Erdoğan, "Muhalefetin kafası karışık kafası. Aslında halkoylamasında
evet diyecekler ama bunu
itiraf edemiyorlar. Gittiği her yerde hükümete çamur atmakla, hükümeti yolsuzlukla suçlamakla meşgul." dedi.
Erdoğan,
Odun Pazarı Meydanı'nda
Eskişehir'lilere seslendi. 27
Mayıs Darbesi sonrasında idam edilen Hasan Polatkan'ın Eskişehirli olduğunu belirten Erdoğan, Adnan
Menderes'in, Polatkan'ın Zorlu'nun akıbetiyle kendilerini tehdit eden zihniyetin bugün de aynı zihniyet olduğunu vurguladı.
Erdoğan, Aydın'da Ege'nin sıcağına rağmen son derece coşkulu bir toplu açılış gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, "Aydın'da bir
demokrasi kahramanı, bir demokrasi şehidini
merhum Menderes'i rahmetle yad ettik. Menderes'in kader arkadaşı
27 Mayıs sonrasında darağacına yürümüş olan merhum Hasan Polatkan'ın şehri Eskişehir'deyiz. Eskişehir'de, memleketinde, Hasan Polatkan'ı bir kez daha rahmetle anıyoruz. Onunla birlikte idam edilen Fatin
Rüştü Zorlu'yu bir kez daha rahmetle anıyoruz. Bugün artık çok daha inanıyoruz ki
Adnan Menderes, Polatkan ve Zorlu'nun tek ama tek suçları bu millete
hizmet etmiş olmaktır. "diye konuştu.
Erdoğan, Hasan Polatkan'ın eşi Mutahhara Polatkan'ın ziyaretine gittiği kocasıyla ilgili anlattıklarını Eskişehirlilerle paylaştı:
"83 kilo adam 16 ayda 38 kiloya düşmüştü. Elinin üzerinde bir ben olduğunu gördüm. O ne diye sordum, 'yok hiçbirşey' dedi,) elini sakladı. Arkadaşlarından öğrendim ki elinin üzerinde sigara söndürmüşler. Çok eziyet etmişler Hasan beye. Yarı beline kadar gelen
soğuk suyun içinde tutuyorlarmış. Sürekli
hakaret ediyor, dövüyorlarmış."
Hasan Polatkan'ın cezaevinde kalırken oradaki yetkililere 'Bizi öldürecekseniz hemen öldürün ama ne olur bu hakaretleri durdurun. Artık tahammül edemiyorum." sözlerini aktaran Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "İşte 27 Mayıs budur.
Türkiye tam 40 yıl boyunca 27 Mayıs'la yüzleşemedi.
27 Mayıs 1960'ta bu ülkenin seçimle gelmiş
Başbakanını asan zihniyet hiç değişmedi." ifadelerini kullandı.
"CHP GENEL BAŞKANI 27 MAYIS DARBESİNDE CHP'NİN ROLÜNÜ HATIRLAYABİLECEK Mİ?"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Adnan Menderes'in idamının yanlış bir karar olduğunu söylediğine işaret eden Erdoğan, "CHP'nin 40 yıl sonra bile olsa bu çizgiye gelmiş olması ülkemiz demokrasimiz adına gerçekten sevindiricidir. Ama bakın siz onlara bu CHP mensuplarına şunu söyleyin: Dersim'i Tunceli'yi uçaklar bombalarken bu ülkenin başında kim vardı onu sorun. Bu CHP'nin bu ülkede insanlık adına, demokrasi adına, hayır adına, özgürlükler adına bu ülkenin çıkarları adına dikili bir şeyi yoktur. Ben size buradan 1962'de çıkarılmış bir
yasadan bir kaç paragraf aktaracağım. Bazı gazeteciler çıkıp Menderes'i aynı şekilde bizi de basına
baskı uygulamakla sansürle itham ediyorlar ya. Bu yasayı onlar için de hatırlatıyorum. Diyor ki yasa metni "27 Mayıs 1960 devrimini, söz, yazı, haber, havadis, resim,
karikatür veya sair vasıta ve suretlerle gayri meşru gösterenler Yüksek Adalet Divanı'nca verilmiş kararları kötüleyenler ya da üstü kapalı olsa da kötülemeye çalışanlar, mahkum edilenlerin,
infaz edilenlerin şahıslarını ya da fiillerini övener, DP
iktidarını övenler ya da müdafaa edenler 1 yıldan 5 yıla kadar ağır
hapis cezasıyla cezalandırılırlar.
Basın yoluyla işlendiği takdirde sözkonusu basılmış eserler toplattırılabilir." Kanun teklifinin altında kimin imzası var biliyor musunuz? Başbakan,
Malatya Milletvekili İsmet
İnönü. 40 yıl sonra Adnan Menderes'i nihayet hatırlayabilen CHP Genel Başkanı acaba 27 Mayıs
darbesinde CHP'nin rolünü 27 Mayıs darbesi sonrasında genel başkanının darbecilere emrinizdeyiz hitabını da hatırlayabilecek mi? "
"KARİKATÜR DERGİLERİNDEN MEDET UMAN MUHALEFET KARİKATÜR MUHALEFETTİR"
Kılıçdaroğlu'nun 'darbeler hep CHP'nin iktidarı olmasını engellemek için yapıldığını' söyleyen Erdoğan, şunları söyledi: "Darbeler hep CHP'nin iktidar olmasını engellemek için yapıldı diyor. Peki 27 Mayıs'tan sonra CHP
nöbetçi hükümet değil miydi? Kimin için yapılmış? 12 Mart'tan sonra Başbakan olan Nihat Erim CHP milletvekili değil miydi? 27
Nisan bildirisinin her satırının altına imzamı atarım diyen CHP değil miydi, sen değil miydin? Çetelere sahip çıkan bunlar değil mi? Silivri'dei süreci adım adım takip eden CHP'nin milletvekilleri değil mi? Ergenekon'un avukatlığını yapan bunlar değil mi? Şimdi CHP Genel başkanı'nın muhalefet tarzı şu: bize geliyor, bir
takım sorular soruyor. Şunu şunu yaptınız mı, yapmadınız mı diyor. Yapmadık diyoruz. Heh tamam diyor, başını öne eğip geliyor. Beş dakika sonra geri geliyor. Şunu şunu söylediniz mi söylemediniz mi diyor. Söylemedik diyoruz, başını öne eğip geri gidiyor. Böyle bir muahlefet olur mu ya? Böyle muhalefet yapmayı karikatür dergilerine ısmarlıyor, karikatür dergilerinden medet uman muhalefet karikatür muhalefettir."
"ŞERDEN HAYIR OLUR MU?"
Kılıçdaroğlu'nun
referanduma yönelik "
Hayırda hayır vardır" sloganını eleştiren Erdoğan, "Şerden hayır olur mu? 1961 darbe anayasasına karşı kullanılan slogandır bu. Şimdi kalkmış darbe anayasasını korumak için kullanıyor. Dikkat edin, 1982 anayasa oylamasında oy pusulalarında 'evet', 'hayır' yazmıyordu. 'Evet', 'ret' yazıyordu. Müdahaleyi yapanlar niye yazdıklarını şöyle açıklıyordu: 'hayır' yazsaydık 1961'deki 'hayırda hayır vardır' sloganı kullanırdı. Onun için 'ret' yazdık. Muhalefetin kafası karışık, kafası. Aslında halkoylamasında evet diyecekler ama bunu itiraf edemiyorlar. Gittiği her yerde hükümete çamur atmakla, hükümeti yolsuzlukla suçlamakla meşgul.
Bakın Eskişehir'e gelip de Nasreddin Hoca'yı anmamak olmaz. Malum Hoca'nın Sivrihisar'a uğramışlığı vardır. Hoca bir okka ciğper almış .Hanımına emanet etmiş. Hanım ciğeri pişirip konu komşuyla afiyetle yemiş. Hoca
akşam ciğeri sorunca suçu ciğere atmış. Hoca uyanık. Teraziyi almış kediyi tartmış.
Kedi bir okka gelmiş. Demiş ki hanım kedi buysa ciğer nerde ciğer buysa kedi nerede demiş. Şimdi eğer yolsuzluk varsa. Bu hızlı
tren ne?
Yolsuzluk varsa 435 bin konut ne? Yolsuzluk varsa 149 bin derslik ne? Yolsuzluk varsa 12 bin km duble yol ne? Yolsuzluk varsa şu Eskişehir'i görüyorsunuz
şantiye, bunlar ne?