Sürecin henüz tamamlanmadığına dikkat çekerken, bundan sonra konuyu
sivil yargının ele alacağına işaret etti. Kirli tezgâhı yapanları ortaya çıkarmakta kararlı olduklarını ifade eden
Başbakan, partisini
hedef alan plan konusunda savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını hatırlattı.
Erdoğan, "Savcılık gibi bizler de gerekli çalışmaları yapacağız. Demokrasiyi zafiyete düşürmek için nasıl gayretler var, bunun menşeine, nereye varırsa varsın inmenin gayreti içinde olacağız." dedi.
TSK'nın da gerekli çalışmaları yapacağına inandığını vurgulayan Başbakan, "Silahlı Kuvvetler'in içinde bu tür çaba var mı yok mu, orada da bu çalışmaların yapılması gerekiyor." tespitinde bulundu. Bir gazetecinin, "
Genelkurmay nasıl bir çalışma yapmalı?" sorusuna ise Erdoğan, "Silahlı Kuvvetler'in içerisinde ne gibi çalışma yapılması gerektiğini başta
Genelkurmay Başkanı'mız olmak üzere hepsi gayet iyi biliyor ve bunu yaptıkları inancındayım.'' karşılığını verdi. Başbakan, Arnavutluk'tan döndükten sonra Genelkurmay Başkanı ile görüşeceklerini söyledi.
Askerî savcılığın
kaos planı konusunda verdiği
takipsizlik kararının ardından gözler sivil savcıların yürüttüğü soruşturmaya çevrildi. Sürpriz karar kamuoyunu tatmin etmezken, Başbakan Erdoğan'dan sürecin henüz bitmediği mesajı geldi.
Arnavutluk'a hareketinden önce
Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilere açıklamalarda bulunan Erdoğan,
iktidar partisini hedef alan 4 sayfalık metin konusunda hükümetin gerekli çalışmaları yaptığını bildirdi. Bu kapsamdaki en önemli adımın sivil yargıya yaptıkları suç duyurusu olduğunu vurguladı. Erdoğan, "Bundan sonraki süreci sivil yargı ele alacak. Bizler de gerekli çalışmaları yapacağız. İnanıyorum ki Silahlı Kuvvetler'imiz de gerekli çalışmaları yapacak. Çünkü Silahlı Kuvvetler'in içinde bu tür gayret, çaba var mı yok mu, orada da bu çalışmaların yapılması gerekiyor." diye konuştu.. Demokrasi ve hukuka yönelen tehdidin "Türkiye'nin ortak meselesi" olduğunu vurgulayan Erdoğan, muhalefete de iş düştüğünü belirtti. Ardından şu çağrıyı yaptı: "Hep birlikte bir
dayanışma içinde, iktidarıyla muhalefetiyle, yani muhalefet bu ifadeleri kullanarak kendisini bir kenara çekip alamaz. Onların da bildikleri, duydukları birçok şey olabilir. Bunları da ilgili mercilere onların da bildirmesinde büyük fayda var. Bu, ülkemizin ortak bir meselesidir. Demokrasiye gönül vermiş olan, demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru olan tüm siyasi partilerin ortak sorunudur. Ve bunun mücadelesini de hep birlikte vereceğiz. Şüphesiz ki iktidar partisi olarak biz şu anda bu mücadelemizi sürdürüyoruz. Nerede ne var,
demokrasiyi zafiyete düşürmek için nasıl gayretler var, bunun bizler menşeine, nereye varırsa varsın inmenin gayreti içinde olacağız."