endişesiyle askerin isteğiyle "
kanarya" ismini aldı.
Cihazların Savunma Sanayii İcra Komitesi'nin 30
Mart 2007 tarihli toplantısından çıkan kararla alındığı belirtilmişti. Hatta o toplantıda
Başbakan Erdoğan'a, cihazların sınıra yerleştirileceği ve bu şekilde teröristlerin konuşmalarının rahatlıkla dinlenebileceği yönünde sunum yapıldığı iddia ediliyor.
Medyaya yansıyan iddialar ise 8 milyon dolara İsrail'den alınan cihazlarla
yurtiçinde
usulsüz dinleme yapıldığı yönünde.