[Erbakan, Tarihi MGK'yı anlattı] Süleyman Demirel askerin oyuncusuydu, devreye girdi
Toplantıda askerin sunduğu tekliflerin
Anayasa'ya aykırı olduğunu söylediğini anlatan Erbakan, bu çıkışı üzerine
Süleyman Demirel'in devreye girdiğini belirtti. Erbakan, "Demirel
takım oyuncusu, onların oyuncusu." diye konuştu.
Türk demokrasisinin kalbine kara bir leke olarak saplanan 28
Şubat sürecinin alaşağı ettiği Refah-Yol hükümetinin başbakanı
Necmettin Erbakan, tarihi MGK'yla ilgili ilk kez konuştu. 9 saat süren toplantıda 5 saat boyunca askerin konuştuğunu söyleyen Erbakan, sunulan teklifler üzerine başyaveri çağırıp Anayasa istediğini, komutanlara "Konumuz Anayasa'yı korumak. Anayasa, çiğnenerek korunur mu? '
İmam hatipleri kapatalım, çarşafı, sakalı yasaklayalım' diyorsunuz. Bunlar Anayasa'ya aykırı." dediğini aktardı. Bu çıkışı üzerine dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in devreye girdiğini anlatan Erbakan, şöyle devam etti: "Demirel takım oyuncusu, onların oyuncusu. Ben, önce tekliflerin Anayasa'ya aykırı olup olmadığının tespitini istedim. Demirel, 'Sayın
Başbakan bu saatten sonra bunların Anayasa'ya uygun olup olmadığını nasıl inceleyeceğiz?' diye sordu. Dedim ki 'MGK Genel Sekreterliği incelesin.' Demirel, 'Genel sekreterliğin elemanı yok. Bunu hükümet incelesin.' dedi. Ben de 'Olur' dedim. Askerin önerilerini bakanlıkların incelemesi kararı aldık."
Esnaf ve Sanatkarlar Derneği (
ESDER) tarafından düzenlenen '28 Şubat ve ticari hayata etkileri' isimli konferansta konuşan Erbakan, 28 Şubat 1997'deki MGK toplantısına ilişkin önemli ayrıntılar verdi. Toplantıda askerin sunduğu tekliflerin Anayasa'da yer alan insan haklarına aykırı olduğunu söylediğini aktaran eski başbakan Erbakan, çıkışı üzerine dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in devreye girdiğini anlattı. Necmettin Erbakan, "Demirel takım oyuncusu, onların oyuncusu. Ben, önce tekliflerin Anayasa'ya aykırı olup olmadığının tespitini istedim. Demirel, 'Bunu hükümet incelesin' dedi. Askerin önerilerini bakanlıkların incelemesi kararı aldık." diye konuştu.
Hükümetin
istifa etmesi olayına da değinen Erbakan, "(DYP lideri
Tansu)
Çiller Hanım geldi. 'Ben başbakan olacağım' dedi. Ona 'Demirel seni başbakan yapmaz' dedim. 'Konuştum yapacak' dedi. Ben 291 (milletvekilinin imzasını taşıyan) kağıdı Süleyman Demirel'e verdim. Sonra istifamı sundum. '3 ay içinde seçime gideceğiz.' dedim. Demirel, 'Gereği neyse yaparız.' dedi. Ancak aynı gün hükümeti kurma görevini (
ANAP lideri) Mesut Yılmaz'a verdi." ifadelerini kullandı.
O dönemde ekonomideki iyi gidişi
Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'ya anlattığını belirten Erbakan, "Ekonominin durumuna ilişkin verileri Karada-yı'ya verdim. 'Bunları arkadaşlarıma göstereyim.' dedi. Ama emir büyük yerden, bir işe yaramadı." açıklamasında bulundu. 28 Şubat sürecinin ardından ekonominin altüst olduğunu, bankaların soyulduğunu, Türkiye'nin en büyük
ekonomik krizini yaşadığını dile getiren Necmettin Erbakan, "28 Şubat milleti aslından, özünden uzaklaştırma hareketidir. Başarılı olamamıştır." şeklinde konuştu.
Yassıada'yı gösterip 40 vekili ayarttılar
Erbakan,
koalisyon ortağı DYP'den 40 milletvekilinin ayrılması olayına da değindi. İhtilali hazırlayanların vekilleri ayarttıklarını söyleyen Erbakan, "Onlara Yassıada'daki odaları gösterildi ve bu kişiler de korktu." dedi. Ardından Demirel'i ziyaret ettiklerini anlatan Erbakan, aralarındaki diyaloğu şöyle anlattı: "Demirel'e dedik ki 'Meclis'e gidelim, çoğunluk olsun,
kanun çıkartmamız lazım'. 'Yahu hoca bunun için buraya kadar zahmet etmenize lüzum var mı? Sen benim sıra arkadaşımsın. Bir
telefon edersin kâfidir. Bak sana bir şey söyleyeyim mi; Ankara'da hangi dükkanı gösterirsen göster 'Şu camı taşlayacaksın.' de, taşlamazsam namerdim. ZAMAN