- Başbakanlığa gönderilen yasa taslağında, engellilik yeniden tanımlanıyor
- Engellilerle ilgili yapması gerekeni yapmayan kişi ve kurumlar ''ayrımcılıkla'' suçlanabilecek
- Engelli çocuğu olan memurlara, yıllık izinlerinden ayrı 20 günlük ''hastalık izni'' verilecek
AK Parti Sosyal İşler Başkan Yardımcısı ve Adıyaman Milletvekili Muhammed Murtaza Yetiş, Başbakanlığa gönderilen ve Haziran ayı içerisinde yasalaşması hedeflenen yeni düzenlemenin, engelliliğin tanımından başlayarak bir dizi değişikliği içerdiğini söyledi.
Engelli bireylerin ve ailelerinin hayatını kolaylaştırıcı ve daha iyi hizmet almasını sağlayıcı düzenlemeler yapılacağını, ''engelli'' tanımının değiştirileceğini ve yeni bir bakış açısıyla düzenleneceğini kaydeden Yetiş, ''(Özürlülük, sakatlık, malullük) ile doğrudan kişinin kendisini ifade ediyorduk. Ama yeni bakışla, çevredeki engeller kaldırıldığında kişinin diğer insanlarla eşit ve toplumsal hayata çok daha aktif katılımını sağlayabileceğimize inanıyoruz. Sorunun esasını çevreye endeksledik, kişiyi özne haline getirdik ve çevresindeki engelleri kaldırabileceklerine dair onlarda inanç oluşturuyoruz'' dedi.
Düzenlemeyle, toplumda engellilere yönelik olarak yapması gerekenleri yapmayanlara, engelleri kaldırmayanların ''ayrımcılıkla'' suçlanmasına kadar gidilebileceğini anlatan Yetiş, ''Örneğin bir belediye, yapması gereken hizmeti yapmıyor, önlem almıyorsa ayrımcılık yapmakla suçlanabilecek. Engelli birey, engelli olmayan birey kadar ulaşımdan yararlanamıyorsa bu ayrımcılık olarak nitelendirilebilecek'' diye konuştu.
Kendisi engelli olan ya da engelli çocuğu bulunan memurlara, bir defaya mahsus olmak üzere istediği yere tayin hakkı verileceğini bildiren Yetiş, engelli kişilerin daha sık hastalandığı ve tedavilerinin daha uzun sürdüğü gerçeğini gözönünde bulundurarak engelli çocuğu olan memur anne veya babaya, yıllık izin haklarından ayrı olarak 20 gün daha ''hastalık izni'' verileceğini söyledi.
Yetiş, engelli grupların tümünün sorunun farklı olduğuna işaret ederek, bu gruplar arasında en zorlanılanın zihinsel engelliler olduğunu kaydetti. Zihinsel engellilerin rehabilitasyon ve eğitimin erken başlatılmasının önemine işaret eden Yetiş, bunun için Türkiye'de sınırlı sayıda üniversitede bulunan ve sayısı az olan ''erken müdahale uzmanları''nın sayısını artıracaklarını, daha çok üniversitede yüksek lisans programları çerçevesinde bu uzmanların yetiştirilmesinin sağlanacağını ifade etti.
Engellilerin, tanı konar konmaz erken müdahale uzmanı tarafından izleneceğini anlatan Yetiş, ailelerin eğitimi, psikolojik destek, sağlık ve eğitimle ilgili kurumlara yönlendirerek ve takibini sağlayacaklarını anlattı. Yetiş, ''Zihinsel engellilerin erken yaşta çağdaş özel eğitime ve rehabilitasyona alınmak suretiyle özbakım ve bilinçsel fonksiyonlarını daha üst düzeyde yapabilmelerine imkan sağlayacağız'' dedi.
''Korumalı işyerleri desteklenecek''
Yetiş, engellilerin istihdamı konusunda korumalı işyerlerinin yasayla güvence altına alınacağını belirterek, korumalı işyerini sadece zihinsel engellilere yönelik kurguladıklarını söyledi. Engellilikte temel esasın kaynaştırma olduğunu, ancak zihinsel engellilerde kaynaştırmanın zor sağlandığını vurgulayan Yetiş, ''Onları hiç olmazsa evden sokağa çıkarabilelim düşüncesiyle korumalı işyerini geliştiriyoruz. İşyerinin kuruluşundan mesleki eğitim verilmesine, çalışacak personelin sigorta piriminden maaşının verilmesine kadar geniş bir teşvik sağlanıyor. Bu destek 5 yıl süreyle kamu tarafından sağlanmış olacak. Bu 5 yıllık destek kademeli olacak'' diye konuştu.
Engellilere yönelik standart sosyal yardım verilmesi yerine bunun bireyselleştirilmesini amaçladıklarını kaydeden Yetiş, geliri, özbakımı, engellilik durumu farklı olanlara farklı sosyal yardımın verilmesinden hareketle ''daha çok ihtiyacı olan ve daha çok bakım gerektirene daha fazla yardım ve destek verilmesi''ni de amaçladıklarını söyledi.
Yetiş, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı yeni imar yasa taslağında da engellilere yönelik düzenlemenin yer alacağını ifade ederek, yapı denetim firmalarının sadece projenin statiğinden değil, binanın engellilerinin ulaşılabilirliği açısından mimarisinin uygunluğundan da sorumlu olacağını, binayı bu açıdan da denetleme görevlerinin olacağını bildirdi.