Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, yaşananların ileri demokrasinin ayak sesleri ve standartları yüksek bir demokrasinin işareti, millet egemenliğinin güç kazanması ve vicdanların rahatlanması olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Kapalı kapılar ardında millet iradesini çiğnemek için plan yapanlar, bundan sonra karşılarında hukuku bulacaklarını görmelidir." dedi.
AK Parti il başkanları toplantısında yaptığı konuşmada,
seçimin sıkça telaffuz ediliyor olmasını sürekli gündeme getirilmeye çalışılmasını
Türkiye ve millet adına son derece faydasız ve talihsiz gördüğünü belirten Erdoğan, muhalefet başta olmak üzere belli çevrelerin seçim tartışmaları üzerinden hükümeti yavaşlatmak, yıpratmak gibi bir gayretin, bir oyunun içinde olduğunu çok net olarak gördüklerine vurguladı.
Erdoğan, yasama faaliyetlerine yönelik her türlü engellemeyi ve yavaşlatmayı yapan muhalefetin, bu tür tartışmaların içine çekerek hükümetin hızını kesmeye çalıştığını ya da keseceğini zannettiğini kaydetti.
Bugüne kadar bu oyunu bozdukların, yine bozacaklarını vurgulayan Erdoğan, "Bu senaryoları hep birlikte boşa çıkaracağız. AK Parti
iktidarıyla Türkiye'de
siyaset geriye dönülemez şekilde seviye kazanmıştır. Kaliteye ve yüksek standarda kavuşmuştur. Türkiye bizim iktidarımızla birlikte krizler
ülkesi olarak anılmaktan kurtulmuştur. Türkiye AK Parti iktidarıyla birlikte güvensizlik istikrarsızlık zemini olmaktan kurtulmuştur. Türkiye bizimle birlikte bir belirsizlikler ülkesi değil hedefi belli vizyonu amacı gayesi belli bir ülke konumuna yükselmiştir. 16 ayda bir hükümetlerin değiştiği sürekli
erken seçimlerin yaşandığı erken seçimlerin ülkeye ağır bedeller ödettiği o günler artık geride kalmıştır." diye konuştu.
Bugün içeriden ya da dışarıdan Türkiye'ye bakanların, bir istikrar ülkesi, planı, programı, gelecek vizyonu, hedefleri belli bir ülke olarak görmeye başladıklarını ifade eden Erdoğan, "Bu ülkede artık akşamdan sabaha politikalar değişmiyor. Bu ülkede artık hedefler planlar yazboz tahtasındaki gibi sürekli değiştirilmiyor. Canı isteyenin seçim ilan ettiği ülkenin
ekonomik olmak üzere her türlü dengesinin askıya alındığı, çarçur ettiği dönemler artık tedavülden kalkmıştır. AK Parti iktidarıyla birlikte siyasetin ana gayesi yeniden millete
hizmet olmuştur. Biz önümüzdeki bir buçuk yılı seçim tartışmaları ile millete hiç bir faydası olmayan çözüm getirmeyen tartışmalarla heba etmek istemiyoruz. Varsın muhalefet bunlarla çelik çomak oynar gibi oynayadursun, biz işimize bakacağız. Biz başta ne dedik durmak yola devam, aynen durmadan gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Biz millete hizmet için yola çıktık, hizmet yolculuğumuzu da yorulmadan yılmadan usanmadan sürdüreceğiz." şeklinde konuştu.
"BÜTÜN KİRLİ DOSYALAR ORTAYA ÇIKIYOR"
Başbakan Erdoğan, BDP Muş
Milletvekili
Sırrı Sakık'ın dün
TBMM Genel Kurulu'nda söylediği sözleri değerlendirirken, Parlamento'da olanları, Türk milletinin izleyip gördüğünü kaydetti.
Erdoğan, şunları söyledi: "Geçmişte kim kime, neyi nasıl konuşmuş bunları hep izliyoruz. Bizzat yaşayanlar konuşuyor şimdi. Ne diyor? İşte, böyle, böyle, böyle oldu... Ben isimlerini artık ağzıma almayacağım için konuşmuyorum. Bırakın onlar ne yaparlarsa yapsınlar. Bırakın onlar Ankara'da
kaos üretsinler. Bırakın onlar kirli tuzaklarıyla, kirli senaryolarıyla oyalansınlar. Onlar millete en
küçük yararı bile dokunmayan tartışmalarla, gerilimlerle günlerini gün etsinler. Biz yine milletin arasında olacak, yine milletimizle bir ve beraber hareket edeceğiz. Bugüne kadar Türkiye'yi topyekun kucakladık. Bundan sonra aynı samimiyetle kucaklayacağız. Değerlerine, yaşama biçimlerine saygılı olduk, bunları geliştirmenin gayreti içinde olduk. Bundan sonra da aynı hassasiyeti ortaya koyacağız."
Dün Parlamento'da birisinin 'AK Parti Genel Başkanı, Başbakan dedi ki
gensoru yalama oldu. Gensoru değil, hukuk yalama oldu" ifadesini kullandığını aktaran Erdoğan, "Buradan kendisine şunu hatırlatmak istiyorum. Hukuk yalama olmaz. Siz yasaları yalama ettiniz. Yasalar yalama oldu. Hukuk farklı bir konudur, yasalar farklı bir konudur. Önce bunu iyi bil. Tahlil et, talim et, ondan sonra milletin karşısında bunu öyle oku. Hukuk doğuştandır. Yasalar sonradandır. Bunu bir defa iyi kavramamız lazım. İnsan haklarıyla doğar. Haklarını kimse alamaz. Ha
gasp ederler... Onun hesabını da verirler. Ama yasalar öyle değil. Yasalar, işte görüyorsunuz nasıl yalama oldular. Milletimizin gündeminden, ülkemizin asli gündeminden asla kopmayacağız. AK Parti olarak bugüne kadar nasıl farklı olduysak, farkımızı nasıl bariz şekilde ortaya koyduysak bugünden itibaren de o farkı çok daha belirgin hale getireceğiz.'' ifadesini kullandı.
"MEVCUT YAPI TÜRKİYE'YE DAR GELİYOR"
Statükonun, mevcut yapının bu ülkeye dar geldiğini, engelli demokrasinin bu milletin kaderi olmadığını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin çağdaş normlar ile muasır medeniyetler seviyesine ulaşamayacağının altını çizdi.
Türkiye'nin, rotası ve güzergahının beli olduğu, ileri demokrasiye doğru, gelişmiş bir hukuk sistemine doğru yol aldığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Türkiye'nin bu hedefinden ve rotasından kimseye zarar gelmeyecek. Hukuk işliyor, bağımsız yargı görevini yapıyor. Aksi ispat edilemedikçe hiç kimse suçlu ilan edilemez. Ancak hiç kimse de hukukun üzerinde değildir. Hiç kimse imtiyazlı değildir. Hiç kimse
hesap sorulamaz değildir. İşte bu hukukun kuralıdır. Bunlar işin temelidir. Bütün soru işaretlerini bütün tereddütleri ithamları, iddiaları açıklığa kavuşturacak olan sadece bağımsız değil bağımsız ve tarafsız yargıdır. Burası önemli. Ak ile karayı belli edecek, suçlu ile suçsuzu ayıracak, töhmetleri ithamları varsa iftiraları söküp atacak olan yargıdır. Herkese düşen yargının işleyişine yardımcı olmaktır.
Yargının işini kolaylaştırmaktır. Sorumsuzca, saygısızca
tahrik edici bir dille ortalığı ve hırçın bir tavırla ortalığı velveleye verenler ülkenin hayrına bir iş işlemiyor."
BAYKAL'A TUNCELİ SÜRGÜNÜNÜ HATIRLATTI
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın
Balyoz Harekat Planı çerçevesindeki gözaltıları
Malta sürgünlerine benzetmesine tepki gösteren Erdoğan, şunları söyledi: "Önce Malta sürgünlerini hatırlatanlar 1938'e dönsünler. İnönü'nün
cumhurbaşkanı olduğu dönemdeki
Tunceli sürgünlerine baksınlar. İlçe ilçe, köy köy bu ülkenin insanları nerelere nasıl sürgün edilmişler ona baksınlar.
Eğer daha ileri giderlerse bunların vesikasını açıklarım, bunlar elimde mevcut. Çünkü bunlar sallandıkça, çırpındıkça eteklerinden bir şeyler dökülmeye başlıyor, daha dökülecek çok şey var. Eğer benim milletim bunlara iktidar vermiyorsa işte bundan vermiyor. Bunları bildiği için, gördüğü için vermiyor."
Ağızlarını her açtıklarında yargıyı töhmet altında bırakanların güvendikleri kaynağın buradan hareket ettiğini kaydeden Erdoğan, "Ne diyor 'biz oranın avukatıyız' diyor. Çetelere avukatlığa soyunanlar, bulanık suda
balık avlama fırsatçılığı içine girmiş istismarcıdır bunlar. Onlara da bir kez daha sesleniyorum: Türkiye'de sular sizin dönemlerinizde olduğu gibi bulanmayacak, Türkiye'de hava puslanmayacak, bunu böyle bilsinler. Sular artık tersine yokuş yukarı akıtılamayacak. Bugün olan normalleşmedir, suyun istikametinde akması, yatağında bulmasıdır. İşleyen demokrasiden, hukuktan kimseye zarar gelmez. Korkulması gereken demokrasinin, hukukun işlemesi değil, işlemez hale gelmesidir." şeklinde konuştu.
İki de bir 'kurumlar birbirine girdi', 'kurumlar çatışma içine girdi' yönündeki sözleri de eleştiren Erdoğan, "Bunlar boşuna statükodan medet umarlar. Gelin hukuksuzluğa değil, bürokratik oligarşiye değil, millete dayanın demokrasiye inanın hukuka güvenin. Siz de gücünü milletten alın, hukuktan demokrasiden büyük Türkiye'den yana olun. Milletin sevincini paylaşın umudunu paylaşın. Bir kez olsun milletle aynı istikamete bakın. Bunların bir derdi yok." diye konuştu.
"TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE DEĞİL"
Türkiye'nin artı eski Türkiye olmadığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Türkiye artık eski Türkiye değil. Siz istenizi de gayret etseniz de Türkiye geçmişin karanlıklarına çarpık anlayışılarına geri dönemez. Yaşananlar ileri demokrasinin ayak sesleridir, yaşananlar standartları yüksek bir demokrasinini işaretidir, millet gemenliğinin güç kazanmasıdır, vicdanların rahatmasıdır. Hukukun ve adeletin yansımasıdır. Kapalı kapılar ardında millet iradesini çiğnemek için plan yapanlar bundan sonra karşılarında hukuku bulacaklarını görmeledir. Hukuku, adaleti, demokrasiyi çiğnemek arzubunda olanlar Türkiye'nin büyümesini ilerlemesini kalkınmasını hazmedemeyenler bundan sonra yaptıklarının yanlarına kar kalmayacağını görmelidir. Çeteler yoluyla
mafya yoluyla hukuk dışı örgütlenmeler yoluyla milletin tercihlerini milletin seçimini iradesini ilga etmek isteyenler karşılarında milleti ve milletin temsilcilerini bulcaklarını artık görmelidirler. Demokrasiyi zaafiyete uğratanlara hukuku keyfi müdahalelere açık hale getirenlere Türkiye'nin uluslararası itibarın azedeleyenlere alkış çanak tutanlar daha büyük bir vebalin içinde olduklarını artık anlamalıdırlar. Yanlış yapanlar hukuk önünde hesap verirler, bu yanlışlara alkış tutan siyasetçiler de seçim günü sandıkta millete verirler. Bu süreç sancılı bir süreçtir, ama 72 milyon adına son derece hayırlı bir süreçtir. Herkes bu sürece yardımcı olmalıdır."
TEŞKİLATI UYARDI
Erdoğan, konuşmasında sözlerinden dolayı disipline sevk edilen AK Parti milletvekilleriyle ilgili değerlendirmede de bulundu. Erdoğan, şu önerilerde bulundu: "Geçen hafta iki milletvekilinin sarf ettikleri sözler kabul edilir sözler değildir. Bu sözler doğru olmadığı, gerçeği yansıtmadığı gibi partimizin hükümetimizin hiçbir politikasını uygulamasını da yansıtmamaktadır. Her zaman bir şey söylüyorum, lütfen ağzınızdan çıkanı kulağımız duysun. muhakemesini yapsın, bu mensubu olduğum partinin ilkelerine uyuyor mu uymuyor mu, tartacak ondan sonra ifadesini kullanacak, aksi taktirde kullanmayacak. Partimizin uygulaması ortadadır. Bunu yansıtmayan her türlü ifade bu sözü sarf edenleri bağlar. Biz sadece AK Parti'ye oy veren değil 72,5 milyonun hükümeti olduğumuzu her fırsatta ifade ediyoruz. Diğerlerinin yaptıkları yanlışları tekrar etmeyeceğiz. Onların bozduklarını biz yapıyoruz, biz yapacağız. Onlar milletin ufkunu daraltmak isteyecek, biz genişleteceğiz. Onlar karamsarlık pompalayacak, biz ferahlık sağlayacağız. Şehirlerinize döndüğünüzde oradaki vatandaşlarımıza bizim mesajlarımızı iletiniz. Türkiye'nin yarınlarının aydınlık olduğunu, Türkiye'nin güçlü bir millet olduğunu, yarınlara hazırlandığını lütfen iletiniz. Ankara'da 72 milyon vatandaşın hakkını ve hukukunu sarsılmadan, bükülmeden,
boyun eğmeden savunan güçlü bir hükümet olduğunu anlatınız."
(CİHAN)